English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ S ] / Sen otur

Sen otur Çeviri Portekizce

658 parallel translation
- Ah, sevgilim. Sen otur. - Pekala.
Querido, senta-te.
Sen otur hele.
Senta-te.
Sen otur Teddy hayatım, sağol.
Deixa estar, Teddy!
Sen otur.
Senta ali.
Sen otur, senin doğum günün.
Não, o aniversário é seu, sente-se.
- Sen otur ben de şimdi sana göstereyim.
- Sente-se e lhe mostrarei agora.
Hayır, sen otur.
Não, senta-te tu.
Sen otur Bo.
Fica aqui, Bo.
Sen otur.
Sente-se.
Sen otur. Şu kâğıtları toparlayayım ve hikâyeni okuyayım.
Agora vais-te sentar, deixas que eu arrume estes papéis e vou ler a tua história.
Sen otur ve keyfine bak.
Senta-te e diverte-te.
- Sen otur. - Sen otur.
Você, fique de pé.
- Sen otur.
- Você se sente.
Bu işte o kadar iyisin ki, arkada sen otur bari.
Você é tão bom nisso, você fica no banco de trás.
Hayır, Jason. Sen otur!
Não, Jason, sente-se você.
Öyleyse o döner tarete sen otur bebek.
Então sentas-te tu naquela fornalha, querido!
Bakalım, sen masanın baş köşesine otur.
Vejamos, tu ficas à cabeceira.
Sen de otur yerine.
Sente-se!
Elmer, sen de daktilonun başına otur.
Dr., traga a cadeira.
Sen büyükanayla otur, sonra değişiriz.
Senta-te com ele e com a avó, e depois trocamos.
Sen buraya otur.
Senta-te ali.
Sen buraya otur.
Querida, tu sentas-te aqui.
Çita sen en iyisi buraya otur.
Cheetah, é melhor que te sentares aqui.
- Sen kabininde otur.
- Fica aqui e fecha tudo.
Jeff, sen yerine otur. Charles, sen yanıma gel.
Jeff, o teu lugar do costume.
Ve sen de otur.
Sente-se, querida.
- Tamam, sen otur.
- Sim, senta-te.
Sen de burada otur ve sakinleşmeye çalış.
Sente-se aqui e acalme-se.
Brub, sen şuraya otur.
Brub, senta-te ali.
Sylvia, sen de Brub'ın sağına otur.
Sylvia, sente-se ali à direita do Brub.
En iyisi sen kalk da yolun kenarında otur.
É melhor levantares-te e ires sentar-te na berma da estrada.
Otur sen de!
Senta-te!
Hank, sen sürücünün yanında otur.
Hank, sente-se com o cocheiro.
Bir dakika otur. Christian, ben... Bilirim sen uygun bulmazsın, ama beni bir dakika dinle.
Christian, eu sei que não aprovas, mas escuta-me só um minuto.
Sen arabanda otur.
Você encomendou a carroça.
- Max, sen böyle otur.
- Max, sente-se aqui.
Sen de otur Ramona.
Sente-se voce também!
Beş Numaranın bizim için ne planladığını dinlerken, sen de otur Üç Numara.
Sente-se, Número Três, para ouvirmos o que Número Cinco planeou para nós.
Sen burada otur ve biraz dinlen olur mu?
Então, fique aqui e descanse, ok?
Sen sadece burada otur. Her şey yoluna girecek.
Fique sentado aí que tudo ficará bem.
Sen en önde otur.
Sente...
Sen sırana otur, ben bulunca getiririm.
Que tal sentar-se, querida? Eu vou buscar o seu teste.
Susan canım, biz kapıları açık tutmaya çalışırken sen burada otur.
Susan, querida, senta-te aqui enquanto tentamos abrir as portas.
Jackie, sen burada otur.
Jackie, ficas aqui com o pai.
Sen oraya otur, ben de buraya oturayım.
Sente-se ao meu lado!
Sen de otur Mike.
Sente-se ali, Mike.
Samimi söylüyorum, sen şimdi sakince otur bir gevşetici al ve herşeyin geçtiğini düşün.
Honestamente, penso que devia sentar-se calmamente, tomar um calmante e repensar tudo.
Sen burada otur ve biraz kestir.
Sente-se aqui e durma uma sesta.
- Susacak mısın sen? - Dik otur.
Põe-te direito Estou sentado direito
Sen de orada otur ve kımıldama.
Não se mova daqui.
Sen istemiyorsanız, Katta duvara sırtını otur.
E se não quiseres ter nenhuma, põe-te como estavas, encostado à parede.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]