English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Z ] / Ze

Ze Çeviri Fransızca

219 parallel translation
Bayanlar ve baylar. Birlikte yaptığımız ilk müzikal film olan Dans Eden Şövalye için göstermiş olduğunuz bu ilginin bizi ne kadar çok heyacanlandırdığını size anlatamam.
Mesdames-zé-Messieurs, nous sommes vraiment ravis de l'accueil que vous faisez à notre premier film musical.
Biz de arkadaşlarıyla konuştuk ve burada size... tekrar edemeyeceğim şeyler söylediler.
Mais ses amies ont parlé. Je n'ose répéter ze qu'elles ont dit.
Ze.. ze... Zehirli Ejder..
Dragon... venimeux.
Ze plegm... tüplerden geliyordu.
Le "plegme" était dans les conduits.
Yalnız gaydacının Edinburgh Kalesi'nin mazgallı siperlerindeki silüeti kızıla boyalı gök... Göküyü...
Le cornemuseur solitaire des remparts d'Edinburgh se profilait contre les ze... zébra...
Uh... ze, za...
O, e, i...
Ben yarın gitmiyorum, nasılsa son gün.
Demain, ze zèche, z est le dernier zour!
Ben gidiyorum. Son gün eğlenceli olur.
Z'est Ie zeul zour où on ze marre!
Kendisinin beyin bakım uzmanı Gag Halfrunt'a sorduk. Zaphod böyle bir adamdır...
Nous avons posé la question à son neurologue, Hilde Bloch-Hafon Eh pien, foyez-fous, Zabby z est d'un dype, n'est-ze bas, qui...
Merhaba, adım Mary O'Toole O'Reilly O'Shea.
B'zour! Ze m'appelle Mary O'Toole O'Riley O'Shannon.
Zeki geçinen biri olmalı, zira gördüğünüz üzere, burnum miniktir, miniciktir, hatta bazen küçük periler hediye etmiş, diye düşünürüm.
Il est rudement futé, ce chenapan, parce que mon nez est si'tit et si zoli, que ze me dis que c'est un cadeau des fées.
Ben de, malum, ufak tefek, zayıf, salak ve yumuşak bir tavşan gibiyimdir.
Parce que moi aussi, ze suis une'tite mimi toute fragile, sosotte et zentille comme un lapinou en peluche.
Söylesenize, sevgili Prens ile ne zaman buluşacağım?
Ze voudrais le voir, ce Prince si zoli!
Eğer evleneceksek, galiba görüşmemiz gerekiyor.
Si on doit se marier, ze dois le voir!
Ona bu gece buraya gelip, bana serenat yapmasını söyleyin. Bütün stresimle balkonda olacağım.
Qu'il me zoue une sérénade ce soir... ze serai au balcon, toute rose et moite!
George, ufak diyarımızın rahat koyunu olduğunu düşünüyorum.
Oh Zeorze, ze suis sûre que vous êtes le plus zoli'tit agneau de tout le royaume des zouets!
Heyecandan öyle bitip tükendim ki, gidip yatsam iyi olacak, yoksa sabahleyin aksi kızın teki olacağım.
Et moi ze suis si fatiguée, avec toutes ces folies, que ze vais faire un gros dodo, sinon ze serai colère demain matin...
"yoksa, daha büyük acılara gark olursunuz."
"Ze zerait enkore pire!"
En nihayet, dünyanın en harika pilotları karşılaştılar.
Les deux Zeigneurs de l'Afiazion ze renkontrent!
Bu kader anını hayallerimde ne kadar sık prova etmiştim.
Kombien de Fois j'ai rêfé à ze Mirakle du Deztin!
Kedicik gördüğümü sandım.
Ze crois que zé vu un'ros minet.
DNA si olan bir yaşam formu, taşığıdı anılarını kendi hafıze sistemi olan kendi beyininde tutur.
L'existence des espèces repose sur la mémoire génétique. L'homme n'est individu qu'à cause de sa mémoire intangible.
100 ) } Zankoku na tenshi no te-ze 100 ) } Madobe kara yagate tobitatsu
Zankoku na tenshi no thesis Madobe kara yagate tobitatsu
100 ) } Merhametsiz melek tezi 100 ) } anılarına ihanet edersen eğer. 100 ) } Zankoku na tenshi no te-ze 100 ) } Madobe kara yagate tobitatsu
Zankoku na tenshi no thesis Madobe kara yagate tobitatsu
Ona senin Ze-Zeyna'yı tanıdığını söyledim ama o bana i-inanmıyor.
Tu parles toujours comme ça? Je lui ai dit que tu connaissais Xena, mais il ne me croit pas.
- ve buradan itibaren mükkemel bir görünüşe sahip olan Capeside'daki yapıya şöyle demek isteriz... ze swingset.
Et... d'ici, voici une vue de la superbe architecture... que les simplets de Capeside appellent... les balançoires.
Ze...
Xena!
Bu savaşçı Ze-Zeyna.
- Non! - La guerrière Xena!
Ze Almanlar oraya varmadan once.
Avant que les Boches arrivent.
Sözlerini geri alma yok!
Y a pas de ze-retire-ment.
Anımın ayatı...
Ze veux et z exige...
Hayır, hayır, hayır. "Ayatı" değil.
Pas "ze".
Cii-zz!
Chee-ze!
Şehir uyuşturucu bağımlılarıyla dolup taşıyor ve Li'l Zé daha da zengin oluyordu.
La Cité grouillait de junkies, et Petit Zé devenait riche.
Büyük patron...
Ze big boss?
Çok memnun oldum.
Comme ze suis contente!
Zé yazdım forma, aklıma bir tek bu isim geldi.
J'ai écrit Zé... Je n'ai pensé qu'á José.
Ben buraya büyük görev için geldim.
Mais moi, je suis là pour "ze" affaire.
Bay Zé Amaro bana yaptıklarınız için teşekkür ederim.
Monsieur Zé Amaro, merci beaucoup pour ce que vous m'avez fait.
Li'l Zé seni yakalarsa öldürür.
Si Petit Zé te chope, il te tue.
Artık benim adım Li'l Zé.
Maintenant, je m'appelle Petit Zé.
Li'l Zé'NİN HİKAYESİ
L'HISTOIRE DE PETIT ZÉ
Li'l Zé hep Tanrı Kent'in patronu olmak istemiştir.
Petit Zé a toujours voulu être le maître de la Cité...
Artık adın Li'l Dice değil adın Li'l Zé.
Tu ne t'appelleras plus Petit Dé... mais Petit Zé.
Li'l Zé daha da büyüyecektir.
Petit Zé va grandir.
Li'l Dice, Li'l Zé oldu.
Devenu Petit Zé,
Li'l Dice değil, artık benim adım Li'l Zé.
Petit Dé, mon cul. Je m'appelle Petit Zé, maintenant.
Li'l Zé mi?
Il s'appelle Petit Zé, pigé?
- Sen nereye gidiyorsun?
- Eh, tu vas où, gamin? - Il est réglo, Petit Zé.
Herkese bu işlerin artık Li'l Zé'ye ait olduğunu ve kokain sattığımızı söyle.
Raconte à tout le monde que l'appart appartient maintenant à Petit Zé. Et qu'on va vendre de la poudre.
Ve Li'l Zé bütün düşmanlarını öldürdüğü için artık Tanrı Kent'te çatışma falan da yaşanmıyordu.
Comme Petit Zé ne laissait aucun ennemi vivant, il n'y avait plus de fusillades à la Cité.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]