Hâlâ yaşıyor Çeviri Portekizce
644 parallel translation
Mısır tanrıları, şu tepelerdeki yıkılmış tapınaklarında hâlâ yaşıyor.
Os deuses do Egipto vivem nestas colinas, nos seus templos em ruínas.
Dikkatli olun. Hâlâ yaşıyor.
- Cuidado, ainda está vivo.
Hâlâ yaşıyor! Evet!
Está vivo!
Onu öldürdüm ama o hâlâ yaşıyor! Bırakın beni!
Eu matei-o e está vivo!
Hâlâ yaşıyor!
Deixem-me! Está vivo.
Sadece düşün Harriet... Milattan sonra 4000 yılında şiirlerinden biri hâlâ yaşıyor olabilir.
Já pensaste, Harriet, um dos teus poemas ainda pode ser lido no ano 4000 depois de Cristo.
Oysa Clarence nefes almayı sürdürüyor hâlâ, Edward hâlâ yaşıyor ve ülkeyi yönetiyor.
Clarence, meu irmão, ainda respira! O Rei Eduardo também vive, e reina.
"Bu sabah hâlâ yaşıyor."
"Ela continua viva, esta manhä."
- Bu, hâlâ yaşıyor mu?
- Ainda está vivo?
Anılan devirden beri onlar dağlara baksa da her nerde olursa olsun, açlığın en kötüsünü umutsuzluk ve karanlıkta kaybolmayı bilen insanın bedeni burda, bu mahkeme salonunda zindana, ateşe ve kılıca rağmen hâlâ yaşıyor.
E olharam acima das montanhas. Desde os tempos de outrora ali onde os homens conheciam a angústia da avidez e perdidos na obscuridade e na desesperança nesta sala, onde vive o pesar do calabouço, do fogo e da espada...
Zindana, ateşe ve kılıca rağmen hâlâ yaşıyor.
Aqui, onde vive o pesar do calabouço, do fogo e da espada...
Durumu nasıl? Zavallı adam hâlâ yaşıyor.
O que acham disto?
Bu hücreler hâlâ yaşıyor ve birbirinden ayrılıyor.
Essas células ainda vivem, Dr. Mercer. Se alimentam a uma da outra.
O kadar pis işten sonra hâlâ yaşıyor olmamız ne tuhaf.
É engraçado que estejamos vivos depois de todos estes mortos.
Silahlarımız silikona maksimum güçte duyarlı, ama hâlâ yaşıyor.
Pusemos as armas para o silício e a potência máxima, mas ainda vive.
Hâlâ yaşıyor ama ilaçlar çok etkili.
Está vivo, mas a droga é muito forte.
Zavallı ihtiyar, hâlâ yaşıyor mu?
Ah, o pobre velho! Ainda é vivo?
Sen hâlâ yaşıyor musun?
Ainda estás vivo?
- O zaman hâlâ yaşıyor. - Evet.
- Então ainda está viva?
Videodrome hâlâ yaşıyor.
O Videódromo ainda existe.
Hâlâ yaşıyor musun?
Está mesmo vivo?
Pekâlâ, pekâlâ, bu herif hâlâ yaşıyor.
Marcy, não o deixes levantar-te a perna.
- Hâlâ yaşıyor musun?
Estás vivo?
- Evet, hâlâ yaşıyor.
- Sim, ela ainda está viva.
Öyleyse Kızıl Kafatası hâlâ yaşıyor.
Isso quer dizer que o Caveira Vermelha ainda está vivo.
- Hâlâ yaşıyor olabilir.
Ele pode estar bem.
Ama hâlâ yaşıyor olamaz ki.
- Mas ele não pode estar vivo ainda.
Hâlâ yaşıyor.
Ainda está vivo.
Ama ortakyaşar, yani Odan, hâlâ yaşıyor.
Mas o simbionte, Odán, ainda segue com vida.
Tom Amca gibi siyah liderler hâlâ yaşıyor. Düşmanımız için dua edecekmişiz! Düşmanımızı sevecekmişiz!
Você tem estes UncIe Tom Ieaders Negro hoje,..... isso são telling nós nós oughta reza para nosso inimigo,..... nós oughta love nosso inimigo,..... nós oughta integra com um inimigo que nos bombardeia, que kills e nos atira
O gece erken yatmış olsaydınız Kennedy hâlâ yaşıyor olacaktı sanki.
Como se o Kennedy estivesse vivo se vocês estivessem na cama às 10.
Hayır, o hâlâ yaşıyor. Ve çok yakında onunla karşılaşacaksın. Kimon Şeytanları'nın başı Himuro Gemma.
Ainda está cá, está vivo, e... irás encontrá-lo pois é o chefe dos monstros de Kimon.
- Hâlâ yaşıyor.
- Ainda está vivo.
Hâlâ yaşıyor.
Ainda está viva.
Hâlâ yaşıyor olmam aptallık.
Que loucura, ainda seguir vivendo.
Hâlâ yaşıyor ve hâlâ adayı ölümcül bir korkunun pençesinde tutuyor.
Seja como for, não é um monstro nem um homem, é algo monstruoso, todo-poderoso e que ainda vive, ainda domina aquela ilha através de um terror grandioso...
- Hâlâ orada mı yaşıyor?
Ela ainda lá vive?
Babam hâlâ insanların unvan taşıdığı olduğu dünyada yaşıyor.
O meu pai ainda vive num mundo onde as pessoas usam títulos.
Yaptığı kahramanlıklar zekâsını arttırdı, o da artan zekâsıyla kahramanlıklarını yazdı, bu sayede ünü yaşıyor hâlâ.
Seu valor ilustrou sua sagacidade. Seu espírito usou para dar vida a seu valor.
Biliyorsun, Mary Lou hâlâ evde yaşıyor.
Sabe, a Mary-Lou continua a viver na casa.
Bugün, hâlâ hükümet tarafından aranıyor ve paralı asker olarak yaşıyorlar.
Hoje, procurados pelo governo, sobrevivem como soldados da fortuna.
Bayan Cubitt tamamen iyileşti. Ve hâlâ Ridling Thorpe Manor'da yaşıyor.
Mrs. Cubitt teve uma recuperação plena e ainda vive em Ridling Thorpe Manor.
Hâlâ çingene hayatı yaşıyor.
Ainda vive à cigano.
Hâlâ altmışlarda yaşıyor. Berkeley'deki ifade özgürlüğü hareketine katılmıştı.
Tempos atrás, nos anos sessenta, ele fez parte dos rebeldes do movimento em Berkeley.
Sanırım hâlâ annesini yitirmenin öfkesini yaşıyor.
Acho que está furioso por dentro por a mãe dele ter morrido.
Hâlâ yasıyor.
Não o matámos.
Adi herif hâlâ hayatta. Ve aynı adreste yaşıyor.
O maldito ainda está vivo, ainda mora no mesmo sítio.
- Hâlâ eski mahallenizde yaşıyor.
Ela ainda vive na vizinhança.
Onlar hâlâ yaşıyor.
Estão todos vivos.
Gel ve al, eğer hâlâ yaşıyor olursan.
Vem buscá-las, se ainda estiveres vivo.
Ben de yarın 49 yaşıma giriyorum. Schoenberg hâlâ kulağıma fısıldıyor.
Faço 49 amanhã... e o Schoenberg continua a falar comigo.
hala yaşıyor 66
hala yaşıyor mu 20
yaşıyorum 130
yaşıyorsun 145
yaşıyor 371
yaşıyoruz 30
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorlar 32
yaşıyor musun 19
yaşıyor mu 97
hala yaşıyor mu 20
yaşıyorum 130
yaşıyorsun 145
yaşıyor 371
yaşıyoruz 30
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorlar 32
yaşıyor musun 19
yaşıyor mu 97
hala burada mısın 70
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
hâlâ burada 19
hala öyle 37
hâlâ öyle 16
hala orada mısın 64
hâlâ orada mısın 16
hala orada 41
hâlâ orada 24
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
hâlâ burada 19
hala öyle 37
hâlâ öyle 16
hala orada mısın 64
hâlâ orada mısın 16
hala orada 41
hâlâ orada 24