English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Teğmenim

Teğmenim Çeviri Fransızca

509 parallel translation
Majestelerinin donanmasında teğmenim efendim. İçişleri Bakanlığı beni gizli bir görev için gönderdi. Ama kimliğimin gizli kalması gerekiyor.
Monsieur, je suis lieutenant dans la marine de Sa Majesté le Ministère de l'Intérieur m'a chargé d'une mission mais il ne faut plus révéler mon identité
- Kapı kilitli, Teğmenim
Lieutenant!
- Hareket yok, Teğmenim
- Tout est calme.
- Bir şey duyuyor musunuz teğmenim?
- Vous avez quelque chose?
- Teğmenim!
- Mon lieutenant!
- Hayır Teğmenim
- Non.
Bir sürü ceket var, Teğmenim.
J'ai plein de manteaux.
Her şey hazır, Teğmenim
Prêts, Herr lieutenant.
Teğmenim, burada bir not var.
Herr lieutenant. Il y a une autre route.
- Bir emriniz var mı, Teğmenim?
- Les ordres?
- Ben Çıkıyorum, Teğmenim! - Dışarı!
J'y vais, Herr lieutenant!
Tamam, Teğmenim!
Oui, Herr lieutenant!
Teğmenim! Teğmenim!
Herr lieutenant!
- Evet, Teğmenim.
- Oui, Herr lieutenant.
- Teğmenim gitmelerine izin veremeyiz.
On renonce?
- Evet. Teğmenim
- Herr lieutenant.
Evine kadar bırakacağım, Teğmenim
Je la raccompagne chez elle.
Hemen başlayalım mı, Teğmenim Hayır, hayır.
On part maintenant?
Teğmenim, Burada patika var.
Herr lieutenant, il y a une piste.
Şey, teğmenim! - Kendimizi savunuyorduk.
C'est un cas de légitime défense.
Gitmek için izninizi alabilir miyim, teğmenim?
Puis-je me retirer?
Pazarları açık bir tamirci pek bulunmaz, Teğmenim.
Aucun mécanicien ne peut faire rouler mon lieutenant.
Karakol kapatıldı teğmenim.
Lieutenant, le poste est consigné.
Teğmenim...
Lieutenant...
Teşekkürler. Dikkatinizi teğmenim Bay Bush'un fedakar davranışlarına çekebilir miyim?
Merci, puis-je attirer votre attention sur la conduite
Şimdi ne olacak Teğmenim?
Que va-t-il se passer, Lieutenant?
Teğmenim!
Lieutenant!
Teğmenim gelir misiniz?
Lieutenant! Venez.
Haklısın Teğmenim.
Ouais, j'imagine que vous avez raison, Lieutenant.
Ona ne yapacaksınız Teğmenim?
Qu'allez-vous lui faire, Lieutenant?
Bol şans Teğmenim.
Bonne chance.
Teğmenim, bakın!
Lieutenant, regardez.
Şunu yuvarlasak olmaz mı teğmenim? 10 bin dolar olsa da farkı da biz bölüşsek?
Lieutenant... et si on arrondissait la somme, disons... à 10000 dollars.
- Hayır, doğru söylüyorum teğmenim.
Vous êtes fous. C'est officiel.
Teğmenim, bu durumdan kurtulmalıyız.
Mon lieutenant, on va s'en sortir?
Herkes payına düşeni taşısın. Bu çok fazla teğmenim.
Chacun en portera sa part.
Konuşun benimle teğmenim. Bir şey söyleyin.
Répondez-moi, mon lieutenant.
Hadi teğmenim, sıra sizde!
Allez, mon lieutenant, à vous!
Teğmenim onu vurdular, Onu vurdular teğmenim!
Ils ont morflé, mon lieutenant!
Gelecek sefer teğmenim, sanırım ben trenle geleceğim.
La prochaine fois, je prendrai le train.
Devam edemeyiz teğmenim.
On peut plus avancer.
Ama bu mayın teğmenim... Bu mayın...
Mais c'est miné...
- Evet, Teğmenim.
- Si.
- Hayır Teğmenim.
- Non.
- Siz ne dediniz Teğmenim?
- Alors?
Teğmenim, odalar.
M. le Lieutenant, les chambres...
Kurtulacağız değil mi teğmenim?
Hein, mon lieutenant?
Size ben söylemedim mi efendim? Ciddiyim teğmenim.
Moi, je vous ai dit ça?
- Kaçalım mı teğmenim?
- On y va?
- Gelemem teğmenim!
- J'peux pas!
Teğmenim, bunun içinde olmak istiyorum.
Je veux participer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]