Fazlası var Çeviri Portekizce
2,465 parallel translation
yukarıyı gör bide dahada fazlası var.
Suba as escadas, mais.
Bundan daha fazlası var gibiydi.
Parecia mais complexo do que isso.
Fazlası var.
E há mais.
Sana karşı dürüst olmak istiyorum, bildiğinden fazlası var.
Quero ser sincera contigo, mais do que imaginas.
Hep Blackwell'e biraz vurgun olduğunu düşünmüşümdür ama sanırım bundan fazlası var.
Sempre pensei que tinhas uma paixoneta pelo Blackwell, mas suponho que era muito mais do que isso.
- Daha fazlası var gibi.
Agora sim.
Sende, onun sende gördüğünden daha fazlası var.
Tu és superior a isso.
Herşeyi doğrulayan meclisteki kahve burunlu adamdan daha fazlası var.
Mais que um activista hispânico que fica a puxar o saco na câmara do conselho.
Daha fazlası var gibi görünüyor.
O que é isso? Parece que há mais.
Evet ama sanki biraz daha fazlası var gibi.
Sim, mas... parece ser mais do que isso.
- Kitaplarda gördüklerimden fazlası var.
Há mais nos livros do que já vi.
Bu çekte, bölümü kurmak için gereken paradan çok daha fazlası var.
Este cheque tem um valor bem maior que o necessário, que o que eu te disse, para financiar o departamento.
Daha fazlası var.
Tem mais.
- Hayır, fazlası var.
Não, mais do que isso.
- Fazlası var.
- Tenho mais do que isso.
- Bağlanmış mı? Her iki elinde de kokteyl bağlı değilse şayet göründüğünden çok daha fazlası var.
A não ser que tenha colado um coquetel em cada mão, acho que podemos estar a ser enganados pelas aparências.
- Bundan fazlası var mıydı?
- Já aconteceu mais vezes?
Bu hikâyeden fazlası var, küçük bayan.
Esconde mais do que isso.
Onda daha fazlası var.
Ele é mais do que isso.
Kaderinde daha fazlası var.
Estava destinado a mais do que isto.
Onda gözle görünenden fazlası var.
Ele não é exactamente o que parece.
Zaman, Doktor ne yazık ki bende fazlası var.
Tempo, doutora, é infelizmente algo que tenho em excesso.
Açıkçası, hüsrana uğradım ama bence sende hala fazlası var.
Admito que fiquei desiludido mas acredito no seu lado bom.
Sende daha fazlası var.
Eu sei que tem bom fundo.
Daha fazlası var.
Tem mais aqui.
Fazlası var
Tem mais.
Ama yazılandan fazlası var bu öyküde, o yüzden izleyin dikkatle ben hazırlık yaparken sahnede.
Mas esta história tem muito que se lhe diga, por isso, prestem atenção, ouçam esta cantiga.
Ama görünüşe göre çok daha fazlasına ihtiyacı var.
Mas parece que ele precisa muito disso.
Fazlasıyla boş zamanım var.
Tenho muito tempo livre.
Her neyse, bu patlayıcıların patlaması için yoldaki birkaç çukurdan daha fazlasına ihtiyaç var.
É preciso mais que uns buracos para accionar isto.
Beraber eğlendik Nate ama benim ilgimi devam ettirebilmen için fiziksel güçten daha fazlasına ihtiyacın var.
Divertimo-nos, Nate, mas preciso de mais do que vigor para continuar interessada.
Onu tutuklamak için yeni bir anahtardan daha fazlasına ihtiyacımız var.
Precisamos de mais que uma chave nova para o prender.
İlk taslak için fena değil ama bence fazlasına ihtiyacın var.
Nada mau para um rascunho, mas podes melhorar.
Burada daha fazlası var. Hem de çok daha fazlası.
Há mais desta coisa aqui atrás.
- Ben de öyle. Evet, hepimiz senin yeteneklerinden çok daha fazlası olduğunu biliyoruz Gary. - Oldukça fazla yeteneğin var.
Sabemos que és muito mais que as tuas habilidades, tens muitos talentos.
Amman, Beyrut, Londra, Aden... Bundan daha fazlasına ihtiyacım var.
Amã, Beirute, Londres, Áden, por vezes, avisado em cima da hora, e eu preciso mais do que isso.
Daha fazlası mı var?
Há mais?
Bundan fazlasına ihtiyacımız var.
Precisamos de mais disto.
- Fazlası bile var.
- E há mais.
Fazlası da var...
Há mais.
Bir parazitimiz var, bütünün zararına, kendini fazlasıyla manipüle ediyor ve oburca doyuruyor.
Temos um parasita que está manipulando e engordando às custas de todos.
Beni haklamak için kanlı bir bıçaktan çok daha fazlasına ihtiyacınız var.
Vai precisar mais do que uma faca com sangue para me fazer falar.
Bir dakika, fazlası da mı var?
- Verdadeira? Mas há mais?
Fakat bundan çok daha fazlası da var.
Mas elas são muito mais do que isso.
Oraya varınca daha fazlasını öğrenmeyi umuyorum.
Devo saber mais quando lá chegar.
Çok fazlasına ihtiyacımız var.
Há tanta coisa em jogo.
Bundan fazlası da var.
E que mais?
Fazlasıyla var. Keman için ayarlama yapacak.
Ele é até muito sensível, mas só se nota ao violino.
Bilmiyorum ama bunlardan orada çok var. Daha fazlası mı?
- Não sei, mas há mais.
Daha fazlası için bir çekim, bir özlem duygusu var.
Você deseja algo mais.
Benim, gelişigüzel seksten daha fazlasına ihtiyacım var.
Eu preciso mais do que sexo casual.
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19