English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Birini

Birini Çeviri Portekizce

48,240 parallel translation
Evet ama sabıkalı birini aramaya çok hevesli olmadılar.
Mas eles não pareceram interessados em procurar um ex-recluso desaparecido.
Şimieği emmesi için birini bulabiliriz.
Os Cavaleiros Fantasmas, como os detemos?
En azından güvendiğimiz birini bulmaya çalışamaz mıyız?
Não podemos tentar achar pelo menos alguém em quem confiamos?
Birini yakalamak ve ne istediklerini anlayana kadar burada tutmak için kullanabiliriz Güzel fikir.
Podemos usar isso para apanhar um e para o manter aqui enquanto descobrimos o que eles querem.
Başka birini daha göndermeliydin.
Deverias ter enviado outra pessoa.
Çocuk arayan birini duymadığınıza emin misiniz?
De certeza que não ouviu de alguém à procura de uma criança?
Birini kaybettin.
O senhor perdeu alguém.
Bugün birini kaybedeceğimden korktum.
Temia que perderia alguém hoje.
Sana birini uyandırmanın doğru yolunu öğretmemi hatırlat.
Relembra-me de ensinar-te a maneira correcta de acordar alguém. Lu-cas?
Bana hizmet etmek istiyorsan, o zaman gerçek sorunlarımdan birini çözeceksin.
Queres ser-me útil. Então, resolverás um dos meus verdadeiros problemas.
Eve gidebileyim diye birini öldürmeyeceğim.
Não vou matar alguém para que eu possa ir para casa.
Ekibinden konuşacak birini yakalamalıyız.
Temos de encontrar alguém que fale.
Birini öldürecek gibi görünmüyordu. Ama...
Não como se pudesse matar alguém, mas...
Yeni öğrencilerin sınıfta onların ilgisini çekecek yeni bir şey... ya da yeni birini bulmaları nadir bir durum değildir.
Não é incomum aos caloiros encontrarem algo ou alguém mais interessante do que as aulas.
Hemen birini göndereceğim.
Vou mandar alguém agora mesmo.
Sana birini bulacağım, söz. Bir yere kıpırdama.
Vou encontrar alguém, prometo, fica só onde estás.
Bunun eski mahkûmlarla ilgili bir şey olduğunu okumuştum birini hissetmenin ne demek olduğunu unutmanın yani.
Li que é um problema dos ex-condenados. Esquecem-se de como é o toque de outra pessoa.
Benimkilerden birini.
Uma das minhas.
Benimkilerden birini öldürdüm.
Matei uma das minhas.
Onlar için çalışanlar haricinde, hiç siyahi birini görmemişler gibi davranıyorlar.
Nunca viram um negro que não trabalhasse para eles.
- Birini gördüysen hepsini görmüşsündür.
- Quem já viu uma, viu todas.
Birini seç ve karar verdiğinde gelip bana söyle.
Faz a tua escolha e quando decidires vem ter comigo.
Birini kaybettikten sonra normale dönme sürecinin en zor yanı neydi?
Que aspeto de recuperar a normalidade após perder alguém foi o mais difícil?
Bir yerden sonra birini öldürmek için de aynı mantığı kullanacaklar çünkü onları başka bir yere gönderiyor olacaklar.
Hão de usar a mesma lógica para matarem outras pessoas, porque estão só a mandá-las para outro sítio, certo?
Daha önce öyle yapan birini görmemiştim.
Acho que nunca o vi fazer assim.
Hayatına son vermek için yukarı çıkan birini kurtarmak.
Impedir alguém de subir as escadas e de se matar.
Birini kurtarmanın birden çok yolu vardır.
Há várias maneiras de salvar uma pessoa.
"O filmlerden birini mi yapacaksın?" dedi.
"Vais meter férias para fazer um daqueles filmes?"
Harap birini görmek istemezler, pozitif olmanın bir sorunu bu.
Eles não querem ver alguém que está em declínio, é o estigma típico de ser positivo.
Gerektiğinde birini bırakıp diğerine geçiyorlar.
E ligam e desligam o facto de serem estrelas porno conforme necessário.
Aşağıdaki zindanımda birini tepelerdim. Seni tokatlamak istiyorum.
E depois fazia fisting duplo a alguém na masmorra lá em baixo.
Grup projesi, dönem ortalamanızın beşte birini oluşturacak, o yüzden...
O projeto de colaboração vale um quinto da nota total do semestre, então...
Birini beğenirsen tereyağını üste koy, böylece film sırasında yine almaya gelsin.
se forem giras, põe só manteiga em cima para terem de voltar para pôr mais durante o filme.
Birini izlemenin nasıl bir his olduğunu merak ettin mi hiç?
Nunca tiveste vontade de espiar alguém?
Elbette gerçek hayatta birini takip etmek bambaşka bir şey.
É claro que perseguir alguém na vida real é outra coisa.
Ona birini götürmek mi gerekiyor?
Leva-se gente a isso?
Birini bile saklamak istemez misin?
Não queres guardar uma que seja?
Birini tavsiye edebilirim.
Posso recomendar alguém.
Anketi doldururken belli birini tanımladığımı fark ettim.
Ao preencher o meu, percebi que estava a descrever alguém.
Müthiş birini bulmayı ummakla.
A esperança de alguém bom.
Birini öldürebilirdin.
Podias ter matado alguém.
Birini sonsuza dek sevmeye söz vermeyi aklım almıyor.
Acho que não consigo imaginar prometer amar alguém para sempre.
Hayır, birini bekliyorum.
Não, estou à espera de alguém.
Birini, hele ki bir öğretmeni bu şekilde nesneleştirmenin uygun olduğundan pek emin değilim ama iltifat niyetiyle söylendiği için teşekkür ederim.
Bem, não me parece apropriado objetivar uma pessoa assim, muito menos uma professora, mas na medida em que a intenção era um elogio, obrigada.
Şimdi anlıyorum ki çaresizce dinleyecek birini arıyordum ve sen dinledin.
Sei agora que estava desesperada para que alguém me ouvisse e tu ouviste.
Sence ben birini ispiyonlayacak bir insan mıyım?
Achas que eu alguma vez faria queixa de alguém?
Seni konuşturamıyorsam konuşturabilecek birini bulurum.
Se não consigo que fales, vou encontrar alguém que o faça.
Birini daha anlatacağım.
Vamos lá, então.
Kartlar, içinde fırtınalar kopan birini anlatıyor.
As cartas mostram uma pessoa com um conflito interior.
Biri sana bir Türkü söyleyecek mi? Şimdi sana bir Türkü söyleyecek birini bulacak mıyım?
Ó Deus em que acredito!
Hepimiz birini kaybettik.
Todos nós perdemos alguém.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]