Çok sert Çeviri Fransızca
2,227 parallel translation
Bana çok sert vurdun. Ben de sana vuracağım.
Je crois que tu m'as frappé plus fort que ce que je t'ai frappé.
Gilbert suikastinden sonra Hoffmann çok sert karşılık veriyor.
Hoffmann se venge pour Gilbert.
Çok sert ve yeterli görünüyor.
Elle est trop dure et suffisante.
Kadavranın kafasının sol kısmına bir sopayla vurulmuş ya da tekme veya çok sert bir yumruk atılmış.
On l'a frappé à la tête avec une batte ou autre chose, voire un gros coup de poing.
Oğluna karşı çok sert. Acımasızca.
Il est impitoyable avec son fils.
- Çok sert bir adam.
Il est tellement rigide!
- Umarım size karşı çok sert davranmamışlardır. - Davranmadık.
- J'espère qu'ils n'ont pas été rudes.
Çok sert çek.
Il faudra tirer très fort!
Bu adamlar çok sert.
Ces types, c'est du sérieux.
Çok sert bir oyun. Neredeyse politika kadar sert.
C'est un jeu éprouvant, presque autant que la politique.
Çok sert çıkıştım ve bunu hak etmiyordun.
J'ai été dur avec vous et vous ne l'avez pas mérité.
Hayır, bağlantı çok sert.
Non. Le lien a été rompu.
Çok sert esasen.
Sois surtout très ferme.
Rüzgâr çok sert altı saat içinde görüşürüz.
Le vent est trop fort. On se revoit dans six heures.
Ah, çok sert sözler.
Elle fait vraiment mal, celle-là.
Fermuarı çok sert.
Oui, dure.
- Zemin çok sert komutanım.
- Le sol est trop dur mon Commandant
Çok sert davranıyorsun.
Di, tu y vas trop fort!
- Roger bana karşı çok sert.
- Roger est horrible avec moi.
O aşağıya ulaştı, ve çükümü çok sert kavramıştı sanki öldürmeye çalışıyomuş gibi.
Elle s'est avancée et a saisi mon pénis très fort, comme si elle voulait le tuer.
Bana çok sert vurdu. Silahı elimden düşürdü.
Il m'a cogné si fort, il m'a fait tomber le pistolet de la main.
Çok sert çekme!
Doucement!
Onları deviren her neyse, çok sert vurdu.
En tout cas, ça les a frappés très fort.
Hep çok sert biri olduğunu düşünürdüm.
- Non, mais c'est vrai. Moi qui te croyais si... si dure.
Çok sert biri.
C'est un dur à cuire.
Ona çok sert vurdum.
J'ai frappé fort.
- Çok sert ve sıkı görünüyorsun.
Vous avez l'air si fort et costaud.
Ama çok sert olabilir.
Elle peut être très dure aussi.
Çok mu sert oldu?
C'est trop?
Yumruğum gerçekten çok mu sert?
C'était vraiment si fort que ça?
Çok güzel ama bir işime yaramaz.
C'est très bien, mais ça me sert à rien.
Büyük bacaklar. Evet, çok sert görünüyor.
Ses gros jambons.
Ama etrafta bir hafta rol yaparak dolaşmak çok yanlış, ayrıca sana da haksızlık olur.
Cela ne sert à rien de faire comme si la réalité était différente, et cela serait injuste pour toi, aussi.
Sert oynamayı çok sevdiğini biliyorum.
Je sais que tu aimes la manière forte.
Çok sert bir şeydir.
C'est violent.
Çok da sert.
Elle a un sale caractère, aussi.
Aslında kanserin "Kan" ile başlaması çok ironiktir, çünkü bu aşamada, insanın "kan" ını kurutur.
Vous savez, c'est ironique que cancer rime avec "ça sert", car à ce stade plus rien ne sert à rien.
Çok sert tutmayın, hafifçe.
Ne serrez pas si fort.
Elektrik prizi ile başlar, ve duvarın sert kısımlarına doğru ilerlersiniz, .. ve alt kısımlar çok daha kolaydır.
Commencez par une prise électrique et continuez dans le placo, les couches suivantes étant assez faciles.
Çok ciddiyim. Ya ölür ve yaşayan ölüye dönersen? Bu adamların herhangi biri işini bitirebilecek kadar sert mi?
Sérieusement, si tu meurs et te relèves, on sera assez implacables pour te descendre?
Komutanım, rüzgar çok sert esiyor burada.
Mon Commandant, il y a beaucoup de vent ici.
Yarışlar file çorap giyip sert bir lakap bulmaktan çok daha fazlasıdır.
Dans ce sport, il y a beaucoup plus que les bas résilles et un nom de dur à cuire.
Hem bu yemek en azından hapishanedekinden çok daha iyidir, değil mi?
La bouffe doit être un poil meilleure que la merde qu'on sert en prison, non?
Çok sert.
Violent.
- Kalça kısmı çok sıkı
- Ça me sert trop.
Derisi çok sert ve güçlü.
Il a la peau dure et épaisse.
- Sana çoktan dedim, çok kuru ve ılık, üstü sert ama altı yumuşak ve gerçi yeri her zaman değişse de, hep aynı yerde kalıyor. - Bu Pete mi?
- C'est Pete?
Seni çok iyi yetiştirdim.
Ça sert à rien. Je t'ai trop bien entraîné.
Uçuş ne kadar uzun olursa, o kadar çok para alırsın.
Plus longtemps on sert, plus on est payées.
Hayır, çok anlamsız.
Non. Ça ne sert à rien.
Depodan mı aldın? Yakında çok fakir olacağız, bunu mu istiyorsun?
Sert a quoi ton augmentation, si on continue a vivre comme des pauvres.
sert 115
sert mi 22
sert adam 18
sert ol 16
sert çocuk 47
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
sert mi 22
sert adam 18
sert ol 16
sert çocuk 47
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
çok sağol 164
çok sevindim 231
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok sağ ol 161
çok sıcak 332
çok sıkıldım 24
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevindim 231
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok sağ ol 161
çok sıcak 332
çok sıkıldım 24
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevimli 135
çok şeker 64
çok sıkıcı 86
çok severim 65
çok sevinirim 68
çok sağolun 79
çok sakin 32
çok şirinsin 33
çok şanslısın 138
çok sıkıcısın 19
çok şeker 64
çok sıkıcı 86
çok severim 65
çok sevinirim 68
çok sağolun 79
çok sakin 32
çok şirinsin 33
çok şanslısın 138
çok sıkıcısın 19