Hiç değil Çeviri Portekizce
23,983 parallel translation
Hiç değil.
- De jeito nenhum.
Ve senin için de bu hiç adil değil.
E não é justo para si.
Hiç mantıklı değil bu.
Isso não tem qualquer sentido.
Bu hiç komik değil.
Desculpa, não tem piada.
Onu hiç görememek kadar zor değil.
- Não tanto quanto não vê-la.
Hiç yardımı olmadı değil mi?
Não ajudou nada, pois não?
Hiç iyi değil.
Isto não é bom.
İşte bu kadar. Bu hiç mantıklı değil.
- É a primeira e última vez.
Hiç önemli değil.
De todo.
Hayır, hayır, hiç de değil.
Não, de todo.
- O hiç yakalanamamıştı, değil mi?
- Nunca foi apanhado, pois não?
Hiç fena değil Charles.
Nada mau, Charles.
Hiç fena değil.
Nada mau.
- Hiç eğlenmedin daha önce, değil mi?
Nunca te divertiste a sério, pois não?
Ancak daha önce hiç çalmamış biri için oldukça şaşırtıcı değil mi?
Mas é incrível para alguém que nunca tocou antes, certo?
Burada olman, hiç mantıklı değil.
Tu estares aqui, não faz sentido.
Benim için hiç sıkıntı değil.
Estou bem com isso.
Aşağılık biri ama hiç önemli değil.
É um parvalhão. Nem interessa.
- Hiç sorun değil.
- Ora essa.
- Hiç onun yapacağı bir şey değil.
- Não é nada dele.
Hiç endişeli değil gibisin.
Você não parece nem um pouco preocupado.
Hiç mühim değil.
Não há problema.
"... kesin sinsi herifin teki " diyorlar ama öyle değil hiç de bile.
Ele deve ser um depravado. " Mas não é assim. De nenhuma maneira.
Böyle yaşamak hiç kolay değil.
Não é uma forma fácil de viver.
- Hiç kimse buralardan değil.
Não há ninguém daqui.
Hiç önemli değil.
Está muito bem.
Ama şu an hiç sırası değil.
Mas agora não é a hora.
- Hiç zamanı değil.
Não é um boa hora.
- Hiç de değil.
Nada disso.
- Hiç iyi değil.
- Nada boa.
Bana böyle yalvarman hiç adil değil çünkü sana borçlu olduğumu biliyorsun.
Não é realmente justo da tua parte pedires dessa maneira, porque sabes que estou em dívida contigo.
Karşılarında da biz varız. Bu hiç iyi değil.
Depois estamos nós, que não somos assim grande coisa.
Okudum. "Parti serbest, gürültü hiç sorun değil."
Li o anúncio. "Festas são bem-vindas, o barulho não é problema."
Bence hiç iyi bir fikir değil.
Nunca é boa ideia.
Aslında hiç umurumda değil çünkü seninle işimiz bitti.
Na verdade, não quero saber, porque os nossos assuntos estão terminados.
Hiç de etik değil.
Agora mesmo, isto... isto é altamente pouco ético.
Bana hiç tutuklandın mı diye sorunca hayır cevabı beklemiştin, değil mi?
Esperavas um não quando perguntaste se já tinha estado preso, não?
- Bu hiç adil değil.
- Isso é tão injusto.
- Hiç önemli değil.
- Não é nada.
Hiç mantıklı değil.
Isso não faz qualquer sentido.
Hiç mantıklı değil.
Não faz sentido.
Tavuk çorbasını hiç getirmedin değil mi?
Nunca comi a canja de galinha, pois não?
Ama bunlar hiç ilgini çekmiyor, değil mi Barry?
Mas não estás mesmo interessado em nada disso, não é, Barry?
İnternette ise kişi hiç önemli değil.
Agora, na Internet, a pessoa não é importante de todo.
- Hayır, hiç de değil.
- Não, não de todo.
Hiç bir şey değil mi, El?
Não foi nada. - Estamos bem, não estamos, El?
Annemle ilgili hiç konuşmadık, değil mi?
Nunca falámos da minha mãe, pois não?
Ama kabul etmiyor ve bu hiç mantıklı değil.
Mas ele não admite, o que não faz sentido.
Hiç mantıklı değil.
Isso não faz nenhum sentido.
Hiç iyi fikir değil, bu şekilde bir görüşme yapmanızı katiyetle...
Má ideia. Apelo vivamente contra qualquer tipo de comunicação...
Hiç pes etmiyorsun, değil mi?
Tu não desiste, pois não?
hiç değilse 21
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi anne 66
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi anne 66
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56