English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Ya annen

Ya annen Çeviri Fransızca

509 parallel translation
Ya annen?
Et votre mère?
Peki ya annen?
Mais Maman...?
Peki ya annen nasıl?
Et maman?
- Ya annen?
Même pas votre mère?
- Ya annen?
- Votre mère n'aimait pas?
- Ya annen?
Ca boume. - Et votre maman?
- Ya annen?
- Et votre maman?
Ya annen?
Et toi, ta mère?
Bana kalırsa ya annen buraya taşınmalı, ya da mezarlığı Pittsburgh'a taşımalıyız.
Je ne vois que deux solutions : soit on vient s'installer ici, soit on fait transporter la tombe à Pittsburgh.
Ya annen?
Maman aussi?
- Peki ya annen?
Et ta mêre?
Peki ya annen?
Et votre mère?
- Peki ya annen?
Et ta mère?
Peki ya annen?
Combien, pour ta maman?
- Ya annen ve Ana?
- Mais et maman et Ana?
- Ya annen?
- Et votre mère?
Ya annen?
Et ta mère?
Peki ya annen ve baban?
Et vos parents?
- Peki ya annen?
- Qu'en est-il de ta mére?
- Ya annen?
- Et ta mère?
Ya annen? O neden gelmedi?
Votre mère n'est pas venue?
Annen ya da herhangi biri, hiç bazı şeylerin uygun... bazılarının da uygunsuz olduğunu açıklamadı mı? Hayır, açıklamadı.
Votre mère ne vous a-t-elle pas dit ce qui est correct et ce qui ne l'est pas?
Annen seni kahvaltıya bekliyor.
Votre maman vous attend pour dejeuner, ma petite.
Görüyorsun ya, senin gerçek annen değilim.
Je ne suis pas ta vraie mère.
- Iowa'ya döndün, annen ölüyor...
- Pourquoi donc?
Baban ya da annen sana peri masalı anlatmış olmalı.
Ta mère et ton père ont dû t'en raconter.
Peki ya çocukken hiç mi annen baban, bir evin sokağın kasaban olmadı?
Et quand vous étiez enfant? N'avez-vous pas eu une mère, un père, une maison, une rue et une ville?
- Annen nerede? - Bir toplantıya gitti.
- Charley Vidal la ramène.
Sanırım annen yanlış bir kanıya kapılmış.
Je pense que ta mère s'est simplement fait une légère mauvaise impression.
Ya senin annen?
Et la vôtre, est-elle là?
Biliyorsun, bayan, annen ve sen karşıya geçtiğinizde, şehirde çok rahat bir gece geçirmenizi isterim.
Missy, votre mère et vous pourriez traverser maintenant - et dormir confortablement en ville. - J'aimerais ça.
Annen öldüğünde büyük başarıya ulaşmıştım ve bu bence annenin ölümünden daha değerliydi.
Ma réussite a plus signifié que la mort de ta mère.
Annen bu Mısırlıya ne dedi?
Que lui dit votre mère?
Peki ya annen...
Votre mère...
Annen bir şey ya da biri yüzünden geçirdiği şoktan hasta yatıyor, ben buna oyun demezdim.
Ta mère est au lit, en état de choc. Ce n'est pas un jeu, Richard!
- Annen ya da babanda mı yok?
Tu n'as ni père ni mère? Non!
Annen özgürlüğüne kavuşuyor, ben de Akitanya'ya.
Ta mère recouvre sa liberté et j'obtiens l'Aquitaine.
Oğlum olmadığını, başka bir deyişle... annen ya da baban olmadığımı öğrenmek seni üzdü mü?
Ca te fait de la peine de savoir que tu n'es pas mon fils... que je ne suis ni ton père, ni ta mêre?
- Ya annen? - Tek kelime etmedi.
- Qu'a dit votre mère?
Baban ya da annen hiç başka bir yerden bahsetti mi?
Est-ce que vos parents ont déjà parlé d'un autre endroit?
Sen, annen ve ben. Almanya'ya gidebiliriz.
Tous les trois nous pourrions aller en Allemagne.
- Biliyorum. Buradaki herkes ya bir şeyini yitirmiş ya da kapanmayacak bir yarası var. Annen de onları sağlıklarına kavuşturmak için hemşirelik yapıyor.
Tout le monde ici a un manque ou une blessure ouverte et votre mère essaie de les guérir.
Annen var ya.
Tu as ta mère.
Para getirdiği sürece inek ya da kahve annen için fark etmez.
Peu importe à votre mère si c'est des vaches ou du café, si ça rapporte.
Sana para bile versem, annen hakkında konuşursun, ya da onun yaptıkları hakkında.
Vous m'auriez dénoncé de toute façon. Son existence et ses actes doivent demeurer secrets!
Doğru ya, annen.
Merci, Al.
Yani ya annen ölmüş olsaydı?
Et si ta mère était morte?
Annen seni aşağıya istiyor.
Ta mère veut que tu descendes.
Peki ya üvey annen, Jamie?
Et ta belle-mère? Tu l'aimes, hein?
Annen ya da ben.
Ta mère ou moi?
Tabii annen caddeden karşıya geçmene izin verirse.
Si ta mère te laisse traverser la rue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]