English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sert mi

Sert mi Çeviri Fransızca

961 parallel translation
- Zan, sert mi?
- Zan, ferme?
- Sert mi? - İç bir tane.
- Elles sont fortes?
Nasıl biri? Sert mi?
Il est coriace?
- Konuşulmayacak kadar sert mi?
- On peut même pas lui parler?
Selena Cross'un üvey babasının attığı kadar sert mi?
Combien de fois l'a-t-il frappée? - Une fois. - Une fois?
Sert mi olsam, yumuşak mı?
Dois-je être ferme ou tendre?
- Fred geri dönebilir mi?
Fred est peut-être rentrer. - c'est pour la seule chose ce qu'il sert.
Bunun için hava biraz sert değil mi?
L'envoyer là-haut par gros temps est risqué.
Bize ne kadar sert olduğunu göstermeye mi çalışıyorsun?
Tu joues déjà les durs?
- Sert mi yumuşak mı?
- Dur ou mou?
- Bir kadeh daha içelim mi?
On s'en sert un autre?
Haritayı dewrslerin için kullanıyorsun, değil mi?
La carte te sert à faire tes devoirs?
Bir şüpheniz mi var? O zamandan beri kader ağlarını örmeye başladı. Artık kendimi belki ortasındaki küçük hassas nokta dışında... bir lastik top kadar sert ve sağlam hissediyorum.
Puis le destin m'a malmené, pétri de ses mains, et je suis fier d'être aussi dur qu'une balle de caoutchouc, avec peut-être un point sensible au centre de sa masse.
- Biraz sert biri, değil mi?
- Pas commode, hein?
Sert rüzgarda ihtiyar bir kadın gibi ağır çekim kalkıyorsun sonra da gerçek bir uçak hakkında konuşmaya cesaret mi ediyorsun?
II décolle comme une grand-mère et il a l'audace de se moquer d'un vrai avion.
Bunun gibi güzel havalar, kiliseye gitmekle israf edilir mi?
A quoi ça sert d'y aller.
Tartışma sırasında Albay size karşı sert bir dil kullanmıştı, değil mi?
lors de la dispute, le colonel a employé des mots forts. Oui.
Biraz sert konuşuyorsunuz, değil mi Bay Bannister?
On joue au dur, n'est-ce pas?
- Çok sert değil, öyle değil mi?
- C'est fort, non? - Totalement inoffensif.
Çok sert görünür di mi?
Ce n'est pas un tendre, celui-là.
Bu biraz sert bir konuşma değil mi Bay Ringo?
Vous y allez fort, non?
Bunun için mi 27 A bölümünde bu kadar sert ve...
Et vous recyclez une vieille intrigue avec un joli ruban...
Arkadaşlar bunun içindir değil mi?
Ça sert à quoi, les amis, hein?
- Bana kulak verilmesi için sert bir eylemde mi bulunmalıyım?
- Faudra-t-il une action radicale?
Minibüsün gittiği yerlerin kaydını tutmuyorsunuz değil mi?
Qui se sert de ce camion?
Bir delinin sert bakışı korkutabilir mi beni?
Craindrai-je le regard d'un fou?
Burada tetkik edilecek daha fazla nokta kalmadı, değil mi?
La surveillance ne sert plus à rien maintenant, hein?
Çeten olmayınca sert değilsin, ama o gece serttin, değil mi?
Il te faut l'aide de ton gang? Comme la nuit de l'attaque!
"Kardeşine karşı kararın çok sert değil mi?"
"N'ai-je pas jugé mon frère trop sévèrement?"
Kuzey yakasından sert bir keresteci mi?
Un "bûcheron".
Bunun konuyla bir ilgisi olabilir mi?
Ça sert á quelque chose, ça?
Sert olduğunu sanıyorsun, değil mi evlat?
Tu crois que tu es un vrai dur, hein, fils?
Kaplumbağa eti sert, değil mi?
Un peu collant, mais c'est bon.
Veremiyorsunuz değil mi? Çünkü anlamı yok.
Eh bien oui, ça ne sert à rien!
A tipi muayene, kadın mısın erkek mi belirlemek içindir.
L'examen de Type A sert à savoir si vous êtes un homme ou une femme.
İhtiyar sert çıktı değil mi?
- Salope!
- Seni sert yetiştirmişler. Öyle mi?
- Vous avez été élevée à la dure.
Sana bir şey söyleyeyim mi, Öyle sert biri gibi durmuyor.
Il faut reconnaître qu'il ne se fatigue pas trop.
- Söylesene, burada yemek yenir mi?
- On sert à manger ici?
Ama siz sert adamlarsınız değil mi?
Vous, vous êtes des malins...
- Bilime hizmet ediyor diyelim mi?
- Disons qu'il sert la cause de la science.
Vaazının sert olduğunu biliyor, değil mi?
On ne peut pas dire qu'il soit tendre.
Yeterince sert mi?
Il est assez sec?
Sert güzelsin, değil mi?
Vous êtes difficile, non?
Sert olduğunu sanıyorsun, değil mi?
Tu te crois très fort, hein?
Oyunu sert oynamak istiyorsun değil mi?
Alors, on veut jouer au plus fin?
- Oldukça sert olanından, değil mi?
D'une fabrication plutôt primitive non?
Baban çok sert biri mi?
Attendez-moi.
- Sert ve davetkâr bakışlar. - Ya, sahi mi?
Toute la malice, toutes les promesses...
Bu arada, size hiç bu şeyden bahsettiler mi?
Vous a-t-on dit à quoi sert ceci?
Hiç sert içki içmedin mi?
- Vous n'avez rien bu!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]