English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Eğer ölürsem

Eğer ölürsem Çeviri Portekizce

285 parallel translation
Bak Edith, eğer ölürsem...
Ouve, Edith, se eu morrer...
- Eğer ölürsem dedim ve sen yaşarsan, Jack Laverie'yi ara.
- Disse que, se eu morrer, e tu não, fala com o Jack Laverie.
Eğer ölürsem, tanrılar benimle birlikte değildi demektir.
E se eu morrer, é porque os deuses não estavam comigo!
" Eğer ölürsem cephede
" Se eu morrer em combate
Eğer ölürsem söylemek isterim ki : Emniyet kemerleri hayat kurtarır, öyleyse takın!
Em caso de eu não sobreviver, Deixem-me só dizer isto, os cintos de segurança salvam vidas, por isso não se esqueçam de os usar!
İyi sözler! "sonsuza dek!" Eğer ölürsem resimlerimi kim alacak.
Pronto, lá vêm as grandes tiradas... E se eu morrer, para quem vão os quadros?
Eğer ölürsem burada gömülmeyi isterim.
Aqui nasci, aqui hei-de morrer.
- Eğer ölürsem, sen yaşarsın ben de ölmüş olurum!
Bem, nesse caso... ficas com a minha vida, é isso.
Eğer ölürsem mutluluk içinde öleceğim.
Se eu morrer,... morrerei feliz.
Eğer ölürsem,... o çocuk da soğuk ve karanlık yere gider.
Se eu morrer, esse rapaz vai para aquele sítio frio e escuro.
Eğer ölürsem soyumu sürdürecek hiç kimsem olmayacak.
Não havia quem continuasse o meu legado?
Eğer ölürsem bunun bana yararı ne?
O que é que isso me interessa se estiver morto?
Eğer ölürsem, bu şeye çobanlık edecek hiçbir şey olmaz.
Se eu morrer, poderá não haver mais nada para prender esta coisa.
- Eğer ölürsem, seninle bir daha asla konuşmayacağım!
Se eu morrer, não voltarei a falar-te!
- Eğer ölürsem, doğruca ona gidersin, değil mi?
Se eu morresse, voltavas para ela, não voltavas? - Não.
Eğer ölürsem, seni de götüreceğim.
Se eu morrer disto levo-te comigo!
Yani, eğer ölürsem, tabi ki, bu otomatik olarak... güçlerinizi geri verir.
Quer dizer, a menos que tenha morrido o que, claro, faria automáticamente... Recuperarem os vossos poderes.
Eğer ölürsem, boş yere ölmüş olacağım.
Se morrer agora, é em vão.
Eğer ölürsem, karıma deyin ki, "Merhaba."
Por isso podem apodrecer!
Eğer ölürsem Sullie sana emanet.
Se eu morrer, cuida da Sullie.
- Dinle beni. Eğer ölürsem..
- Ouve, se eu morrer...
İyi tarafından bakarsak, eğer ölürsem 13 bebek Magog'unda öleceğini biliyorum.
E por outro lado, porque irão nascer 13 miúdos Magogs de mim.
Eğer ben ölürsem bebeğimi alır mısın?
Se eu morrer tomas conta do meu filho?
Eğer ilk ben ölürsem?
Se eu tivesse de morrer primeiro?
Eğer ben ölürsem para, şirketim tarafından ödenecek.
Se for eu a morrer receberão o dinheiro através do meu testamento.
Eğer ben ölürsem, kızım ne olacak? Kızım Kobue ne olacak?
Se eu morrer... o que vai ser da minha filha... o que será de minha filha Kobue?
Ve şimdi kendimi uyumam için hazırlıyorum. Tanrı'dan ; eğer ki uyanamadan ölürsem... ruhumu koruması için yalvarıyorum... Tanrı'dan ruhumu yanına alması için yalvarıyorum...
Como me vou deitar, peço ao Senhor para a minha alma guardar e se morrer antes de acordar, peço ao Senhor para a minha alma levar...
Eğer bitirmeden ölürsem sonunu bileyim diye.
Assim, se morre antes de acabar fico a saber como acaba.
Eğer bir gün ölürsem ne yaparsınız?
E o que é que fariam se eu saísse do ar?
Ve eğer yolumuzu asla bulamazsak ve ilk ben ölürsem, beni yiyin.
E... bom... se nunca encontrarmos o caminho de volta e eu morrer primeiro, comam-me.
Ve eğer ışık getirirken ölürsem,... bu hastalığı yok edecek, anlamlı bir gerçeği ortaya çıkarmışsam,... o zaman tüm şükranlarım Allah'a. Tüm dünyaların efendisine.
E ifI pode morrer tendo trazido qualquer light,..... tendo exposto qualquer meaningfuI verdade aquele will help destrói esta doença,..... então ali o crédito é devido a AIIah, o Senhor ofaII o worlds.
Eğer şimdi ölürsem beni görmeye gelecek misin?
Se eu morrer agora... depois vens visitar-me?
Eğer uyanmadan ölürsem,... Tanrı'ya ruhumu alması için dua ediyorum.
Se morrer antes de acordar, peço que Ele me leve a alma.
Eğer uyanmadan ölürsem,... Tanrı'ya ruhumu alması için dua ediyorum.
E se eu morrer antes de acordar, queira Deus a minha alma levar.
Eğer kızıldan ölürsem, üstü resimli kutumu Meg'e ver.
Se eu morrer de escarlatina, de a Meg a minha caixa das pombas verdes.
Eğer burada ölürsem, bu sadece ben olurum.
Se morrer aqui, sou só eu. Não posso voltar!
Eger ölürsem, cenazemi omuzlarının üzerinde taşıyacağına inanıyorum
Tenho certeza de que se eu morrer, vocês vão levar o meu cadáver para o crematório.
Bakın, eğer beni görmezden gelirseniz ve ölürsem, başını gerçekten belaya girer.
Olhe, se me ignorar e eu morrer, vai ter problemas.
Eğer şimdi ölürsem, inandığım şeyin doğru olduğunu bilerek öleceğim.
Se morresse agora, seria com a certeza de que a minha fé estava certa.
Demek istediğim, eğer bugün ölürsem, ben... ben ona senin göz kulak olmanı istiyorum.
Quero dizer, se eu morrer hoje... Quero que tomes conta dele. O que quer que lhe decidas dizer, sei que ele ficará seguro contigo.
Eğer uyanmadan önce ölürsem, Tanrı ruhumu alsın.
Se morrer antes de acordar, peço a Deus para a minha alma levar.
Eğer ben ölürsem, komuta sende.
Se morrer, implementa a cadeia de comando.
Eğer zirveye ulaşamadan ölürsem beni alternatif yiyecek kaynağın olarak kullanacaksın.
Se morrer antes de atingirmos o cimo, usem-me como fonte alternativa de comida.
Eğer ben ölürsem, lütfen onun yaşamasına izin ver.
Tenho só um filho, Vento Sussurrante. Se eu morrer, por favor deixa-o viver.
Çünkü... eğer evden bir milyon ışık yılı uzakta, Tanrı'nın terkettiği bir buzun içinde ölürsem... kahrolurum.
Porque... Raios me partam se vou morrer num maldito bloco de gelo... a milhões de anos-luz de casa.
- Evet, efendim. - Efendim, söz veriyorum eğer denizde ölürsem, bir donanma askeri gibi ölmek için elimden geleni yapacağım.
Senhores, prometo que se morrer no mar farei todo o possível para morrer como um marinheiro.
Eğer uyanmadan ölürsem Tanrı'dan ruhumu yanına alması için dua ediyorum.
Vem pela minha alma zelar. Se eu morrer antes de acordar, Vem, Senhor, minha alma buscar.
Eğer biz bir şey yaparken ölürsem, beni hemen mumyalat ve yüzümdeki gülümsemeyi bırak.
Se me der alguma coisa enquanto estivermos a fazer algo, peça ao embalsamador para me deixar o sorriso na cara.
- Eğer bu gece ölürsem...
- Se eu perecer esta noite... - Pára.
Eğer ben ölürsem kız kardeşlerim seninde ölüdürür.
Porque, se morrer, as minhas irmãs vão fazer-te desejar teres morrido comigo.
Eğer ben ölürsem, hepiniz ölürsünüz!
Se eu morrer, todos morrem!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]