Yerini al Çeviri Portekizce
625 parallel translation
Herkes yerini alır.
Toda a gente toma lugar.
Başkan yerini alır ve üyelere, aya yolculukla ilgili planını izah eder.
O Presidente toma o seu lugar e explica aos membros o seu plano de uma viagem à lua.
Kapsül, yolcuların bindirilmesi için tam yerini alır,
A cápsula está em posição, pronta a receber os viajantes.
Bu sayede babamın adı temize çıkar... ve ismi ölümsüzler arasında kutsal yerini alır.
Isso provaria que o meu pai estava certo... e o seu nome seria glorificado entre os imortais.
Stegman, Fransız'ın yerini al.
Fica no lugar do Frenchie.
Yerini al.
- Faça o reconhecimento.
Boğulma sırasındaki yerini al.
Tome a mesma posição em que estava na altura do afogamento.
Yerini al!
Mantenham o forte.
Ve en kötüsü olursa, kim onun yerini alır?
E se o pior acontecer, quem o substituirá?
Artık buradaki yerini alıp savaş için sığır üretmenin zamanı geldi.
Está na hora de assumires o teu lugar aqui e produzires carne para a guerra.
Onun yerini al.
Tu, ocupa o seu lugar.
- Senin yerini alırım.
Vou eu em teu lugar...
Sen, onun yerini almamı ister misin? Sweetwater'dan silahları alıp ve aracı ile temas kurayım.
Quer que assuma o lugar dele, leve as armas para Sweetwater e encontre o contacto.
Otur söyle. Riggan, son sahne için yerini al.
Riggan, em posição para a cena final.
Sol hendekte Kolinsky'nin yerini alırım.
Vou tirar o Kolinsky do flanco.
Mahkum eskortu, yerini al.
Escolta do prisioneiro, em formação.
Betty'nin yerini alıyorum.
Vou substituir a Betty.
- Az sonra yerini alırım Sam.
- Já te substituo, Sam.
Uhura, üçlü içinde yerini al.
Uhura, vai para a tríade.
Babam öldüğünde, yerini alırsın diye umdum.
Quando o papá morreu, esperei que o substituísses.
Şimdi Janice Lester, Kaptan Kirk'ün yerini alıyor.
Agora, a Janice Lester assume o lugar do Capitão Kirk.
Herkesten evvel yerini alırsan, balıkları hazırlıksız yakalarsın.
Disse-me : "Chega antes dos outros, e apanhas os peixes desprevenidos."
Çar ordu ile beraberken, Çariçe onun yerini alır.
Quando o czar está lutando, a czarina toma seu lugar.
Yıllar geçtikçe romantizm ölür, başka bir şey onun yerini alır.
À medida que os anos passam, romance desaparece e outra coisa toma seu lugar. Sabe o quê?
Sandalyendeki yerini al.
Pagou um lugar na primeira fila.
Yerini al.
Assuma seu lugar.
Bu yeni yumuşak ahşap doku kontrplak, kontralit ve suntanın yerini alır. Bunlar şu anda yaygın...
Esta nova fibra de madeira branda iria substituir os contraplacados, os cartões prensados e papelões que dominam atualmente...
Victorio onun yerini alıyor ;
Victorio cobre-o naquela zona ;
Yerini al!
A postos.
Tresh yerini alıyor. Koufax...
Tresh olha à volta...
- Ön sırada yerini al.
- Tem lugar na primeira fila.
Yerini al.
Consagremos o laço de obediência.
Ve şimdi de Fransızların yerini alıyorsunuz ve Vietminh sizinle savaşıyor.
E agora pegam num sítio Françês, e os Vietminh lutam contra vocês.
1 numaradaki at She's A Lady yerini alıyor.
É uma Lady, o cavalo Nº 1 está a ser conduzido até ao portão.
Sahne ışıklarının büyüsünde ömür geçer, yerini gençlik alır.
As luzes da ribalta, que a velhice abandona quando a juventude entra em cena.
Onun yerini ben alırım.
Eu tomo o lugar dele. Eu consigo.
Onun yerini mi alırsın?
Vais tomar o lugar dele?
Taşın yerini unutma, paraya ihtiyacın olduğunda gidip al.
Lembra-te de onde está a pedra e, quando precisares de dinheiro, tira-o.
McQuown, yargılanıp ceza alınca adalet yerini bulacaktır.
O McQuown falou algumas coisas sobre a verdade e a justiça.
Sardi'nin yerini ve Colony'i bir ara ve hemen buraya gelmesini söyle.
Ligue para "Sardi ´ s East o al Colony" e diga-lhe que se despache.
Ama kızım, kurduğum o hayalleri bir bilseydin. Evi satın alıp, her yerini onaracaktım.
Mas você precisava ver os meus sonhos de comprar aquela casa, consertar.
İnsanın yerini artık gitgide açık ve kesin bir şey alıyor.
Somos agora cada vez mais substituídos por um movimento claro e seguro.
Fakat ben sizin pilotunuzun Yüzbaşı Rumpelstrosse olduğunu sanıyordum, Her Albay. Onun yerini ben alıyorum.
Mas pensei que o Capitão Rumpelstoss fosse o seu piloto.
Programlamayla korkunun bile yerini neşe alırdı.
Até podemos fazer desaparecer o medo e substituí-lo pela alegria.
Ve onları alan adamı da yakaladık. Adalet yerini buldu gibi, fakat eyeri ben alıyorum.
Gosto que a justiça seja feita, mas... vou ficar com a sela.
Kraliçeyi kontrol altına alırsak, sen de Duran Duran'ın yerini öğrenebilirsin. - Evet, anlıyorum. - Güzel.
Com a Rainha em nosso poder, podes fazê-la dizer onde está Duran Duran.
- Sen yerini al.
- Vai para lá.
Bu adam altınların yerini söylemektense ölmeyi göze alır.
Aquele tipo morreria antes deixar alguém encontrar o ouro.
-... sürede yerini satın alırsın. - Saçmalama, orası benim yerim değil.
É besteira.
Noman'ların yerini öğrenene kadar onları güvenlik altına alın.
Mantenham-nos em custódia protectiva até que tenham localizado esses Não-homens.
Telefonun yerini belirler, gelir sizi alırız.
Nós a localizaremos e iremos até você, iremos buscá-lo.
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
allah rahmet eylesin 22
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
allo 25
alex 1064
alice 882
allah rahmet eylesin 22
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043