Rahatsız etmek istemedim Çeviri Portekizce
261 parallel translation
Ama siz müfettişle birlikteydiniz ve ben de sizi rahatsız etmek istemedim.
Mas estava com o inspetor e não quis intrometer-me.
Ev halkını rahatsız etmek istemedim.
Não quis incomodar os hóspedes.
Geç saatte geldim, Seni rahatsız etmek istemedim.
- Ontem à noite.
Sizi rahatsız etmek istemedim.
Não quis perturbá-lo.
- Kimseyi rahatsız etmek istemedim.
- Não queria incomodar.
- Odanızdan hiç ses seda gelmiyordu. Rahatsız etmek istemedim.
Porque não ouvi um único barulho do seu quarto e não a quis acordar.
Rahatsız etmek istemedim.
Não quero fazer mal nenhum.
Bu hayhuy içinde rahatsız etmek istemedim.
- Que surpresa! - Não queria incomodar.
Konunun onu ilgilendirmediğini düşündüğüm için onu rahatsız etmek istemedim.
Não quero incomodá-la porque não acho que isto lhe diz respeito.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Não quis te perturbar.
Sizi rahatsız etmek istemedim, dolayısıyla onu kendim yazdım.
Não queria lhe incomodar, assim que a escrevi eu mesmo.
- Seni rahatsız etmek istemedim.
- Não te quis incomodar. - Incomodar-me?
Bilezik için üzgündüm....... ama sizi rahatsız etmek istemedim.
Fiquei com pena de ter perdido a bracelete, mas não te quis incomodar.
Giyinirken sizi rahatsız etmek istemedim.
Não quis incomodar enquanto se vestem.
Rahatsız etmek istemedim Paul.
Não quis incomodar-te, Paul.
- Rahatsız etmek istemedim.
- Não queria incomodá-los.
Ön yargılı biri olmadığını biliyorum. Ayrıca uyuduğun için rahatsız etmek istemedim.
Sei que não tens preconceitos e, além disso, não te quis incomodar.
- Rahatsız etmek istemedim.
- Não queria incomodar-vos. - Que horas são?
Rahatsız etmek istemedim.
Não queria molestá-lo.
- Seni rahatsız etmek istemedim.
- Não queria incomodar-te.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Não o queria incomodar.
Murdock, seni rahatsız etmek istemedim.
Murdock, não quis perturbá-lo.
Kız arkadaşının yanında rahatsız etmek istemedim.
Não queria envergonhar-te diante da tua companhia.
- Seni rahatsız etmek istemedim. - Yapma, Val.
- Não queria incomodar-te.
Tuvaletini kullanıyordum ve seni rahatsız etmek istemedim arka kapıdan çıkacaktım ama bir yerlere dokunmuş olmalıyım.
Fui à tua casa de banho e, para não te incomodar, resolvi sair pelas traseiras, mas devo ter tocado em qualquer coisa.
Sizi rahatsız etmek istemedim, benim adım Konstantin.
Não teria querido incomodá-o, chamo-me Konstantin.
Sizi gördüm, ama yalnız değildiniz. Sizi rahatsız etmek istemedim.
Eu vi-o, mas não estava só, e não tive coragem de me aproximar de si.
Ben sadece... seni rahatsız etmek istemedim.
Eu... não queria perturbar-te.
Julie, son zamanlarda yaşadıklarından sonra seni rahatsız etmek istemedim.
Devido àquilo que passou
Kusura bakmayın, sizi rahatsız etmek istemedim.
Desculpe de vos ter incomodado.
Çalışırken rahatsız etmek istemedim.
Não o queria incomodar no trabalho.
Hiç kimseyi rahatsız etmek istemedim.
Não queria incomodar ninguém.
Sizi rahatsız etmek istemedim efendim.
Eu não queria incomodá-lo.
Benim önemsiz ziyaretimle sizi rahatsız etmek istemedim.
Não quis incomodá-lo com a minha visita insignificante.
- Rahatsız etmek istemedim.
- Não me quero intrometer.
Özür dilerim. Rahatsız etmek istemedim.
Desculpe, não fiz de propósito.
Hastaları rahatsız etmek istemedim.
Não, não queria incomodar os pacientes.
Sizi kederinizde rahatsız etmek istemedim.
Não queria perturbar o seu luto.
Sanki yer yarıldı da içine girdin. Ben, rahatsız etmek istemedim, Amanda ile aran düzelmişti ve..
Tivemos o nosso momento, mas sabia que voltarias para a Amanda.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Não te queria chatear.
Dinle, seni rahatsız etmek istemedim, ama salaklık bende şapkamı senin dairende unuttuğumu sanıyorum, düşündümde sonra uğrayıp, alayım.
Não te queria incomodar, mas acho que deixei o meu chapéu em tua casa. - Pensei em ir aí buscá-lo.
Çok meşguldün, rahatsız etmek istemedim.
Ainda nem disseste olá. Estavas tão ocupado que não te quis incomodar.
Bak Doktor, rahatsız etmek istemedim, ama bana ne olduğunu tam olarak anlatırsanız, belki yardımcı olabilirim.
Olhe, Doc, não quero parecer intrometido, mas se você me disser o que está a acontecer, talvez eu possa ajudá-lo.
- Sizi rahatsız etmek istemedim.
- Eu não queria incomodá-los.
- Seni rahatsız etmek istemedim.
- Não te queria incomodar-te.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Não te quis incomodar.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Não sabia se devia incomodá-la.
Dün gece seni rahatsız etmek istemedim.
- Você e o Jack...?
Seni yukarıda rahatsız etmek istemedim.
Não quis incomodá-lo lá em cima.
- Rahatsız etmek istemedim.
Só passo as noites contigo.
Rahatsız etmek istemedim.
Como tens passado?
rahatsız etmek istemem 22
istemedim 58
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
istemedim 58
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahat bırakın beni 59
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız etmeyin 24
rahatsız mı oldun 22
rahat dur 117
rahatsız olmayın 47
rahat bırakın 25
rahatsız mı ettim 20
rahatla 772
rahat mısın 71
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız etmeyin 24
rahatsız mı oldun 22
rahat dur 117
rahatsız olmayın 47
rahat bırakın 25
rahatsız mı ettim 20
rahatla 772
rahat mısın 71