Nefes alma Çeviri Portekizce
308 parallel translation
"Kımıldama! , Nefes alma!"
"Não se mexa, não respire!"
Otopsinin ortaya korduğuna göre, ana nefes alma organları belirgin kan birikintisi gösteriyordu.
A autópsia revelou que os principais órgãos respiratórios apresentavam congestionamento acentuado.
Nefes alma. Tamam.
Não respirem. isso.
Kırmızı şaraba nefes alma fırsatı tanımalıyız.
Que o vinho tinto respire um pouco.
Güç ve nefes alma sistemleri açık.
Sistemas de energia e oxigénio ligados.
Globe'daki bütün kızlar orgazm sırasındaki nefes alma tekniği konusundaki eserinize hayran.
As mulheres no The Globe adoraram o seu livro sobre a respiração e o orgasmo.
Dinle eğer seni bulurlarsa, bunu kıracak kadar sert at. Ama unutma, kaçana kadar nefes alma.
Ouça se a encontrarem, parta-a com força mas lembre-se, de não respirar até estar longe.
Benim bu gezegende sizden beş kat daha fazla nefes alma kapasitem var.
Tenho cinco vezes a sua capacidade de respirar neste planeta.
Dünya'nın erken tarihinde, canlılık ortaya çıkmadan önce toprakta, fotosentez ve nefes alma benzeri küçük kimyasal döngülerin gerçekleşmiş olması ve hayat yeşerince bunların biyolojiye katılmış olması olasıdır.
No princípio da história da Terra, antes de haver vida, houve pequenos ciclos químicos produzindo-se no solo, semelhantes à fotossíntese e à respiração, que foram talvez incorporados pela vida quando ela surgiu.
Solunum yolu açık, ama çocukta nefes alma güçlüğü var.
Boa entrada de ar, mas menor volume de ar no rapaz.
Nefes alma asgari düzeyde.
Sons de respiração mínimos.
Fazla derin nefes alma.
Não respire muito fundo.
Fazla derin nefes alma.
Não respirar muito fundo.
Nefes alma sorunu mu istiyorsun?
Querias problemas com a respiração?
Nefes alma, alarm düğmesine basma!
Não respires! não dês alarme!
Ben söylemeden düşünme, konuşma, nefes alma. Tamam mı?
Não penses, não fales, não respires, a não ser que eu mande, entendido?
Ya nefes alma olayı nolucak?
E sobre a respiração? Não temos que fazer a respiração?
Nefes alma ekzersizleri üzerinde çalışmıştık.
Temos ido a aulas para praticar a respiração à meses.
Bu "yüzümün ortasındaki nefes alma organı" gibi birşey.
É tão claro como este : "Aparelho respiratório na minha cara".
Bu kadar sık nefes alma. Yeterli hava yok.
Não respires tanto, senão o ar não chega.
Nefes alma! Gaz akciğerlere zarar verir.
O gás silício pode prejudicar seus pulmões.
Derin nefes alma metodunu kullan.
Usa o método da respiração longa.
- Evet nefes alma tekniği, görüyorsun.. - Canım..
- É a respiração dela, vês?
Ne istersen söyle yeter ki bana doğru nefes alma.
Diga o que disser. Mas não respire pro meu lado.
- Bunu başarmak nefes alma şeklinde!
O segredo está na maneira de respirar.
Nefes alma!
- Não respires!
Ameliyat ve içtiğiniz şarap yüzünden, evet. Ve? Nefes alma sesi duydum.
Bem, ouvi a respiração dele e então eu disse :
Nefes alma, hareket etme.
Não respire, não se mexa.
İnsan dışı bir kuvveti ve su altında nefes alma kabiliyeti olan birinden de normal yaşaması beklenemezdi.
O mais normal possível para um homem que desenvolveu uma força inumana e a habilidade de respirar debaixo de água.
Hastanın sağ akciğerinin zemininde nefes alma sesleri azalmış.
Sons de ventilação diminuídos na base do pulmão direito.
Temel üçüncü evre nefes alma egzersizlerine başlayacağız.
Vamos começar com... alguns exercícios básicos de respiração.
Bir sürpriz ile karşılaşmanın sonucunda, hızlı nefes alma, kasılma ve kalp çarpıntısı meydana gelir.
Surpresas são conhecidas por causar hiper ventilação aguda, espasmos no esófago e em casos extremos, até mesmo problemas coronários
Sana yeni bir nefes alma deliği kesmem gerekecek.
Farei um corte para respirares.
Fakat... ış yaşam gayesini, nefes alma nedenini kaybetmeye gelince demek istediğim...
Mas... Quando se trata de perder a vontade de viver, de respirar a conclusão é se fossem focas ou baleias, todos vós estariam indignados.
Beyni nefes alma emri veriyor mu diye vantilatörden çıkardım oğlunuzu.
Desliguei o ventilador para ver se o cérebro o estimula a respirar.
Ruhundan nefes ver.
Expirar pela alma.
- Kes sesini. Nefes bile alma.
- Cale-se, pare de respirar.
Burnunu tıkaması nefes borusunun ve şah damarının sıkışmasına neden olup akciğer yetmezliği sonucu ruhu kulağından uçup gitmiştir.
Entrou-lhe pelo nariz, se estancou bloqueando a terceira carótida da quarta faringe esquerda, provocando-lhe a parada dos pulmões e a saída da alma pela orelha direita.
Nefes bile alma!
Näo estás aqui.
Nefes bile alma!
Não se mexa nem para respirar.
Nefes bile alma!
- Não te mexas!
- Nefes bile alma!
Nem sequer respire!
Hepsi de üç yıldır bu mürettebatın nefes alan kalpleri, burada yaşayanlardı.
Todos foram a alma desta nave durante três anos.
Nefes bile alma.
Nem sequer respires!
Nefes alma!
É PCP! Não respires!
Nefes alma!
vamos lavar esta cena!
Beni izle ve nefes bile alma.
Segue-me e não respires com pressa.
Nefes bile alma!
Nem respires!
Nefes bile alma, şapşal!
Nem respires, cabeça de merda!
Nefes bile alma.
Nem respires.
- Nefes alma tekniğini biliyor musunuz?
Fez Lamaze?
nefes almaya devam et 20
alma 146
alman 85
almanya 653
almanca 103
almanlar 193
almayacağım 31
almanı istiyorum 30
almadım 56
almayayım 103
alma 146
alman 85
almanya 653
almanca 103
almanlar 193
almayacağım 31
almanı istiyorum 30
almadım 56
almayayım 103
almalısın 22
almak mı 17
nefes 63
nefes al 406
nefes ver 47
nefesini tut 47
nefesim kesildi 20
nefes alamıyorum 272
nefes kesici 24
nefes darlığı 22
almak mı 17
nefes 63
nefes al 406
nefes ver 47
nefesini tut 47
nefesim kesildi 20
nefes alamıyorum 272
nefes kesici 24
nefes darlığı 22