Şu kız Çeviri Fransızca
6,345 parallel translation
Şu kız, onu anlat bana.
La fille- - Parlez-moi d'elle.
Mesela şu kız, Jolene.
Comme de cette fille, Jolene.
Şu kız, Ajan Keen.
La fille... L'agent Keen...
Ama şu an kızının yardıma ihtiyacı var.
Mais tout de suite, votre fille a besoin d'aide!
Karın ve kızın için önerdiğim hayatları boyunca ödenecek topla tutar şu kadar...
Le montant total de ce que je verserai à votre femme et votre fille sera de...
Şu anda kızımla birlikte olmam gerekiyor.
Pour l'instant, j'ai besoin d'être avec ma fille.
Daha sonra o kızı buldum.
Puis j'ai su pour elle.
Şu küçük sarışın kız.
Le petite blonde.
Tam şu ışığın kırmızıdan yeşile döndüğü yere. Çocuğu bakın.
Dès que le truc passe du rouge au vert, regardez l'enfant...
Şu güzel kız arkadaşın nasıl?
Comment va ton adorable petite amie?
Bilim, uzak gelecekteki olayları öngörmemizi ve birbirimizle ışık hızında iletişim kurmamızı sağladı tam da benim şu anda sizinle yaptığım gibi.
La science nous a permis de prédire les événements d'un futur lointain, de communiquer entre nous à la vitesse de la lumière comme je le fais avec vous, en ce moment.
Claire'in açığa çıktığını anladığımız andan itibaren orjinal plana sadık kalacağımızı mı sandınız?
Tu penses sérieusement que nous avons gardé notre plan de départ alors nous ayons su que tu avais compromis la pauvre Clare?
Gerçek şu ki, üzerinde yaşam olan bir gezegen bulmalıydık yoksa halkımız ölecekti.
La vérité est que nous devions trouver une planète habitable, ou notre peuple allait mourir.
- Bir tavsiyede bulunabilir miyim? - İçeride bir kız var şu anda.
Tu vas en avoir un tout de suite.
Şu anda senden istediğim evlat kızın kim olduğunu bana söylemen.
Donc ce que j'attends de toi là, fils, c'est que tu me dises - qui elle est. - Boyd, je ne sais pas de quoi
Kız kasıklarıma kaynar su döktü. Az bilinen bir yılan ısırığı tedavisiymiş.
Elle m'a jeté de l'eau chaude en plein sur mon kiki, parce qu'apparemment c'est un remède connu pour les morsures de serpent.
Şu gözü bantlı kız için mi uğraşıyorsun?
La fille avec le gros pansement sur les yeux? - Non.
Şu an, bu korkunç kız için neden bir bekarlığa veda partisi düzenlediğini sormak için iyi bir zaman mı?
OK. Allez, c'est le bon moment pour parler de la raison pour laquelle tu organises une soirée pour cette fille horrible
Tamam, ilk olarak şu kırmızı, beyaz ve mavi hamam böceklerini temizlemeliyiz.
Ok, premièrement nous devons écraser quelques-unes de ces blattes rouge, blanche, et bleu.
Şu anda sadece kızı güvende olmasını istiyorum.
Là tout de suite je veux juste la fille en sécurité.
- Bir saniye, kız kardeşin şu aranan Godfrey mi yoksa?
Ta soeur... c'est la fille Godfrey qui est recherchée?
Kız kardeşim hamile. Şu an onun evinde kalıyorum. Ona yardım ediyorum.
Ma sœur est enceinte, alors je reste chez eux et je file un coup de main.
Şu yaralanan kızı indirmeyi mi düşünüyorsun?
La fille qui s'est fait tailler, tu le voulais.
Zamanında Dominikli çocukların şu kırmızı kamyonete ne yaptıklarını hatırlıyor musun?
Plus tôt dans la journée, tu te rappelle ce que ces dominicains ont fait à ce camion rouge?
Kızım şu anda burada.
Ma fille... est ici à présent.
Şu anda geçerli delil sağlayamazsanız başsavcı size hiçbir seviyede dokunulmazlık vermeyecek.
À moins de nous offrir des preuves précieuses, le ministre de la Justice ne vous obtiendra pas l'immunité.
Şu andan itibaren, halka açık yerde ya da büyükelçilikte buluşmayacağız.
À partir de maintenant, on ne se rencontre ni en public, ni à l'ambassade.
Asıl olan şu ki orijinal Eş-Patronlar burada ve artık hizmetinize ihtiyacımız yok.
Donc, ce à quoi ça en est arrivé est, que les boss originaux de la compagnie des boss sont là, et vos services ne sont plus nécessaires.
Siz, şu ölümden dönen kızsınız.
Bien sûr. C'est vous, la revenante.
Durdurun şu kızı!
Arrêtez cette fille!
-... o bizim adamımız. -... çok sıkıcı nerede şu barmen?
-... tellement ennuyeux où est la barmaid?
- Şu iki kız benimle sevişmeye çalışıyor.
Ces deux filles essayent de coucher avec moi.
Gerçek şu ki, yatmak istediğin kız bir köleden fazlası değil.
Le fait est que tu veux coucher avec cette fille, même si elle vaut à peine une esclave.
Yani şu kimsenin baloya götürmek istemediği kızı.
La fille que... Personne ne voulait emmener au bal.
Kızım, şu an uyandırma ikazının ortasındasın.
Jeune fille, tu es au milieu de réveil.
Ha tamam, demek şu deli kız sensin.
Oh, ok, donc tu es la folle.
Bir kız arkadaş için şu an vaktim yok.
Je n'ai pas le temps pour une petite amie pour l'instant.
Sadece bir kız arkadaş için şu an vaktim yok.
J'ai pas le temps pour une petite amie en ce moment.
Şu Haley denen kız gözlerini benden alamıyor.
Cette fille Hayley, elle arrête pas de me regarder.
Fındık ve meyve topluyor, et depoluyor, kök biriktiriyoruz ama gerçek şu ki açlıktan ölmeden önce donacağız.
On cueille des noix, des fruits, de la viande séchée, on cherche des racines, mais en vérité, on gèlera avant de mourir de faim.
Bu küçük kız şu anda yaşayan en önemli kişi olabilir.
Cette petite fille pourrait être la personne vivante la plus importante aujourd'hui.
Doğrusunu istersen, şu anki ekonomiyle Cuma gününe kadar yeterli bağış toplayamazsak birtakım yıkıcı kararlar almak zorunda kalacağız.
Franchement, dans le contexte économique actuel, si nous ne reçevons pas plus de donations d'ici vendredi. Nous allons devoir prendre des mesures drastiques.
Eğer bu kış ısıtmayı ödeyemezsek, yerdeki mermerlere hortumla su tutar burayı da buz pateni pistine çevirir, giriş ücreti alırız.
Si nous ne pouvons pas payer le chauffage cet hiver, alors nous allons arroser ce sol en marbre, et transformer cet endroit en patinoire et faire payer l'entrée.
O yüzden şu sıkıcı politik şeye yalnız gidersin diye düşünüyordum.
Mais j'ai pensé à toi te rendant à cette soirée politique sans un rencard.
Şu Disha tatlı bir kız, ama işi çok tehlikeli.
Une fille aussi mignonne que Disha... mais elle a un travail dangereux...
Kamera şu an online. İhtiyacımız olan şeyi aldık. Şu anda Savunma Bakanlığı'ndan Jonathan Reese'ye bakıyorsunuz.
-
Şu anda 10 yaşındaki tatlı kızın,
Je suis devant la maison de Minetti.
Şu kızı hatırladın mı?
Tu connais cette fille, non?
Şu anda açık bir alandasınız.
Tu es dans un champ étendu.
Şu küçük kızı duydun mu?
Est-ce que vous avez entendu cette petite fille?
Guantanamo'da kaldığımız süre boyunca limandan tatlı su almadık çünkü virüs bulaşıp bulaşmadığını bilmiyorduk.
Tout le temps où nous étions à Guantanamo, nous n'avons pas filtré l'eau du port parce que ne savions pas si elle était contaminé par le virus. Donc nous sommes descendu à...
kıza 18
kızım 866
kizzy 59
kızlar 1180
kız kardeş 33
kızı 63
kızgın 55
kızıl 90
kızarmış 18
kız mı erkek mi 23
kızım 866
kizzy 59
kızlar 1180
kız kardeş 33
kızı 63
kızgın 55
kızıl 90
kızarmış 18
kız mı erkek mi 23
kızın 46
kız kardeşim 118
kızkardeşim 29
kızınız 24
kızma 130
kızılderili 47
kızgınsın 35
kız arkadaşın var mı 49
kızgınım 46
kızım nerede 44
kız kardeşim 118
kızkardeşim 29
kızınız 24
kızma 130
kızılderili 47
kızgınsın 35
kız arkadaşın var mı 49
kızgınım 46
kızım nerede 44
kız kardeşi 30
kızdın mı 66
kızgın değilim 76
kızıl saçlı 27
kız kardeşin 28
kız kim 43
kızdım 17
kızgın mısın 51
kızarmış tavuk 16
kız arkadaşın mı 34
kızdın mı 66
kızgın değilim 76
kızıl saçlı 27
kız kardeşin 28
kız kim 43
kızdım 17
kızgın mısın 51
kızarmış tavuk 16
kız arkadaşın mı 34