English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / O kadar çabuk mu

O kadar çabuk mu Çeviri Portekizce

59 parallel translation
Paranı o kadar çabuk mu kaybettin?
Perdeste o dinheiro assim tão depressa?
- O kadar çabuk mu?
- Assim cedo?
O kadar çabuk mu?
Há assim tanta pressa?
O kadar çabuk mu?
Tão cedo? Porquê?
O kadar çabuk mu?
Tão rápido?
- O kadar çabuk mu?
- Tão rápido?
- Geliyor tatlım. - O kadar çabuk mu?
- Ele vem vindo, amor.
O kadar çabuk mu?
Tão depressa?
- O kadar çabuk mu?
- Tào depressa?
O kadar çabuk mu pes ediyorsun?
Desistes tão facilmente?
- O kadar çabuk mu?
Já vais?
- O kadar çabuk mu geriliyor?
- Ele está a piorar assim tão rápido?
- Evet. O kadar çabuk mu?
Tão depressa?
Bizden o kadar çabuk mu ayrılıyorsunuz, Polis?
- Vai-se embora tão cedo?
- Bir gün. - O kadar çabuk mu gidiyorsun?
Um dia.
- O kadar çabuk mu?
- Tão cedo! ?
O kadar çabuk mu?
- Tão depressa?
- Off, dostum, o kadar çabuk mu?
- Caramba, já?
O kadar çabuk mu?
Tão cedo, não é?
- O kadar çabuk mu?
- Tão rápido? Não.
- O kadar çabuk mu?
Assim, logo...
- O kadar çabuk mu boşandın?
- Já divorciada? Nunca me casei.
- O kadar çabuk mu yahu? Tek gece de.
Uma só noite?
O kadar çabuk mu?
Tão perto?
O kadar çabuk mu vazgeçtiler?
Eles perderam o interesse assim tão depressa?
- O kadar çabuk mu?
Tão rápido?
O kadar çabuk mu?
Tão cedo?
Mogh'un oğlunun cesareti gerçekten bu kadar çabuk mu kırılıyor?
Será realmente que o filho de Mogh seja tão facilmente desencorajado?
- Yıldız Geçidi'ne bu kadar çabuk mu dönüyorsunuz?
- A voltar para o Stargate tão cedo?
Jüri bu kadar çabuk mu karar verdi?
O júri decidiu depressa?
- Yemeğini bitirince olur mu? - O kadar çabuk demek.
- Que tal depois do almoço?
- Bu kadar çabuk mu yaptın?
- Já o acabaste?
Gelebileceğim kadar çabuk gelirim, olur mu?
olha, eu vou chegar o mais rápido possivel, tudo bem?
- O kadar oldu mu? Sanırım toprağı eşeleyen bir solucansan zaman çabuk geçiyor. - Evet.
- Tanto tempo?
Ne demek ne düşündün ki? bu kadar çabuk korktuğumu mu?
E o que tu pensaste, que eu ficaria assustado facilmente?
Buz Kamyonlu Katil mi? Bu kadar çabuk mu?
O Assassino do Camião?
Tabuta bu kadar çabuk mu ulaştık?
- Isso já é o caixão?
O kadar çabuk mu? - O kadar çabuk.
Muito cedo?
- O kadar çabuk mu?
Tão depressa?
Etrafa yaydığım ışığı, o cismani ellerinle bu kadar çabuk mu söndüreceksin yani?
Extinguirias tão rápido com essas mãos mundanas, a luz que irradio?
Onu bu kadar çabuk mu hackledin?
Tu agarraste-o tão rápido?
Bu kadar çabuk mu?
O quê? Tão cedo?
- Bu kadar çabuk mu?
- Tão cedo? - É o que faço.
Bekle, bekle.Bölgeseller için iki tane şarkıyı bu kadar çabuk mu yazacaksınız? Mümkünatı yok.
Espera, espera, subitamente... vocês as duas é que escrevem para o o campeonato?
Biliyor musun? Tüm o boş zamanlarını bu kadar çabuk harcama, olur mu?
Não te acostumes com todo esse tempo livre, está bem?
O kadar çabuk mu?
Vão mesmo já?
Bu kadar çabuk mu?
Matei-o.
O kadar çabuk mu?
Tão rápido.
Bu kadar çabuk mu gönderdi?
Já o enviaram?
- Bu kadar çabuk mu?
O quê? Já?
Sevgilin seni bu kadar çabuk mu terk etti?
O teu namorado já acabou contigo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]