English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bak şu işe

Bak şu işe Çeviri Portekizce

1,378 parallel translation
Bak şu işe.
Quem diria?
Bak şu işe?
Quem sabe?
Hedeflerime, ortak hedeflerimize yönelik geçmiş eylemlerime bir bak. O şimdi burada Braca'yı ve kahrolası bir Komuta Gemisini yönetiyor ve bak şu işe, benim ihanetle ilgili çocuksu bir takıntım oluveriyor!
Ele traz Braca e a nave de comando... e eu tenho obsessão por traição!
Bak şu işe?
Fantástico.
Bak şu işe.
Vá, vá, olhem isto.
Bak şu işe.
E esta?
Bak sen şu işe!
Quem diria?
- Bak bay Cowan, Çoğu zaman inatçı olabilirim ve sıklıkla işe geç kalabilirim ve çoğunlukla çenemi ne zaman kapatmam gerektiğini bilmiyor olabilirim şu anda olduğu gibi, ama bana güvenin, gerçeği anlatsam bile bana inanmazdınız.
- Olhe, Sr. Cowan, posso ser teimosa às vezes, e chegar atrasada muitas, e nem sempre sei quando ficar calada, como agora, por exemplo, mas, confie em mim.
Şu işe bak.
E esta?
Şu işe bakın.
Ora, vejam só! Muito bem!
Geriye kalanımız Crichton'un peşinden gidiyor. Şu işe bak.
Estou deixando Sikozu e Scorpius a bordo.
Şu işe bakın!
Vejam!
Şu işe bak. Saat de üç olmuş.
Olha, são 3 : 00 agora.
Şu işe bak. Üçümüz de iyiyiz. Judds gibi.
Estamos óptimas as três, como os "Judds".
Ben, bizi şu anda tutuyorum, sen ise geleceğe bakıyorsun.
Nós somos tão diferentes. Eu mantenho-nos no presente, e tu vais vendo o que está para chegar.
- Şu işe bak.
Quem diria...
Şu işe bak be.
Caramba...
Bak şu işe.
Olha para isto.
Şu haline bak, kötü adam numarası hala işe yarıyor sanıyorsun.
E olha para ti. Esse ar de rufia ainda resulta.
Şu işe bak.
Puta que pariu.
Bak sen şu işe.
- Bastaldi, cabrão!
Dedi ki, onun için yazdığın şu bebek bakıcısı numarası işe yaramıyormuş.
Disse que a script que escreveu para "bebê-sitter" não funciona.
Şu işe bak, hiç aklıma gelmezdi, gölge dikmek.
Embora, eu saiba que é assim, nunca tinha feito isso, antes. Uh, quero dizer, costurar sombras.
Şu işe bak!
Por Deus!
şu işe bakın.
Ora ora ora. Vejam só.
Şu işe bak.
Só há uma coisa...
Şu işe bak.
Que tal?
Şu işe bak.
Confirme...
şu işe bakın... bu ne güzel sürpriz.
Bem, bem... Que surpresa!
Şu işe bak, adamım
- Igualmente.
Şu işe bak!
Meu!
Bruce, şu işe bak.
Bruce, olha para ti.
Şu işe bakın. Kaynaklarım bana doğruyu söylemiş.
Bem, parece que as minhas fontes estavam correctas.
Şu işe bakın.
Vejam só.
Şu işe bak, "Maxim" dergisinde yazan şey de buydu.
Estou prestes a puxar os testículos outra vez.
Bak sen su ise.
Ora, ora, ora...
Ama şu işe bakın.
E aqui está a coisa realmente curiosa.
Şu işe bak.
Quem diria. - Sim, é um milagre.
- Bak sen şu işe?
- Já viste?
Şu işe bak.
Eu sou base-extremo.
Şu işe bak.
Quem diria?
Şu işe bak.
Caramba, quem ler isto, pensa que sou um imbecil.
Bak sen şu işe Jackie, görünüşe göre Steven büyük adam kıyafeti giymek istemiyor.
Jackie, parece que o Steven não quer vestir a roupa de homenzinho.
Şu işe bak.
Vejam só, vejam só.
Şu işe bak!
Olha para mim!
Şu işe bakın!
Isso é novo!
Şu işe bak.
Caramba!
Oh, Bayan Woods, şu işe bakın.
Oh, Srta. Woods, Olhe para isso.
- Vay, şu işe bak.
- Uau, olha pra isso.
İşe yaradı! Şu elbiseye bak!
Olha para este vestido, meu!
- Şu işe bak.
- A sério?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]