Bunun için çok geç Çeviri Portekizce
472 parallel translation
Bunun için çok geç artık, değil mi?
É demasiado tarde para isso agora, não é?
Artık bunun için çok geç.
É demasiado tarde para isso.
- Bunun için çok geç.
- É demasiado tarde para isso.
Bunun için çok geç.
É demasiado tarde.
- Artık bunun için çok geç.
Devias ter pensado antes.
Bunun için çok geç, ama artık beni suçlamadığına sevindim.
Já é tarde, mas fico feliz por já não me culpares.
Bunun için çok geç.
É tarde de mais para isso.
Artık bunun için çok geç.
Já é tarde demais para isso.
Sanırım artık bunun için çok geç.
Parece que agora é um pouco tarde demais para isso.
- Bunun için çok geç, değil mi?
- É um pouco tarde para isso, não é?
Bunun için çok geç. güvertedeki subaylar, Nimitz'i rüzgâra doğru çevirin.
E muito tarde. Dirija o Nimitz contra o vento.
Bunun için çok geç.
É tarde demais para isso.
Bunun için çok geç, Victor.
É tarde demais para isso, Victor.
Hayır, bunun için çok geç artık.
Não, é demasiado tarde para isso. Vou...
- Bunun için çok geç. - Mümkün olduğunca uzaklaşacağız ve kanolarda uyuyacağız.
Iremos o mais longe possível e dormiremos na canoa.
- Bunun için çok geç.
- É tarde demais para isso.
Artık bunun için çok geç.
É tarde demais para isso.
Bunun için çok geç.
Tarde demais.
Bunun için çok geç.
É demasiado tarde agora.
Bunun için çok geç, değil mi?
É meio tarde para isso, não é?
Bunun için çok geç. Üstelik bu işte duygulara yer yok.
Quero que a capa do livro só tenha letras, sem grandes ilustrações, sim?
- Dibe inelim mi? - Artık bunun için çok geç.
Descemos, comandante?
Bunun için çok geç.
Já é demasiado tarde para isso.
Olmaz, artık bunun için çok geç.
Não, é muito tarde para isso.
Lanet olsun. Bunun için çok geç değil mi?
É um bocado tarde para isso.
- Marge, bunun için çok geç.
- Marge, e tarde demais.
Bunun için çok geç.
É demasiado tarde para isso.
Bunun için çok geç.
Já é muito tarde para isso.
Bunun için çok geç olsa bile, bilmeni istediğim bir şey var, Keiko.
Mas, mesmo que seja tarde de mais, há uma coisa que quero que saibas.
- Bunun için çok geç abicim.
- É tarde para isso, irmão.
Ne yazık ki bunun için çok geç.
Agora é tarde demais para isso.
- Bunun için çok geç. - Öyle mi?
- É demasiado tarde para isso.
Sana söylemek istediğim bir şey vardı. Bunun için çok geç olmamasını umuyordum.
Há algumas coisas que eu preciso dizer, eu só... espero que não seja tarde demais.
Çok etkileyici Kes, ama bunun için çok geç.
Muito inteligente, Kes, mas acho que é tarde demais para isso.
Bu seferlik, bu bilgi için zor kullanman gerekecek, ama bunun için çok geç olacak.
Diga-me! Pelo tempo que conseguir essa informação de mim, será muito tarde.
Bunun için artık çok geç.
A doença já está muito avançada.
- Bunun için artık çok geç.
- E é tarde demais para isso.
Bunun için artık çok geç.
Muito tarde para tudo isso.
Bunun için artık çok geç.
É muito tarde para sair.
Ama bunun için artık çok geç değil mi?
Mas não é tarde demais?
Bence bunun için artık çok geç.
Acho que é tarde demais para isso.
Bunun için çok geç.
Entre
Bunun için artık çok geç değil mi?
É um pouco tarde para isso, não?
Saat bunun için çok geç.
É muito tarde para isso.
Bunun için artık çok geç.
É tarde para isso.
Bunun için çok geç
Não temos tempo.
- Bunun için artık çok geç. Peki.
É tarde demais.
Bunun için artık çok geç.
É muito tarde.
Bunun için 20 yıl çok geç. Işınlayın.
Com 22 anos de atraso.
- Artık bunun için çok geç.
- Agora é tarde de mais.
Bunun için artık çok geç.
Agora é tarde.
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun için özür dilerim 49
bunun için buradayım 33
bunun içinde ne var 30
bunun için zaman yok 17
bunun için çok üzgünüm 39
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun için özür dilerim 49
bunun için buradayım 33
bunun içinde ne var 30
bunun için zaman yok 17