English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ M ] / Mesele bu değil

Mesele bu değil Çeviri Portekizce

552 parallel translation
Ama mesele bu değil.
Mas não é isso.
- Mesele bu değil.
A questão não é lá!
Mesele bu değil.
Não é isso.
- Mesele bu değil.
- Não é isso.
Ayrıca mesele bu değil.
Além disso, a questão não é essa.
- Yine bir haltlar karıştırmış olmalı. Mesele bu değil.
Mas eu pensava que sabias lidar com eles.
- Hayır, mesele bu değil.
- Não, não é nada disso.
- Hayır, mesele bu değil.
- Não é isso, não.
- Yeteneksiz olduğumu mu düşünüyorsunuz? - Mesele bu değil...
- Pensa que não sou capaz?
Mesele bu değil. Sizce de korkaklık olmaz mı?
Mas a questão é... não lhe parece meio covarde?
Mesele bu değil.
- Aí ê que está.
Mesele bu değil.
Isso não fazia parte do acordo.
Malesef mesele bu değil.
Infelizmente, os tempos são difíceis.
Fakat asıl mesele bu değil.
Mas este não é o ponto.
- Mesele bu değil.
Isso não interessa.
Bak, mesele bu değil.
Olhe, realmente não é o caso.
- Farketmez. Mesele bu değil.
- Isso não importa.
Mesele bu değil.
- O problema não é esse.
Mesele bu değil ki!
Não é essa a questão!
Gerçekten istediğin hiçbir şey olmadığını düşünürdüm... ama mesele bu değil, öyle değil mi?
Eu pensava que não havia nada que você realmente quisesse... mas não é verdade, pois não?
- Mesele bu değil.
- A questão não é essa.
Mesele bu değil.
Não adianta.
Mesele bu değil. 21 yaşındayım ve asla Zamunda'dan ayrılmadım.
Não é isso pai. Eu tenho 21 anos e nunca saí de Zamunda.
Bu gülünecek bir mesele değil, Sammy.
Nunca se deve rir disso, Sammy.
Mesele bu, değil mi, Maxim?
É isso, não é Maxim?
Unutma bu mesele resmî değil.
Mesmo por cima de mim.
Bu kişisel bir mesele değil, Bay Harvey.
Isto não é uma questão pessoal, Sr. Harley.
Çünkü bu mesele çözülmedikçe... ve kraliçeler koloniler kurup... üremeye başlamadan bulunup yok edilmedikçe... daha kaç kraliçe karınca üreyeceğini tanrı bilir. Dünyada hakim tür olan insanın soyu... bir yıl içinde... tükenir, değil mi doktor?
Porque, se não solucionarem, se essas rainhas não forem mortas... antes que criem prósperas colônias e Deus sabe quantas rainhas mais... o homem, enquanto espécie dominante na Terra... provavelmente, será extinto.
Ama bu sefer mesele köpeğin çiğ ya da pişirilerek yenmesi değil tek amaç kâğıt oynamak.
Mas, agora, não se trata de saber se vão comer um cão cru ou cozido... mas apenas de jogar cartas.
Bu geceki mesele... çok da önemli bir şey değil.
O que aconteceu esta noite... é uma daquelas coisas. O melhor é esquecer tudo.
Ama mesele bu değil.
A verdade é outra.
Mesele bu değil ki.
Receio que isso não esteja em causa.
Bu hafife alınacak mesele değil.
Näo é para ser tomado de änimo leve.
Ama mesele bu değil.
Esse não é o problema.
Mesele bu değil.
- Era.
Bu askeri değil politik bir mesele.
não militar.
Ama değil, mesele de bu.
Mas na verdade nao é.
Baban bunları duymasın, bu bir iş meselesi! Kişisel bir mesele değil Sonny!
Isto é negócio, não é pessoal!
Bu askeri bir mesele değil.
Continua a não ser assunto do exército.
Mesele bu değil.
Isso nem se pergunta.
Bu artık askeri bir mesele değil.
Já não é um assunto militar.
Bu o kadar da büyük bir mesele değil Kelly. Bu, vakti zamanı gelmesi gibi bir şey.
Não tem nada de mal, Kelly, é como levar uma vacina!
Bence bütün bu mesele pek kayda değer değil.
Penso que toda esta matéria não é digna de importância.
Bu önemsiz bir mesele değil, Bay Holmes.
Isto não é um caso qualquer, Sr. Holmes.
Bu gülüp geçilecek bir mesele değil.
Não devia rir-se.
- Mesele bu, değil mi.
- É disso que se trata, não?
Umarım başarırsınız, çünkü bu sizinle benim aramda olan bir mesele değil.
- Espero que sim porque isto não é entre nós.
Esas mesele bu, değil mi?
Então é isso...?
İşte mesele bu. Böylece gözetimi ve 3 milyon doları kesinlikle alırım, öyle değil mi?
Se for esse o caso, consigo a custódia e os três milhões.
Hayır. Mesele şu, gördüğüm kadarıyla, bu günlerde devam eden bir savaş var, değil mi?
O que se passa é, da maneira que vejo isto, hoje em dia há uma guerra, certo?
Sizi arabamla götürebilirdim Bu mesele değil.
Não me importo de te dar uma boleia. Isso não me incomoda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]