Eğer mümkünse Çeviri Portekizce
251 parallel translation
Bazı gerçekleri keşfetmeye çalışıyoruz önceki Bayan de Winter'ın öldüğü gün yaptıklarıyla ilgili 12 Ekim, geçen sene ve eğer mümkünse, bize söylemenizi istiyorum bu adı taşıyan biri, o gün sizi ziyaret etti mi?
Estamos a tentar desvendar alguns factos... relacionados com as actividades da Sra. de Winter no dia da sua morte em 12 de Outubro do ano passado. E quero que me diga, se puder, se alguém com esse nome pagou uma consulta nessa data.
Eğer mümkünse, izin verir misiniz?
Se por fôr possivel, importam-se?
Eğer mümkünse, bu gece gitmek istiyorum.
Quero partir hoje à noite, se for possível.
MoëtChandon. Eğer mümkünse 78 mahsulü olsun.
Moët et Chandon, e certifique-se que é vintage de 78..
"eğer mümkünse."
"Quando praticável."
Sana eğer mümkünse saygıdeğer bir hava verecek.
Ela lhe dará um ar respeitável. se é que é possível.
Eğer mümkünse, jürinin kararını bu gece vermesini isteyeceğim.
Se possível, pedirei ao júri que anuncie o veredicto antes de anoitecer.
Eğer mümkünse önce banyo yapmalıyım.
Posso tomar um banho antes?
Baba eğer mümkünse bu kase benden uzak olsun.
Ah, meu pai... se for possível... afasta de mim este cálice.
Ara ve yok et, eğer mümkünse tabi.
Procurar destruir, sempre que possível.
Eğer mümkünse, sen de yemin etmelisin.
Se puder ser assumido, também deves fazê-lo.
Eğer mümkünse.
Por favor.
Eğer mümkünse, Barnes'e söyle şu raporları bu akşam kulübe getirsin.
Se tudo é possivel, diz ao Barnespara levar os relatórios ao clube, esta noite.
Eğer mümkünse uzunlamasına.
Ao comprido, se não se importa.
Eğer mümkünse sürüler halinde teslim olmak İtalyan silahlı kuvvetlerinin öncelikli görevi olmuştu.
Entregar-se, se possível por regimento, tornou-se o primeiro objectivo das forças armadas italianas.
Teklif ettiğiniz balonun projelerini görmek isteriz eğer mümkünse.
Gostaríamos de ver os planos do seu pretenso balão, se é que isso é possível.
Rahatsızlık vermek istemem ama, eğer mümkünse çok sevinirim, tabi şunu da verdiğim rahatsızlığın küçük bir telafisi olarak bıraksam, yersiz olmaz görüşündeyim.
Não quero ser maçador, mas, se for possível, e se puder oferecer-lhe uma pequena compensação pelo incômodo, o que é justo...
Şey, aslında, eğer mümkünse yola erken çıkmak isterim, yani...
Na verdade, eu queria ir o mais cedo possível, portanto...
Eğer mümkünse tabi.
Se é possível.
- Evet, lütfen. Eğer mümkünse Bay...
Queria falar com o Sr...
Yarın... eğer mümkünse.
Amanã, se sentir que pode.
Bu benim şova giriş konuşmam eğer mümkünse bunu Bay Randall'la konuşmak isterim.
A minha introdução. Agradecia que o Sr. Randall não saltasse frases.
Kardeşimi geri istiyorum lütfen, eğer mümkünse.
Quero o meu irmão de volta, por favor, se és mesmo ele.
Ve eğer mümkünse, arabayı da kurtarın.
E se for de todo possível, tentem salvar também o carro.
- Eğer mümkünse diğer odada uyuyacağım.
Vou dormir noutro quarto, se puder ser.
Mısır polisini buna karıştırmamak isterim, eğer mümkünse.
Eu queria evitar que se envolvesse a polícia egípcia neste assunto.
Eğer mümkünse bir şey eklemek istiyorum.
Gostaria de acrescentar mais uma coisa.
Bir kadeh içkide hiçbir sakınca görmüyorum. Tabii eğer mümkünse.
Embora não me importasse de beber um copo.
Eğer mümkünse Mintz ailesinin durumunu konuşmak istemiştim.
Quería falar condigo sobre a família Mintz.
Eğer mümkünse farklı bir yazı okumak istiyorum.
Gostaria de ler uma outra composição, se pudesse?
Ve onbaşı, eğer mümkünse yarın suyun biraz daha sıcak olmasını tercih ederim.
E, cabo, se pudermos... quero a água um pouco mais quente amanhã.
Çok şükür. Birinci sınıf bir koltuğa pasaport ve 10,000 nakite ihtiyacım var. Eğer mümkünse anlaşmayla birlikte koyun.
Grace, vou precisar de um lugar de primeira classe, passaporte, 10 mil dólares em dinheiro, junta isso aos contratos a negociar, se não te importas.
Evet, ve ben umuyordum ki, belki de, 13 haftalık uzatma, eğer mümkünse.
Sim e estava na esperança de conseguir talvez um prolongamento de 13 semanas, se possível.
Eğer mümkünse, herkes burada olana kadar bekliyeceğim.
Vamos esperar por todos.
- Eğer mümkünse, onlarla tanışmak istiyorum.
Gostava de os conhecer, se for possível.
- Eğer mümkünse paramızı alabilir misiniz?
- É possível... ajudar-nos a recuperar o nosso dinheiro?
Mahkemeye bir şey söylemek istiyoruz, eğer mümkünse.
Pedimos permissão para falarmos, se possível.
Ve eğer mümkünse, bunun böyle kalmasını isterim.
E gostaria que assim permanecesse, se pudesse ser.
Eğer mümkünse ebeveynleriyle konuşmak isterim.
Se fosse possível, gostaria de falar com os pais dela.
Kaptan, eğer mümkünse, Tanis ile yalnız konuşmak istiyorum.
Capitã, gostaria de falar com Tanis sozinha, se eu puder.
Ve eğer mümkünse, bir önerim olacaktı, Federasyon Astronomi Komitesine bir başvuruda bulunarak resmi olara bu solucan deliğine "Harry Kim Solucan Deliği" ismini verebiliriz.
E gostaria de sugerir, se isto funcionar, que peticionemos o Comité Astronómico da Federação para o designar oficialmente :
Aynen söylediğim gibi... eğer mümkünse.
Se pudéssemos... Foi o que eu disse, Sr. Paris.
Eger mümkünse.
Se possivel.
Bu doğru. Yani doğrudan anlatmak istediğimize gelirsek eğer sence de mümkünse... Hoş karşılanacağını ve takdir edileceğini bildiğimiz yerler, Bayan Leydi.
Isso mesmo... onde sabemos que será bem-vinda e amada, Senhorinha Lady.
Şimdi cennetten biraz yağmur, eğer senin için mümkünse.
Agora, chuva do céu, por favor.
eğer mümkünse tabii.
Será possível?
Eğer İngilizlere 50 destroyer vermemiz mümkünse beni haberdar et.
Diga-me se acha muito caloroso para nós dar-lhes 50 destroyers.
Eğer ihtimali mümkünse, sana söz veriyorum göreceksin.
Se for humanamente possível, prometo-lhe que vai.
O zaman mümkünse eğer, yüz yaşına gelmeden önce... bu maçı bitirmek istiyorum, oldu mu?
Então, se não se importam, gostaria de acabar o jogo... antes de começar a receber a reforma, está bem?
Eğer bu mümkünse.
Se é que é possível.
Eğer bu yanlışlığı düzeltmek mümkünse o halde yapacağım.
Se for possível corrigir este erro fá-lo-ei.
mümkünse 99
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22