Ama bugün değil Çeviri Portekizce
429 parallel translation
Sanırım oradan Catalina görünüyor ama bugün değil.
Deve ser deste que se avista Catalina. O dia é que não é propício.
- Ama bugün değil.
Sim, mas hoje não.
Götüreceğim, ama bugün değil.
Levo-te, mas outro dia.
Senden sıkıldım... ama bugün değil.
- Farto de ti, mas não hoje.
Belki ama bugün değil.
Talvez. Mas não hoje.
Seni seviyoruz, Anne. Ama bugün değil.
Adoramos-te, mãe mas não hoje.
- Er geç ölürsünüz ama bugün değil.
- Um dia, mas hoje não.
İyi, ama bugün değil.
- Ai é? Mas agora não.
Ama bugün değil.
O de hoje, não.
Ama bugün değil.
Mas hoje não.
Ama bugün değil.
Mas não hoje.
Ama bugün değil.
Mas hoje, não.
Ben o şansı almaya istekliyim ama bugün değil.
Estou disposta a correr esse risco, mas não hoje.
- "Kaybeden Charlie" Hayatım boyunca bunu duydum ben. Ama bugün değil. Bugün "Kazanan Charlie"
"O Charlie é um falhado." Toda a vida ouvi isso.
Evet. Ama bugün değil... Burada değil.
Sei mas não vai ser hoje e não vai ser aqui.
Limonlu... ama bugün değil.
Seis pessoas apanharam-no
Bir gün seni çok şaşırtacağım, Tuvok, ama bugün değil.
Um destes dias, eu vou surpreende-lo, Tuvok, mas não hoje.
"Ama bugün değil."
"Mas hoje não."
Genelde plaj bu tarz şeyler kaynar ama bugün değil.
Geralmente, esta praia costuma estar cheia deles. Mas hoje não.
Belki bugün değil, yarın değil ama yakında.
Talvez não hoje, talvez não amanhã, mas depois.
Anlayacağınız üzere bugün benim görüşme günüm değil ama onun bunları almasını istiyorum.
Está a ver, este não é o meu dia para uma entrevista, e quero que ela tenha isto.
Evet. Ama bugün imzalanmaları şart değil.
Sim, mas não têm de ser assinado hoje.
Ama bugün, Binbaşı artık iktidarsız değil! Kız arkadaşı da çok mutlu.
Mas, hoje, o Comandante Moungou não é mais impotente... e sua mulher está feliz.
Bugün yaptı. Ama satılık değil.
Fê-lo hoje, mas não está à venda.
- Çan sesi, ama bugün pazar değil.
- Hoje não é domingo.
Günün birinde yatacagimizi söylemisti. Ama bugün degil.
Disse que qualquer dia faríamos amor, mas não hoje.
onu öyle severiz ki koşarak geri döneriz... o parayı verir, biz de düdüğü çalarız... şimdilik hoşçakal çok geçmeden döneriz... güle güle, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum güle güle diyorum, elveda değil... fazla oyalanmayın, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın hemen dönün... gidin, ama çabuk dönün gidin ve çok şeyle dönün... para dolu cüzdanlar getirin boş şeylerle uğraşmayın... işi çabuk bitirip hemen geri dönün dolgun cüzdanları alın, boşları değil... bugün zengin olalım, çabuk dönün... cebimize altın bir saat girecek saat başı bizi uyaracak...
gostamos tanto dele que voltaremos depressa ele paga ao gaiteiro e a música é nossa adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar adeusinho e não demorem já sinto saudades vossas como gosto de vocês digo adeusinho e não adeus não demorem, voltem depressa quero vê-los outra vez recordem esta canção e voltem depressa vão e voltem depressa voltem com os bolsos cheios carteiras recheadas, não queremos lixarada façam o trabalho depressa e tragam carteiras cheias enriqueçam esta tarde e voltem depressa temos um relógio de ouro que nos dá as horas certas
Bugün hava çok güzel değil, ama yarın daha iyi olacak.
Hoje o tempo não é dos melhores, mas amanhã melhorará.
Bugün ya da yarın değil ama yakında ve ömrünün sonuna dek.
Talvez não hoje ou amanhã, mas em breve... e pelo resto da tua vida.
Bugün ya da yarın değil belki ama ömrünün sonuna dek.
Talvez não hoje ou amanhã, mas em breve e pelo resto da tua vida.
Henüz değil, ama sanırım buna niyetleniyor... muhtemelen bugün.
Ainda não, mas suponho que pensa fazê-lo... talvez hoje.
Siyaset terapistlerinin bana güldüklerini biliyorum. Ama dünkü kadar yüksek sesle değil bugün.
Já sei que nossos políticos riem, mas não tão forte como ontem.
Ben aynı fikirde değilim, çünkü... bunu dün tartışmıştık. Ama bugün yeni bir maç var galiba, değil mi Mac?
Acho que não, porque... ontem discutimos, e creio que hoje há outro jogo.
Kaç tane? General bugün biraz tuhaf, ama kişisel değil.
O General está um pouco estridente hoje, mas não é nada de pessoal.
Bugün de herşey aynı gibi gözüküyordu, ama öyle değil.
Hoje tudo parecia igual, mas não era.
Hayır, ciddi değil, ama tüm mal bugün yola çıkmalı.
Não, nada de sério, mas vai ser tudo desviado a partir de hoje.
Çok önemli değil belki ama bugün bana yanaştı üstelik yakında çok parası olacak.
Seria estranho, se ela não começasse seduzir-me... ... e Iembrem-se que vai herdar uma fortuna.
- Ama bugün verecekler öyle değil mi?
- Mas vão pagar hoje?
Bugün değil. Ama sanırım daha sonra.
Não hoje, mas um dia.
Bugün değil belki, ama yakında.
Hoje talvez não, mas em breve.
Hayır, tam olarak değil.Ama bugün için evet.
Não, é só um pressentimento sobre hoje.
Ama bence bugün yakalananların çoğu suçlu değil mi?
Mas acho que a maioria dos que são apanhados são culpados não acha?
Erkek köpeklerde bir gurur göstergesidir. Bugün okul nasıldı, Bud? Umursadığımdan değil ama.
Sim, a nossa tradiçãozinha de Verão é ver o Al a suar pelas calças para o sofá.
Belki bugün ya da yarın değil, ama...
Talvez não hoje, talvez não amanhã, mas...
İnan bana, belki bugün ya da gelecek yıl değil... ama bu olabilirdi. O benim kardeşim.
Talvez não hoje, nem para o ano, mas ia acabar por acontecer.
- Belki bugün değil, belki de...
- "Talvez hoje não, talvez ama..."
Haklı mıyım bilmiyorum ama bugün senin para alma günün değil miydi?
mas... Não é hoje que recebes o pagamento? Estou enganado?
Ama bugün kendimizi yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulduk... Kızıllar yüzünden değil ama, Washington'daki bir grup dar görüşIü.. .. yumuşak kalpli, cepleri para ile dolu ukala adamlar yüzünden.
Agora estão a destruir-nos porém não são os vermelhos são os cegos santarrões galinhas mesquinhas do governo.
Ama alçakça bir suikastin üstünden geçen, onlarca yılın ardından, bugün mahkeme salonunda tekrar toplanmamızın nedeni, maalesef, hiç basit değil.
Mas a razão porque estamos aqui tantos anos depois de que ocorreu este assassinato tão vergonhoso não é nada sensível.
Bilmiyorum... belki sadece bir kardeş şeyidir, ama o bugün kendinde değil.
Não sei. Talvez seja uma coisa de irmão, mas ela não anda bem.
Belki bugün değil. Yarında olmayabilir ama bir gün mutlaka olacak.
Talvez não hoje, talvez não amanhã, mas um dia.
ama bugün 57
bugün değil 98
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
bugün değil 98
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66