English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ D ] / Düşünmem gerek

Düşünmem gerek Çeviri Portekizce

314 parallel translation
Sağlığımı düşünmem gerek ahbap.
Tenho de pensar na minha saúde.
- Bunu düşünmem gerek.
- Vou pensar.
- Başka ne düşünmem gerek?
- Que mais queres que pense?
Düşünmem gerek, ve senin de düşünmeni istiyorum.
Tenho de pensar, e quero que você também pense.
- Bunu düşünmem gerek.
- Eu vou pensar.
Bunu düşünmem gerek.
Tenho de pensar nisso.
Ne yapacağımı düşünmem gerek.
Tenho algumas ideias para fazer.
Bunu düşünmem gerekir, dostum. Düşünmem gerek.
É apenas um pensamento, meu amigo.
Fakat önce bunu düşünmem gerek.
Mas primeiro tenho de pensar no assunto.
Percy hakkında düşünmem gerek. Ev hakkında da. Teklifi de düşünmem gerek.
Ainda não aprovei nem Percy nem a casa... nem a proposta, nem a continuação do trabalho da Srta.
Bilemiyorum. Bunu düşünmem gerek.
Não sei, vou pensar nisso.
Bir düşünmem gerek.
Tenho de pensar.
Düşünmem gerek.
Tenho de pensar.
Bu işi düşünmem gerek.
Só quero pensar no caso.
Bunu düşünmem gerek.
Pensarei nisso.
Ama bu işi biraz daha düşünmem gerek.
Mas vou ter de pensar melhor.
Kızımı düşünmem gerek.
Eu cuido dela. Devo pensar na minha filha.
Birleşik Devletler Başkanı olmayı düşünmem gerek.
Ser presidente dos Estados Unidos é algo que tenho de ponderar.
Ama usta, peki ne düşünmem gerek?
Mas, mestre, que devo esperar?
Düşünmem gerek.
Mim, pensar nisso.
Bazı şeyleri düşünmem gerek.
Tenho que pensar bem.
Bu konuda biraz düşünmem gerek.
Tenho que pensar.
Bu kahramanlık, fiyatını arttıracaksa düşünmem gerek.
E se esses heroísmos são para aumentar o seu preço, eu posso considerar.
Bir fikrim var, ama düşünmem gerek.
Tenho uma boa idéia, mas não sei se funciona.
Ailemi ve oğullarımı düşünmem gerek.
Tenho de pensar na minha família.
- Düşünmem gerek.
- Tenho de pensar.
Namusumu düşünmem gerek.
Tenho de defender a minha reputação.
Bak, düşünmem gerek.
Olha tenho de pensar.
Hayır demiyorum ancak düşünmem gerek. Bu Seçilmiş Kişi olayı... çok ileri gitti.
Não estou a dizer que não, mas tenho de pensar porque esta história do Eleito é um bocado de mais.
Bunu birkaç gün düşünmem gerek.
Preciso de uns dias para pensar.
- Biraz düşünmem gerek.
- Deixe-me pensar nisso.
Biraz düşünmem gerek ama.
Gostava de pensar no assunto se fosse possível.
Bunu iyice düşünmem gerek.
- Preciso de pensar um pouco.
- Bunu düşünmem gerek.
- Tenho de pensar.
Biliyorum ama... Ama bunu düşünmem gerek tamam mı?
Mas tenho de pensar melhor.
Ben sadece... Yani... Sean'ı düşünmem gerek.
Tenho de... sabes, tenho de tomar conta do Sean.
- Kes sesini. Düşünmem gerek!
- Cala-te e deixa-me pensar!
Belki. Bu konuyu düşünmem gerek.
Teria de pensar nisso.
Sessiz ol Patsy, düşünmem gerek.
- Silêncio Preciso de pensar.
Organize olmam, planlar yapmam, düşünmem gerek.
Tenho de me organizar, fazer planos, pensar.
Biraz düşünmem gerek.
Tenho que pensar.
Düşünmem gerek.
Preciso de pensar no assunto.
Dinle, bunu düşünmem gerek.
- Ouve, tenho de pensar nisto. - Está bem.
Bunu ciddi olarak düşünmem gerek.
Vou pensar seriamente.
Bunun hakkında iki kere düşünmem gerek.
Teria de pensar duas vezes acerca disso.
Düşünmem gerek!
Tenho de arranjar uma saída!
Düşünmem gerek.
Mantenham-se ocupados, tenho que pensar.
Evet, düşünmem lazım ve arkadaşımla konuşmam gerek.
- Deixa-me discutir isso com a minha amiga.
Bunu gerçekten düsünmem gerek.
Eu vou pensar nisto.
Dinle, bunu düsünmem gerek.
- Ouve, tenho de pensar nisto. - Está bem.
- Düşünmem gerek. Onu merak etmeyelim, hayatta kalacaktır.
Vai ficar bem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]