Yalnız değiliz Çeviri Fransızca
278 parallel translation
Yalnız değiliz.
Tu n'es pas seul.
Gördüğüm kadarıyla yalnız değiliz.
Eux aussi veillent.
yalnız değiliz.
Nous ne sommes pas seuls!
Yalnız değiliz.
Nous ne sommes pas les seuls.
Yalnız değiliz.
Nous ne sommes pas seuls.
Aman dikkat! Yalnız değiliz.
Nous ne sommes pas seuls...
Bu işte yalnız değiliz, Levius.
Nous ne sommes pas seuls.
Fakat yalnız değiliz.
Nous ne sommes pas seuls.
Neyseki bir zamanlar olduğu kadar yalnız değiliz.
Nous avons la chance de ne plus être seuls.
Yalnız değiliz!
Il y a du monde!
Burada yalnız değiliz. Herkes bir arada. Hadi Gus!
On est ensemble, ici, souviens-t'en.
yalnız değiliz. Umrumda değil!
Nous ne sommes pas seuls!
- Yalnız değiliz.
- Père, on n'est pas seuls.
Sıcak... ve utandırıcı. Biz yalnız değiliz.
J'ai chaud... tiens-toi!
Evrende yalnız değiliz.
Nous ne sommes pas seuls dans l'univers.
Bu binada yalnız değiliz... yeni bir kiracı var.
On n'est plus seuls dans la tour. Il y a un nouveau locataire.
Yalnız değiliz.
Et nous avons de la compagnie.
Yalnız değiliz bu iyi bir şey.
Heureux de savoir que finalement nous ne sommes pas seuls.
Dur, yalnız değiliz.
Arrête. On est pas tout seuls.
Altı blok daha ve sağa sap. Yalnız değiliz.
D'accord, à la sixième rue, on tourne à droite.
Peter, yalnız değiliz.
Peter, nous ne sommes pas seuls.
Belki, başka biri birşeyler farketmiştir. Kesinlikle yalnız değiliz.
Je trouve que ça engendre une atmosphère menaçante, angoissante.
En azından yalnız değiliz.
Ce n'est pas que nous.
Yalnız değiliz anne.
Nous ne sommes pas seules.
Burada yalnız değiliz.
Nous ne sommes pas seuls.
Kaptan, sanırım burada yalnız değiliz.
Capitaine, je crois que nous ne sommes pas seuls.
İçimde yaşıyorum. Yalnız değiliz zaten.
On n'est pas seuls!
Yalnız değiliz.
On n'est pas seuls.
- Burada yalnız değiliz.
On a de la visite.
Bu adada yalnız değiliz.
On n'est pas seuls sur l'île.
Biz insanlar yalnız değiliz
Nous, êtres humains, ne sommes pas seuls.
" Biz yalnız değiliz.
Nous ne sommes pas seuls.
Yalnız değiliz.. "
- Nous ne sommes pas seuls.
Kesinlikle yalnız değiliz.
Manifestement... pas seuls.
Yalnız değiliz.
On n'est pas tout seuls.
- İyi soru, ama biz yalnız değiliz.
- Je crois qu'on n'est pas seules.
Yalnız değiliz.
On n'est pas toutes seules.
Yalnız değiliz.
- On n'est pas seules.
Yalnız değiliz.
Ils sont là.
Belki de hayal ediyorum ama sanki yalnız değiliz gibi.
Je me fais peut-être des idées... mais on n'est pas seuls.
Yalnız değiliz artık, geceyi beklerken, Godot'yu beklerken... beklemeyi... beklerken.
On n'est plus seuls, à attendre la nuit, à attendre Godot, à attendre... A attendre.
Acı çekmek zorunda olan yalnız biz değiliz.
Nous ne sommes pas les seuls qui aient eu à souffrir.
Yalnız oyun için burada değiliz. Super Bowl'a kadar gideceğiz!
On ne joue pas un simple match, on joue la saison entière!
Burada yalnız değiliz.
Il n'était peut-être pas seul.
Anlaşılan yalnız değiliz.
Il semble qu'on ait de la compagnie.
Yalnız olduğundan bile emin değiliz, Caesar. Haydi.
On sait même pas s'il a fait le coup seul.
Bizler yalnızca hırsız değiliz.
Nous sommes une bande à part.
Seni burada yalnız bırakacak değiliz.
- On ne peut pas vous laisser seule ici.
Burada yalnız değiliz.
On n'est pas seuls.
Bazen tamamen yalnız olduğumuzu düşünürüz. Ama değiliz.
Parfois on croit qu'on est seul au monde, mais ce n'est pas vrai.
Görünüşe bakılırsa geride kalan yalnız biz değiliz.
On n'était pas les seuls à la traîi ne.
değiliz 102
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnız mısınız 41
yalnızdım 64
yalnızsın 42
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnız mısınız 41
yalnızdım 64
yalnızsın 42