Bugün değil Çeviri Portekizce
2,565 parallel translation
Bizim en sağlam hedeflerimizden biri de bu gelişimin sürmesidir. Sadece bugün değil. Gelecekte de.
E temos esperança e propósito firmes, que este progresso siga adiante, não só nesta época, mas em todas.
Bugün değil.
Hoje não.
- Hayır, bugün değil.
Não, hoje não!
"Bugün değil."
"Não será hoje!"
Ama bugün değil.
Mas não hoje.
- Bugün değil.
Hoje não.
Ama bugün değil.
- Hoje não. - Não entendo.
Ama bugün değil.
Mas hoje não pode ser.
Hayır, bugün değil.
Não, hoje não.
Ama o gün, bugün değil.
Mas hoje não é esse dia.
Ama bugün öyle değil.
Mas hoje não.
Bugün ofiste iyi bir kız oldun değil mi tatlım?
Vais-te portar bem no escritório hoje?
Bugün ne tarz uygulamalar istediğini siz bilmezsiniz, değil mi?
Por acaso não sabe que tipo de tratamento ela pretende fazer hoje?
Tabii, bugün mum dükkanındaki adama büyüyen balkabağını anlatmanla ilgili..... büyüleyici konuşmandan bahsediyorsun, değil mi?
Pois, como aquela história fantástica que contaste ao tipo da loja de velas sobre plantar abóboras.
Ve bugün nerede yaşadığınız veya ne kadar paranızın olduğu önemli değil.
Hoje não importa onde vive, nem quanto dinheiro tem.
Sen de bugün biriyle tanıştın değil mi Tipper?
Tinhas um encontro com alguém esta manhã, certo Tipper?
Bugün, burada halkımın lideri olarak değil bir anne olarak duruyorum.
Estou aqui hoje não como a líder do meu povo mas como mãe.
Brown bugün için yer ayırtmıştı, değil mi?
E Brown está marcado para uma extracção hoje.
- Bugün mahkemesi başlıyor değil mi?
Vais ao tribunal hoje, não é?
Büyük toplantın bugün, değil mi?
A tua reunião importante é hoje, não é?
Paula bugün 5'de çıkmak zorunda, hatırlıyorsun, değil mi? - Bu yüzden sen...
Lembras-te que a Paula tem de sair hoje às 5h, por isso podes...
Bugün pek uzlaşmacı gününde değil aslında. Ama felçli çocuklar fikrini değiştirir belki.
Ele não está a cooperar hoje mas vou ver se as crianças paralíticas conseguem fazê-lo mudar de ideia.
Bugün kardan adamın şanslı günü değil.
Não é o dia do Frosty. Foda-se.
Bugün burada değil.
Ele não está a trabalhar hoje.
çok yazık, birçok ülke bugün burada değil :
É uma pena, todos os países que não estão aqui hoje,
Bugün birçok şey öyle değil mi zaten?
Assim como muitas coisas neste dia.
Bugün, Dünya'nın bütün ekonomilerinde iddia ettikleri sosyal sisteme rağmen paranın sadece para aşkı için peşinden koşulur. Başka hiçbir şey için değil.
Hoje, em qualquer economia do mundo, independentemente do sistema social que alegue, procura-se obter dinheiro só por ser dinheiro e nada mais.
Tabii bu fikir yeni bir haber değil. Bugün bu sistem belli başlı bütün mağaza zincirlerinde stoklarını idare etmek için kullanılıyor.
Naturalmente que esta ideia é antiga, aplica-se actualmente em todas as principais cadeias de lojas, para manterem os níveis de stock.
Başarı ve statünün, sosyal katkılarla değil maddi zenginlikle ölçüldüğü bir toplumda da dünyamızın bugün neden bu halde olduğunu anlamak çok kolaydır.
E numa sociedade onde o sucesso e o estatuto são medidos pela riqueza material, e não pela contribuição social, é fácil de ver por que motivo o mundo está hoje como está.
Peki neden Todd ve Phillip bizimle değil bugün?
E porque o Todd e o Phillip não vão connosco?
Bugün doğum günüm bile değil.
E nem é o meu aniversário.
- Bugün çok sıcak değil. - Çalışırken terliyorum ama.
Mas estava a trabalhar e suei.
Ama benimle değil ve ben bugün, ikinizden de buraya gelmenizi istedim.
Foi à polícia três vezes. Mas não aqui, pedi aos dois, para vir aqui hoje.
Ama Doktor Russell burada değil, yani bugün bu senin işin.
Mas ele não está aqui, hoje esta função é tua.
- Bugün Sevgililer Günü ve ikimiz de sap değiliz. - Değil mi ama?
É Dia dos Namorados... e ambos temos namoradas.
- Kepner bugün pediatrideydin değil mi?
- Kepner, estás na Pediatria hoje?
Bugün değil.
- Hoje, não.
Bu yüzden bugün beni çıplak ve arzu edilebilir bir eş olarak değil odaklanmış, organize olmuş, etkili ve adaylığı hak eden biri olarak göreceksin ve duşa giden.
Portanto, hoje não vais ver-me como a tua mulher nua e desejável. Mas sim como uma candidata concentrada, organizada, eficiente e de valor, que vai tomar um banho. - Não, eu vou contigo.
Değil ama dört kat çıkacak boş vaktim var ve bugün havamdayım.
- Na verdade, não me ralo. Mas ainda faltam quatro andares e estou numa maré de sorte.
- Bugün değil.
Hoje, não.
Her zaman değil, bugün egzersiz yaptı da.
Não o tempo todo, mas ele se exercitou bastante.
- Bugün toplantı var, değil mi?
- E a reunião hoje?
Bugün cumartesi değil mi?
Hoje é sábado.
Bugün biraz daha iyi hissettin, değil mi?
- E no entanto você brincou muito hoje, não foi?
Bugün de burada toplanmamızın nedeni bu değil mi?
Não é por isso que estamos todos aqui reunidos?
Bugün burada halkımın lideri olarak değil bir anne olarak bulunuyorum.
Estou aqui hoje não como a líder do meu povo mas como mãe.
Bugün az ağrın var, değil mi?
Turbilhão de endorfinas.
Tanrı ya da başka bir güç bugün beni kurtardıysa eminim benim değil, senin hatrın içindi.
Se algum deus ou alguma força me salvou hoje, tenho a certeza que foi por ti e não por mim.
Üzgünüm ama bugün doğumgünüm değil.
Desculpe, mas não é o meu aniversário.
Ari, bugün sana ne olduysa, umurumda değil.
Ari, não me interessa o que te aconteceu hoje.
Bana bak, söz konusu olan bugün burada ne yaptığınız ya da amacınız değil.
Não estou aqui para debater a legitimidade do protesto organizado ou do veredicto de hoje.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25