Beni arama Çeviri Fransızca
582 parallel translation
Ama yardım için beni arama. Çünkü sana yardım etmeyeceğim.
Mais ne compte pas sur mon aide.
Fikrini değiştirirsen lütfen beni arama Brad.
Si vous changez d'avis, ne m'appelez pas.
En azından bana bir teşekkür edebilirsiniz..... sizi, beni arama zahmetinden kurtardım.
Vous pourriez au moins me remercier de vous avoir épargné ma recherche.
Beni arama, yapabilirsen unut.
Ne me cherche pas. Oublies-moi, si tu peux.
Beni arama. Biliyorum isteyeceksin... fakat arama, tamam mı?
Ne m'appelle pas, je sais que tu vas Vouloir...
Beni arama!
Ne m'appelez plus! Jamais!
Asla! Beni arama!
Ne m'appelez plus jamais!
Bu konu hakkında bir daha beni arama.
C'est non. Ne me rappelez pas.
Eğer ihtiyaç duyacağın herhangi bir şey olursa... beni arama.
Si jamais tu as besoin de quoi que ce soit... ne m'appelle pas.
Eve dönmeye karar verdiğinde..... ve aradığını bulamadığında..... bunun acısını senden çıkartmaya kalkarsa..... sakın beni arama.
Et quand il rentrera enfin à la maison complètement bourré, et qu'il te battra à mort, ne me rappelle pas.
Çünkü hastalarda gece ve gündüz her saat beni arama eğilimi var.
Il n'est pas rare que des patients appellent à n'importe quelle heure.
Sakın beni arama, artık bu iş bitti.
Ne m'appelle pas, parce que c'est fini.
Brad, lütfen beni arama. Söyledim sana!
Et cesse de m'appeler!
Beni arama ve yazma, tamam mı?
Ne m'appelez pas, ne m'écrivez pas. OK?
Bir daha beni arama olur mu?
Me rappelle plus.
Beni arama artık, bunu eve geldiğimde konuşuruz.
Ne m'appelle plus! On parlera à la maison.
Bunu duyuyorsan, sakın beni arama.
Si tu entends ce message ne me rappelle pas.
Beni arama, çünkü ben...
Ne m'appelle pas...
Ivan'ın yattığı orospu beni arama cüreti gösterdi.
Cette garce qu'Iván baise a eu le culot de m'appeler.
Benim için ne hissedersen, hisset şundan eminim. Lütfen beni arama.
N'essaie pas de me retrouver.
Beni arama. Yani... bir süreliğine, tamam mı?
Oublie-moi pour le moment, d'accord?
Beni daha fazla arama.
Ne me téléphonez plus.
Beni de bir daha arama. Yarına kadar.
Et ne rappelle pas, on se verra demain.
Beni buradan arama dedim.
Il ne faut pas m'appeler ici.
Sana sadece, beni artık Antek'in orada arama demek istedim.
Je voulais te dire de plus me chercher chez Antek.
Ve Sidney, artık beni bu telefondan arama.
Et n'utilise plus ce téléphone.
Beni de bir daha arama.
N'ayez pas l'audace de me rappeler encore ici.
Ve beni bir daha buradan arama.
Arrête de m'appeler.
Sarışının teki kocasını terk etti diye 15 dakikada bir arama beni.
Tu comptes m'appeler à chaque fois qu'une blonde aura quitté son mari?
Bay Giorgio, arama sebebim şudur : Hatırladığım kadarıyla, beni New York Borsası'ndaki endüstri ve tekstil firmaları hakkında bilgi almak için aramıştınız. Piyasalar canlanmaya başladıktan sonra, bence bir şeyler yapmanın zamanıdır.
Monsieur Giorgio, je vous appelle car... je me souviens que vous m'avez demandé des informations sur les secteurs de l'industrie et du textile à la bourse de New York étant donné que le marché bouge, je pense que c'est le moment de faire quelque chose
Artık beni bekleme ve arama!
Ainsi ne m'attends plus!
Beni de arama.
Ne m'appelle pas.
Beni bir daha oradan arama, Baba.
N'appelle plus là-bas papa.
Beni bir daha buradan arama demiştim.
Encore toi!
Elveda, ve lütfen beni bir daha arama.
Adieu, Rudolf. Ne téléphone plus.
Sana beni golf sahasından arama demiştim!
Je t'ai dit de pas appeler au golf!
Sakın beni arama.
On vous appellera.
- Beni bir daha sakın arama!
- N'appelez plus. - Attendez.
Hadi ama, beni bir daha arama olur mu?
Ne rappelle plus, d'accord?
Beni artık arama.
Faut plus m'appeler.
Her zaman arama yapabilirsin. Beni sabah al.
Vous pourriez passer ici demain matin pour venir me chercher.
Sana beni bir daha arama dememiş miydim?
Je t'ai dit de plus me rappeler.
Sadece o Yahudi'yle arama mesafe koymak beni eğlendiriyordu
Mais j'aime bien remettre les juifs à leur place.
Evimde arama yaptınız, bir şey bulamadınız ama beni kaçakçılıkla suçluyorsunuz.
- Vous avez rien trouvé. Vous etes mal barré!
Sonra düşündüm ki odada bir arama yapılabilir ve elbiselerim beni ele verebilirdi.
Puis, j'ai pensé qu'ils allaient fouiller la pièce, et que mes vêtements allaient me trahir.
Beni daha sık ara dostum. Sadece işin düşünce arama.
Il faut se voir plus souvent pas comme ça
Eğer... beni önceden bulduysan, arama.
"Tu ne me chercherais pas... si tu ne m'avais pas déjà trouvé".
Bir daha arama beni. Seninle görüşmeyeceğim.
N'insiste pas, je ne veux pas te voir.
Bir daha beni sakın arama.
Sale con. N'essaie surtout pas de me rappeler.
Beni bir daha gerekli olmadıkça evden arama.
Ne m'appelle plus à la maison.
Lütfen beni artık arama.
Ne m'appelle plus.
arama 36
aramadım 18
aramadı 31
aramaya devam et 50
aramana sevindim 17
aramaya devam edin 45
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
aramadım 18
aramadı 31
aramaya devam et 50
aramana sevindim 17
aramaya devam edin 45
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni sevmiyorsun 73
beni dinlemeni istiyorum 19
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni sevmiyorsun 73
beni dinlemeni istiyorum 19
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni dinle 1698
beni seviyorsan 33
beni ilgilendirmez 158
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni dinle 1698
beni seviyorsan 33
beni ilgilendirmez 158
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168
beni izleyin 355
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168
beni izleyin 355