English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yalnız mıydı

Yalnız mıydı Çeviri Fransızca

383 parallel translation
- Yalnız mıydın?
- Vous étiez seul?
Ben toplama kampındayken, sen Paris'te yalnız mıydın?
Quand j'étais dans le camp... te sentais-tu seule à Paris?
- Yalnız mıydı?
- Lui. - Il était seul?
- Hep yalnız mıydınız?
- Vous êtes restée seule?
- Yoksa orada yalnız mıydınız?
Ou étiez-vous toute seule?
- Yalnız mıydı?
- Était-elle seule?
- O sırada yalnız mıydı?
Il a fait le coup seul?
- Yalnız mıydın?
- Seule?
- Tüm gece burada... yalnız mıydım?
J'ai passé la nuit ici, toute seule?
- Yalnız mıydı?
- Elle était seule?
- Yalnız mıydı? - Hayır.
Elle était seule?
İkiniz yalnız mıydınız?
Étiez-vous seules, toutes les deux?
Er Ferol, tarafsız bölgenin ortasına vardığınızda... Er Meyer ile yalnız mıydınız?
Quand vous avez atteint le no man s land, étiez-vous seul avec le soldat Meyer?
- Yalnız mıydınız?
MARCO POLO : Tu étais seul?
Yalnız mıydı yoksa durumuyla bir ilginiz var mı?
Y êtes-vous pour quelque chose?
- Vardığında Kit yalnız mıydı?
- Vous avez trouvé Kit seule?
Vardığında Kit yalnız mıydı?
Kit était seul quand vous êtes arrivé?
- Yalnız mıydı?
- Seul?
Ve adam yalnız mıydı?
Et cet homme était seul?
Çarptığında yalnız mıydı değil miydi?
Il était vide ou chargé quand il s'est écrasé?
O da Jane kadar yalnız mıydı?
Etait-elle solitaire comme Jane?
Yalnız mıydı?
Était-elle seule?
- Gerçekten 6 gün yalnız mıydın?
Tu as été tout seul pendant six jours?
Bunca zamandır yalnız mıydın?
Tu es seul depuis longtemps?
Bilmek istediğim, bu kadın burada yalnız mıydı?
Je voudrais savoir si cette femme était seule.
Amanda, duvarın içindeki her ne idiyse, yalnız mıydı?
Ce truc dans le mur, il était seul?
Biz yalnız mıydık?
L'est-on vraiment?
Seninle yalnız olmalıydım, bu çok mahrem bir durum.
Je voulais être seule avec toi. lci, nous serons tranquilles.
Seni yalnız bırakmamalıydım, Joe.
J'aurais dû rester.
- Yalnız mıydı?
- Il était seul?
Yalnız mıydı?
Il était seul?
Saatler önce eve gelmiş olmalıydı. Bu gece yalnızım.
Il aurait dû arrivé depuis longtemps et je suis seule.
Seni yalnız bırakmamalıydım.
Je n'aurais pas dû vous laisser seule.
Yalnız mıydı?
Etait-il seul?
- Burada yalnız mıydım demiştiniz?
On a sali le parquet.
Onu yalnız bırakmamalıydım, özellikle dün akşamdan sonra.
J'aurais dû rester, après l'histoire d'hier.
Ne mi yaptım, yalnız bıraksaydım da konuşsa mıydı?
Pour l'empêcher de parler.
Yalnız kalmaz mıydın?
La solitude...
Yalnız mıydın?
Seule?
Kendimi yalnız ve yolunu kaybetmiş hissediyordum ve ömrümün geri kalanını tek başıma geçirmeye kararlıydım.
Je me sentais seule et perdue. Je décidai de ne plus me remarier.
Kocan Laois yolculuğa yalnız mı çıkmıştı? Ona eşlik eden muhafızlar var mıydı?
Dis-moi, Laïus voyageait-il seul ou avec une escorte?
Başı belada! Ben... Onu yalnız bırakmamalıydım.
Je n'aurais pas dû le laisser seul!
Bu arada, bizi yalnız bırakır mıydınız?
En attendant, veuillez nous laisser.
Çok yalnız, onun yanından ayrıImamalıydım.
Elle est seule. Je n'aurais pas dû la quitter.
Yalnız mıydın?
Vous étiez seul?
Onu yalnız bırakmamalıydım.
Je n'aurais pas dû la laisser.
Onu yalnız bırakmamalıydım.
Elle refusait de partir.
Onu asla yalnız bırakmamalıydım.
- J'aurais jamais dû la laisser seule.
Biraz yalnız kalmalıydım.
J'avais besoin d'être un peu seul.
Yalnız olmadığını anlamalıydım.
J'aurais dû me douter qu'il n'était pas seul.
Sizi yalnız bırakmamalıydım.
Je n'aurai pas dû vous laisser seuls.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]