Lei li Çeviri Portekizce
12 parallel translation
Fakat işverenleri hakkında varacağınız ahlaki yargıların önemi yok, Gerçek şuki Beckett AIDS'li olduğu için kovuldu... Buda yasaları çiğnediler demek.
Mas seja qual for ojuízo que façam dos patrões dele, o facto de Beckett ter sido despedido por ter Sida significa que violaram a lei.
Ben Li Lei, Bay Chung'ın teknik danışmanı.
Sou a Li Lei, a conselheira técnica do Sr. Chung.
Vince, Li Lei'yi terlerken görmek hoşuma giderdi ama gelemem dostum, Hack bana temiz idrar ayarlayacak.
Vince, por muito que gostasse de ver a Li Lei a suar, não posso ir ao ginásio. O Hack vai arranjar-me urina limpa.
RICO kanunu okudum, bu kanunun ben ve buradaki arkadaşlarımdan... ziyade Washington'daki bazı insanlar için daha uygun olduğunu söyleyebilirim.
Li a lei Rico e asseguro-vos que é mais apropriada a esses tipos de Washington do que para mim ou qualquer dos meus amigos aqui.
" Canım, nihayet çekim yasasını tamamen anladım, nihayet kuvvetle hayal etmeyi anladım, okuduğum, üzerine çalıştıklarımın nasıl işlediklerini anladım, hayatım boyunca, şirketler için yaptığım,
"Querido, finalmente percebi como funciona a Lei da Atracção Finalmente, percebi o poder da visualização. Finalmente, compreendi tudo o que li, tudo aquilo por que trabalhei a minha vida inteira, a forma como construí empresas, funcionou para a minha casa e comprei a nossa casa de sonho e nem sequer o sabia."
Sahne 50'li yıllara ait ama siz şüpheliye Miranda hükmünü okuyorsunuz.
Bem, a cena passa-se nos anos 50, Mas está a ler a Lei de Miranda ao preso.
Doğru yolu bulmak için çok araştırdım ve İncil'de yazdığı üzere ağabeyimin karısıyla evlenerek Tanrı'nın kurallarına karşı geldim ve günah işledim.
Tenho consultado amplamente para descobrir a verdade, e li em Levíticus... que foi contra a lei de Deus, e um pecado para mim, desposar a esposa de meu irmão.
Kayıtları çoktan mahkemeye yolladım bile. 80'li yıllarda GPO o kadar büyümüş ki yasayı meclisten geçirmeyi başarmışlar. Güya, komisyondaki üreticilerin yüzde 3'üyle anlaşma yapmışlar.
Nos anos 80, as Centrais de Compras ganharam tanta importância que conseguiram fazer aprovar uma lei no Congresso que lhes dá uma comissão de 3 % dos fabricantes com quem deviam negociar.
Ah kusura bakma, Midwest'li küçük kasaba vaizi. Dans etmeye yasak mı var?
Desculpe-me, pregador de vila do Centro-Oeste, há alguma lei contra a dança?
HPPA yasası yüzünden 20'li yaşlarda şizofreni nöbeti geçirenlerin kayıtlarını göremiyorum. O zaman polis kayıtlarına bak.
Devido à lei, não consigo informação acerca de pessoas com 20 anos com episódios de esquizofrenia.
Kutsal Babamız, çeşitli komisyonlar tarafından onaylanmış olan yasa taslaklarını okudum.
Santo Padre, eu li os projectos-lei que já foram aprovados pelas várias comissões.
Taslağı okudum.
Li o projeto de lei.