Yalnız gideceğim Çeviri Fransızca
154 parallel translation
Yalnız gideceğim.
D'accord.
Yalnız gideceğim.
J'irai seul. Regarde, Moïse.
Ben yalnız gideceğim.
Il faut que je le fasse seul.
Ben yalnız gideceğim.
J'ai une petite idée.
Bir dahaki sefere, yalnız gideceğim.
Ça fait une heure qu'on devrait bouffer des kilometres. La prochaine fois, je pars tout seul.
Galiba, Palfrie City'e yalnız gideceğim...
J'irai seul à Porphery City, alors?
Yalnız gideceğim dedim.
Je t'ai dit que j'irai seul.
Yalnız gideceğim.
Je me débrouillerai seul.
- Yalnız gideceğim.
J'irai seul.
Scotty, ben yalnız gideceğim.
Scotty, je pars de mon côté.
Yalnız gideceğim.
Je pars seule.
Hayır baba. Yalnız gideceğim.
Non, père, je veux y aller seul.
Yalnız gideceğim.
Désolé, je fais cavalier seul.
Hayatınızı tehlikeye atamam, yalnız gideceğim.
Je n'ai pas les moyens de refuser d'y aller.
Yalnız gideceğim.
J'y vais seul.
Ben yalnız gideceğim.
Je chevauche seul!
Yalnız gideceğim.
Bouchez ces trous.
Bundan sonrasında, yalnız gideceğim.
A partir de maintenant, je fais cavalier seul.
Chatham'a yalnız gideceğim.
Je vais jusqu'à Chatham est seul.
Seni hiçbir yere götüremem. Seni tutuklayacaklar. Ben yalnız gideceğim.
La prochaine fois qu'on se fait arrêter, j'y vais seul.
Yalnız gideceğim.
Je rentre seule.
Majesteleri çok nazikler, ama yoluma yalnız gideceğim.
Votre Altesse est trop bonne, mais je voyage seule.
Ben yalnız gideceğim, tamam mı?
Laisse-moi y aller seul.
Oraya yalnız gideceğim.
Je veux bien y aller seul.
Yalnız gideceğim.
J'irai seule.
Selina, şu bizim Noel kaçamağı var ya? Yalnız gideceğim.
Selina, pour ces petites vacances de Noël qu'on avait prévues, je pars seul.
Yalnız gideceğim.
Tout seul.
Çok tehlikeli, yalnız gideceğim.
C'est trop dangereux, j'y vais seul.
Yalnız gideceğim.
J'irai seul.
Ben yalnız gideceğim.
Je dois partir seul.
Şimdi yalnız gideceğim.
Je continue seul.
Hemen de yola çıkmam lazım. Aslında yalnız gideceğim ama biraz çekiniyorum.
J'irais bien seule mais ça me fait un peu peur.
Ben yalnız gideceğim.
J'y vais seul.
Yalnız gideceğim. Yardıma ihtiyacın olabileceğini düşünmüştüm.
N'avez-vous pas besoin de notre aide?
Spike beni istiyor. Yalnız gideceğim.
Si Spike me veut, j'irai seule.
Yalnız gideceğim.
Bonne nuit.
- Yalnız gideceğim.
J'y vais seule.
Benden haberleri yok. Ben de yalnız başıma oraya gideceğim.
Ils ne me connaissent pas, donc j'agirai seul.
Roma'ya yalnız gideceğim.
J'irai seul à Rome.
Shelby'e gideceğim zaman, yalnız giderim.
Si je dois me rendre à Shelby, ce sera seul.
Burada kal o zaman. Yalnız gideceğim.
J'y vais seul.
Yalnız başıma gideceğim.
J'irai seule.
Hayır, yalnız başıma gideceğim.
Tu veux que je m'en occupe demain?
Başka bir film çekimine gideceğim. - Ve Beverly'yi yalnız bırakmak istemiyorum.
Je pars pour un autre film... et ça m'ennuie de laisser Beverly seul.
Gelecek sefer, seni burada yalnız bırakacağım ve gideceğim.
Ne recommence jamais!
Mortars'ın arkasından gideceğim, yalnız ve kendi başıma.
Je me lance après Mortars, tout seul si il le faut.
Las Vegas'a yalnız başıma gideceğim.
Je vais à Las Vegas, toute seule.
"Tanrım, bir yıldır yalnız yaşamak cehennem gibi ve şimdi yapacağımı bağışlamazsan zaten cehenneme gideceğim."
"Dieu, ça a été un enfer de vivre seul cette année et c'est sûrement là où je finirai si vous ne pardonnez pas ce que je vais faire."
Pekala. Yalnız başıma gideceğim.
Tant pis, j'irai seul.
Ben Kopenhag'a gideceğim, Rud'la yalnız kalmak da kolay şey değil.
Je dois aller à Copenhague, et Rud est un souci.
Yalnız gideceğim.
Je vais rentrer seule.
gideceğim 274
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnızdım 64
yalnız yaşıyorum 22
yalnız mısınız 41
yalnızsın 42
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnızdım 64
yalnız yaşıyorum 22
yalnız mısınız 41
yalnızsın 42