English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ F ] / Fazla kalmayacağım

Fazla kalmayacağım Çeviri Portekizce

146 parallel translation
Fazla kalmayacağım.
Eu não pretendo demorar-me muito.
- Fazla kalmayacağım, yemin ederim.
- Não ficarei muito tempo.
Humility'de çok fazla kalmayacağımıza emin misin?
Tens certeza que não ficamos muito tempo em Humility?
- Fazla kalmayacağım.
- Vou ficar só um minuto.
Fazla kalmayacağım.
Não quero permanecer muito tempo.
Ne yazık ki fazla kalmayacağım.
Creio que não demorarei a voltar.
Yo, fazla kalmayacağım.
Não, só estou de passagem.
Ben fazla kalmayacağım, Tita.
Não fico muito tempo, Tita.
Fazla kalmayacağım.
Não me demoro.
Burada fazla kalmayacağım. Bak hele.
- Não vou ficar muito tempo aqui.
Konuşmaya daldık ama ben fazla kalmayacağım. Billy Bear adında bir yerliyi arıyorum. Belki sen bulmama yardım edersin.
Enquanto estamos aqui a conversar, estava a pensar se sabes onde posso encontrar o Billy Bear?
Sana diyorum ki burada bir dakika fazla kalmayacağım.
Não ficarei aqui nem mais um minuto.
Fazla kalmayacağım.
Ouça, eu não vou ficar muito tempo.
Ama Londra'da fazla kalmayacağım.
Mas não vou ficar muito tempo.
Ben bazı insanlarla aynı yerde daha fazla kalmayacağım! .
Não fico com certa gente no teatro!
Fazla kalmayacağım.
Não posso demorar-me.
- Burada fazla kalmayacağım.
- Não estarei aqui muito tempo.
Doktorlarım bana bü dünyada 6 aydan fazla kalmayacağımı söylüyor.
Os médicos dizem que me não restam mais de seis meses neste mundo.
Zaten fazla kalmayacağım.
Parto em breve.
Sağol. Zaten fazla kalmayacağım.
Obrigado mas não fico cá muito tempo.
Fazla kalmayacağım. Sadece eş yalarımı almaya geldim.
Não vou ficar, só venho buscar as minhas coisas e...
Çok fazla kalmayacağım, sadece emeklilik formlarını bırakacaktım.
Não vou estar aqui muito tempo, vim só entregar uns impressos da reforma.
Fazla kalmayacağım, söz.
Não demora muito, prometo.
Burada daha fazla kalmayacağım. Nereye gidiyorsun?
Não vou ficar aqui nem mais um segundo.
Burada fazla kalmayacağım.
Já falta pouco.
Hayır, fazla kalmayacağım.
Não, não vou ficar muito tempo
Hepinizin bildiği gibi, bu dünyada fazla kalmayacağım.
Como todos sabem, não duro muito mais tempo neste mundo.
Fazla kalmayacağım!
Mas não por muito tempo!
- Fazla kalmayacağım.
- Não me demoro.
Fazla kalmayacağım.
Eu não vou ficar.
Zaten çok fazla kalmayacağım.
E de qualquer das formas, não vou ficar muito tempo. Mudamo-nos daqui a 2 meses.
Çok heveslenmeyin. Fazla kalmayacağım.
Não te entusiasmes, não posso demorar.
Böyle çıkıp geldiğim için özür dilerim. Fazla kalmayacağım.
Desculpa aparecer assim, eu não me demoro.
- Bir aydan fazla kalmayacağım.
- Eu não vou ficar um mês.
Neden cüzdanımı tutmuyorsun. Fazla kalmayacağım.
Guarde-me a mala, eu não devo demorar.
Fazla kalmayacağım.
- Não posso demorar-me.
Zaten burada fazla kalmayacağım, değil mi?
Bom, não estarei aqui muito mais tempo, pois não?
- Buralarda fazla kalmayacağım.
- Eu não fico por cá muito mais tempo.
Daha fazla sessiz kalmayacağım.
Não vou continuar calada. Vou falar verdade.
Siz sayın konuklarımız sıradaki delikanlının... burada fazla kalmayacağına üzüleceksiniz, çünkü çok güzel şarkı söylüyor.
Os convidados do estado lamentarão... que o seguinte cantor termine sua sentença logo... porque canta muito bem.
Fazla kalmayacağım.
Não vou demorar.
- Çok kalacak mısınız? - Fazla kalmayacağız.
- Ficarão por muito tempo?
Çok fazla uzak kalmayacağım.
Não vou ficar muito tempo longe.
- Fazla kalmayacağız, tamam mı?
- Uma caixa para telecomandos. - O quê?
İki saatten fazla kalmayacağım.
Só poucas horas.
Çünkü onu öldürdüm ve yedim. Ama daha fazla yalnız kalmayacağımı biliyorum.
Principalmente, porque a matei e comi, mas também porque sei que não estarei mais sozinho.
Ama ümit ediyorum ki daha fazla yalan zorunda kalmayacağım.
Mas, com sorte, pode ser que não tenha de lhe mentir mais.
Fazla kalmayacagım.
Serão apenas 2 segundos, a sério...
- Fazla kalmayacağım.
Não posso ficar.
Öylece oturup kızkardeşlerimin Moloc tarafından katledilmesine daha fazla seyirci kalmayacağım, ama sen ve bu sözde "Jaffa İstancıları" nın liderleri oturup izler, planlar, tartışır ama sonuçta hiç birşey yapmazsınız!
Nao irei ficar parada a ver mais irmas minhas a morrerem às maos do Moloc, enquanto tu e os líderes da chamada rebeliao Jaffa conspiram e fazem planos e no fim nao fazem nada.
Bak, arkadaş, buralarda daha fazla kalıp kalmayacağını bilmiyorum. Ama senin buraya gelmenden usandım artık. Yeterince basit mi?
Ouça, não sei se quer estar aqui, mas tenho a certeza de que estamos fartos de si.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]