Yalnız mısınız Çeviri Fransızca
1,673 parallel translation
- O zamandan beri yalnız mısınız?
- Et vous êtes resté seul?
Yalnız mısınız?
- Excusez-moi, vous mangez seul?
- İyi akşamlar. - Bugün yalnız mısınız?
- Bonsoir. - Vous êtes seuls aujourd'hui?
Yalnız mısınız?
Seule?
Canlarım, bizi biraz yalnız bırakır mısınız?
Mes chéris, vous voulez bien nous laisser un peu d'intimité?
Biliyorum sana söz verdim burnumu sokmayı bırakacağım dedim ama son birkaç aydır annemin sırrını tutmak ne demek anladım ve kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim.
Je sais que... Je t'ai donné ma parole que j'arrêtais tout. Ces derniers mois, j'ai réalisé ce que c'était de garder ces choses à propos de ma mère secret.
Şimdiye kadar karşılaştığımız yaşam olan gezegenler çevre şartları açısından Dünya'nın kopyası gibilerdi. Yalnız...
La plupart des planètes connues sont des copies de la Terre en termes d'environnement.
- Sanırım yalnız kalmalısın- -
- Tu as besoin d'être seul donc
Beni yalnız bırakır mısın lütfen?
Tu veux bien me laisser seule?
Efendi Shichiroji, yalnız mısınız?
Shichiroji, tu es seul?
Bizi yalnız bırakır mısınız, lütfen?
Laissez nous seuls s'il vous plait.
Mark, acaba... Bir şey götürüp bizi yalnız bırakır mısın?
Prends un sac et laisse-nous une minute.
Şükran Günü yalnız mısın John?
Tu es seul pour Thanksgiving?
Yalnız mısın yani?
Vous êtes seul?
Yalnız mısın burada?
Tu es seul? Qui est-ce?
- Yalnız mısın?
- Tu es seul?
Burada yalnız mısın?
Vous vivez seul, ici?
Bu gece yalnız mısın?
Vous êtes seule, ce soir?
Schlomo, annenle lütfen beni yalnız bırakır mısın?
Schlomo tu peux nous laisser seuls?
Ne diyeceğim, adın her neyse beni canlarımla konuşmam için yalnız bırakır mısın?
Quel que soit votre nom, laissez-moi un instant seule avec mes petits trésors.
- Yalnız mısın?
Es-tu toute seule?
Merhaba Julian, yalnız mısın?
Allo? Salut, Julian. Tu es seul?
Bizi bir kaç saniye yalnız bırakır mısınız? - Elbette.
Vous voulez nous laisser une minute?
- Yalnız mısın? - Evet.
T'es seule?
Yalnız mısın?
Tu es seul?
- Yalnız mısın?
Etes-vous seul?
Yalnız mısın?
Tu es un solitaire.
Burada yalnız mısın?
T'es seule, ici?
- Yalnız mısın?
T'habites seul?
- Yalnız mısın?
- Tout seul?
Burada yalnız mısın?
- Qu'est-ce que tu veux? - Tu es tout seul ici?
Yalnız mısın?
Seule?
Yalnız mısın? - Her zaman öyleyim.
- Presque toujours, ouais.
Yalnız bana saygısızlık etmekle kalmadın öğretime ve kültürüme de saygısızlık ettin.
Tu m'as déshonoré moi, mon enseignement et toute ma culture.
Evet parmak izi kan kırmızısında, aradığımız bu... Renk tanımlayıcısını kullanıyoruz, ve şimdi de önceden hazırlanmış algoritm ile üretim aşamasında verilmiş diğer tüm renkleri siliyoruz, böylece bize yalnızca aradığımız iz kalıyor.
Donc l'empreinte est rouge sang, c'est la teinte que nous utilisons pour l'identifiant de couleur, et maintenant l'algorithme préprogrammé se contente... d'enlever toutes les autres couleurs du tissu, ce qui nous laissera juste l'empreinte.
Marta bizi biraz yalnız bırakır mısın?
C'est une conversation d'hommes.
Burada yalnız mısın?
Tu es ici toute seule?
Yalnız mısın?
Non.
Yalnızlığımızı bir nebze olsun unutabilmek için birbirimize yardım etmenin kötü bir yanı yok.
Il n'y a rien de bizarre à vouloir s'aider mutuellemet dans cette épreuve - - où on se sent un peu seul.
- Orada odanda yalnız mısın, Patrick?
Est ce que c'est désert là haut sur ton piédestal, Patrick?
Tony. Beni Bayan David'le bir dakika yalnız bırakır mısınız?
Laissez-moi seul une minute avec Mlle David, svp.
Yalnız yaşıyormuş, çocuğu yokmuş ve öğrendiğime göre, kendini tamamen işine adamış birisiymiş.
Il vivait seul, pas d'enfants, et d'après ce qu'on m'a dit, n'avait que son travail dans la vie.
Yani, bir çok şey seni böyle hissettirmiş olabilir : balodaki davranışın dolap olayında beni yalnız bırakman.
Ça explique beaucoup de choses, comme ta façon de te comporter à la soirée et ta façon de m'ignorer après l'histoire des casiers.
- Bizi bir dakika yalnız bırakır mısın?
- Vous nous laissez une minute?
- Yalnız mısın?
Tu es seul?
Burada yalnız mısın?
Et tu... tu es... seul?
Adamımızın yalnızca kahve fırlatmadığını varsayalım.
Faisons comme s'il n'était pas qu'un jeteur de café...
Lütfen gider misin? Beni yalnız bırakır mısın?
Alors s'il te plaît, va-t'en et laisse-moi seule.
- Yalnız mısınız?
Vous êtes seule?
Yani, yalnız mısın?
Alors, tu es tout seul?
Yalnız mısın Eddie?
Tu te sens seul, Eddie?
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnızdım 64
yalnızsın 42
yalnızız 36
yalnız mı yaşıyorsun 33
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnızdım 64
yalnızsın 42
yalnızız 36
yalnız mı yaşıyorsun 33