English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tutmayın beni

Tutmayın beni Çeviri Fransızca

55 parallel translation
Lütfen, Muriel'den bu kadar uzun süre ayrı tutmayın beni.
Ne me faites pas attendre Muriel si longtemps.
Tutmayın beni.
- Laissez-le-moi!
Tutmayın beni!
Lâchez-moi!
Tutmayın beni!
Lâchez-moi! Oh!
Tutmayın beni, bırakın.
- Lâchez-moi, monsieur. - Pas encore, petit.
Tutmayın beni!
Je ne veux pas qu'il sorte! Restez là!
Tutmayın beni!
Retenez-moi!
Tutmayın beni.
Ne me soutenez pas!
Evleneceğim, tutmayın beni!
Je me montre parfois un peu rigide.
Tutmayın beni, tutmayın beni.
Je dois y aller! Je dois y aller! Je dois y aller!
Tutmayın beni!
Je m'éclate!
Tutmayın beni.
Ne me lâchez pas.
Ben de'Verin lan bayrağı, tutmayın beni'oldum.
Donnez-moi le drapeau. Allons-y!
Tutmayın beni.
Lâche-moi.
Tutmayın beni!
- Retiens-moi!
# Öyleyse tutmayın beni #
Alors, ne me retardez pas
Geberteceğim! Onu öldüreceğim! Tutmayın beni!
- Je vais le trucider, le zigouiller, l'étriper, l'exterminer...
Lafa tutmayın beni.
Vous pourriez arrêter?
Tutmayın beni!
Je vais me le faire!
Tutmayın beni!
Je vais me le faire! C'est l'heure du carnage!
Tutmayın beni.
Je me le fais!
Bu kadar yeter, tutmayın beni!
C'est ça, Je vais le tuer!
Nandu Bhide adamdır adam! Onlara gösteririm ben! Tutmayın beni!
Nandu Bhide est dans la place!
Bırakın dedim! Tutmayın beni!
Lâchez-moi putain!
- Hadi. Tutmayın beni.
- Laissez-moi.
Bırakın beni. Tutmayın.
Laissez-le-moi.
Boğuldu ama, beni tutmayı bırakmadı.
Il s'est noyé mais n'a pas lâché prise.
Lütfen beni psikanalize tabi tutmayın doktor.
S'il vous plaît, ne me psychanalysez pas, Docteur.
Bırakın beni! Tutmayın!
Ne me retenez point!
Tutmayın beni!
- Calme toi!
- Tutmayın lan beni... Hadi.
Au trot!
Keşke annen yaşasaydı da sen ölseydin! Bırakın beni, tutmayın!
Si seulemenr ra mère érair vivanre er que ru érais morte!
Sarhoşum, bu yüzden beni sorumlu tutmayın.
J'ai trop bu, alors ne m'en veux pas :
Balık tutmayı sevmiyor. Montana'yı sevmiyor. Beni sevmediğinden de eminim.
Il n'aime ni la pêche, ni le Montana, ni moi!
Tutmayın beni!
Champion!
"Anne, beni tanımıyorsun." söylemek yerine sanki her şey yolundaymış gibi kuru ve tuzlu dudaklarımla Pedro'yu yeğledim, onun önünde kemerimi bağlı tutmayı istedim.
"Vous ne me connaissez pas." J'ai préféré, Pedro, même sans eau, la bouche sèche et salée, de me renfermer devant elle... comme si je n'avais rien.
Ve ömrümün geri kalanında beni tecritte tutmayı planladığını da biliyorum.
Et que vous voulez me garder en isolement pour les reste de mes jours.
Yumruklarını yukarıda tutmayı unutma yoksa çirkinlikte beni geçersin.
N'oublie pas de remonter ta garde, ou tu finiras aussi laid que moi.
Tutmayın beni!
Ah, les négros.
Güzel bir kadın olmak zorunda değil sadece beni tutmayı, hatta şakalarımdan hoşlanmayı isteyebilecek biri olsun yeter.
Elle n'a pas besoin d'être belle, juste une femme qui accepterait de me tenir dans ses bras. Qui rirait à mes plaisanteries.
- Tutmayın beni.
Et au bout de l'allée centrale, envahie de jolies fleurs blanches, un homme pour s'occuper de tes baffes pour toi.
Beni azizlerle bir tutmayın Bay Western.
Je ne suis pas un saint, M. Westen.
Tutmayın lan beni!
Essaye de m'arrêter!
Allah rızası için İslam'ın aydınlık çehresini kirletenlerle beni bir tutmayın.
Qu'avez-vous à dire à ce sujet? Ne me confondez pas avec ceux qui salissent le nom de l'islam.
Bunu yapmanın yolu olarak beni, resmin dışında tutmayı seçmiş.
Elle a pensé que la meilleure façon de le faire, c'était de me mettre hors-jeu.
Beni korkutan tek şey senin beni bu olayın dışında tutmayı düşünmen.
Ce qui m'effraie, c'est l'idée que tu me quittes.
Cyrus Beene beni kampanyanın dışında tutmayı düşünüyorsa,
Si Cyrus pense qu'il peut me mettre à l'ecart
Andy, çekirge bir zıplar, iki zıplar ama çekirgeye balık tutmayı öğretirseniz hayatımın sonuna kadar beni kandırabilir.
Andy, tu m'y prends une fois, tu es une fripouille, mais je ne serai pas une andouille pour le reste de ma vie.
Ben onlara en başında beni tutmayın dedim. Ama onlar ısrar etti, o yüzden bunu alacaklar.
Je leur ai dit de ne pas m'engager mais ils ont insiste donc c'est ça qu'ils auront
Olayın dışında tutmayın beni ne olur.
Ne me mettez pas à l'écart.
Fakat kapılarını kapalı tutmayı unutan iki kadın seçmişsiniz. Bu banyoya beni kilitleyerek kariyerini baltalayan iki kadın.
Et pourtant vous choisissez 2 femmes qui oublient de laisser leur porte fermée, qui ont compromis votre carrière en m'enfermant dans cette salle de bain.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]