Dún Çeviri Portekizce
253 parallel translation
Hayır, sanırım Dún Laoghaire demek istiyorsun.
Queres dizer, Dún Laoghaire.
- Dún Laoghaire demek?
- Dún Laoghaire. - Dún Laoghaire.
DÜN BİR KÖYDÜK, BUGÜN BİR KASABAYIZ YARINSA BİR ŞEHİR OLACAĞIZ
ONTEM UMA ALDEIA HOJE UMA CIDADE
DÜN GECE
CRAIG ASSUNTO :
Mahallede dan-dun dolanıp duran o tramvayın adı gibi.
O nome daquele eléctrico que passa pelo bairro.
Brainy Bruin'dun yeni geliştirdiği bir numarası var.
Ursos-pardos inteligentes com novas habilidades.
DÜn geceki malların ödemesi.
Pagamento pela mercadoria de ontem à noite.
Dun gece pencerenden dışarıya göz atmadın, değil mi?
Por acaso não olhou pela sua janela a noite passada, pois não?
Bir Apollon'dun!
Um Apolo!
DÜN BUGÜN YARIN
ONTEM, HOJE E AMANHÃ
Sen de bir Sakson'dun. Ama şimdi Norman'sın. Anlıyorum.
Você já foi um saxão, agora pertence aos normandos.
DÜn gece için üzgün olduğumu... söylememi bekliyorsan... bunu söyleyemem.
Se espera que lhe diga que lamento... o de ontem à noite... Não posso.
Hayir, dun geceden beri gorusmedik.
Não... desde ontem á noite.
- Dun gece, yaklasik 22 : 30 da.
- Á noite, perto das 22 : 30.
- Dun gece parti yapmistik.
- Ontem á noite tivemos uma festa.
- Dun gece.
- Á noite.
Dogru, dun gece.
Certo, á noite.
- Ama dun kopegimiz oldu...
- Mas o nosso cão morreu ontem á noite.
Son seferinde Sherlock Holmes'dun.
Antes você era Sherlock Holmes.
DÜN ANİ BİR KALP KRİZİ SONUCUNDA ÖLDÜ.
MORREU DE SÚBITO DE ATAQUE DE CORAÇÃO NA SEGUNDA À NOITE.
Bu kitaptaki hikayeleri oku dun mu? Kitap okuyup okumadığını Bilmiyor musun?
Leste as histórias deste livro, e não sabes se leste o livro?
Dun...
Dun....
DAHA DÜN GİBİ
MEMÓRIAS DE ONTEM
Dun geceye dair hiçbir sey hatirlamiyorum.
O modo em que deteve a Flash foi grandioso, Tina.
O kişi babam, Homer Simpson Şeyin yaratıcısı.... # Dun-da-da-dah #
É o meu pai, Homer Simpson criador do...
Early'nin hapse girdiğini biliyor m uy dun?
Por um acaso, sabia que ele já foi preso?
Sen Glenn Close'dun ve ben de evcil tavşanımı sobanın üzerinde bulacaktım.
Tu eras a Glenn Close e eu ia encontrar o meu coelhinho no forno.
Bir an için... kamarandayken ritüel sırasında tam bir Klingon'dun.
Por um momento, nos teus aposentos, durante o ritual tu foste klingon.
Çünkü onlari dun alamamistim, Yolculugumuzu geciktirmeyi istemedim.
Não queria que nada atrasasse a nossa partida.
UZAK DOĞU... DÜN
O Longínquo Leste... ontem
Dehra Dun - Savaş Suçluları Kampı
Dehra Dun Campo de Prisioneiros de Guerra
Dehra Dun'dan son kaçışım.
Última fuga de Dehra Dun.
Borg'dun...
Você era Borg...
Dun ona sinirlenmistim Kendimi savundum, Ve bana karsi kotu olan insanlari dusundum.
Aquilo não foi intensidade. você disse que estava tudo bem se eu revidasse, e eu-eu apenas comecei a pensar sobre o que-que as pessoas fazem comigo durante anos.
Dun gercekten guzel oynadin, Bobby.
você realmente jogou muito bem ontem, Bobby.
Dun, Michigan, pascisinin sakatligindan sonra, havlucusunu oynatmaya karar aldi.
na verdade, ontem, Michigan, devastado pelas lesões, experimentaram o toalheiro deles como receptor.
Dun gece 2 ile 4 arasinda seninle beraberdim.Onlara bunu soyle.
Eu estava contigo das duas as quatro na noite passada. Conte para eles.
Ama o boşboğazı bahçede şişlediğimden beri, burası benim Dun ve Broadstreet'im oldu. Hayat pahalandı demek istiyorum.
Mas desde que acabei com aquele maricas no pátio, a minha posição subiu tanto como a "Dun Broadstreet".
Aslında o Dun ve Bradstreet.
É "Dun Bradstreet".
Dun senle konusmaya firsatim olmadi. Konusmamiz gereken bazi seyler var. Tamam.
Ontem não tivemos oportunidade de conversar.
Dun biraz usutmus.
- Apanhou frio ontem à noite.
Dun-dun-dun-dun-dun, hey!
Dun-dun-dun-dun-dun, ei!
Düzen Efendileri'nin parçalı hakimiyeti, tek ve güçlü bir Goa'uld'dun hakimiyetinden daha çok zarara açıktır.
A desorganizaçao do governo dos Senhores do Sistema e um alvo mais vulneravel do que o de um goa'uid poderoso.
- Oradaki habercileri gordunuz mu? - Evet. Su kiz, Drew Decker dun gece oldurulen.
Todos aqueles jornalistas dizem que a Drew Decker foi assassinada...
- Biliyorum.Dun gece beni aradi.
- E ele ligou-me ontem...
Gordun mu, ben olamam. Dun gece hapisteydim. Hatirladin mi?
Portanto não podia ser eu, ontem estava preso.
Eger katil dun gece sizdeyse, niye seni oldurmedi?
E se esteve ontem em tua casa, porque não te matou?
- Bahisciyi dun yoldular.
- Palmaram os corretores.
KARDESiM DUN ANNESi iLE BEN DISARI CIKTIK YOKSA BiLMiYOR MUSUN?
Irmão, por acaso não sabias que eu e a mãe do Bertier... saímos juntos uma noite?
DUN GECE OLANLAR iCiN,
Estou a ver!
DUN OLANIN BENiM YUZUMDEN Mi OLDUGUNU SOYLUYORSUN?
Acredita que a minha actuação tem algo a ver com o que aconteceu à noite?
dünya 1278
duncan 123
dunbar 17
dünyanın 28
dunkirk 23
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
duncan 123
dunbar 17
dünyanın 28
dunkirk 23
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17