Yoksa ölürsün Çeviri Portekizce
215 parallel translation
Dışarı çıkma Warden, yoksa ölürsün!
Não saias, Warden, ainda te matas!
Rotada kal yoksa ölürsün!
Mantenha este curso, ou morre!
Söyle yoksa ölürsün!
- Diz-nos, ou matamos-te!
Eğer para varsa, güzel, yoksa ölürsün.
Se o dinheiro lá estiver, óptimo. Se não estiver, acabarás morto.
Beş bin doları hemen öde yoksa ölürsün.
Depressa, estou desconfortável aqui!
Bırak onu, yoksa ölürsün.
Baixem as armas ou morram.
Yemelisin, ahbap, yoksa ölürsün.
Tens de comer, homem. Senão, morres de mononucleose.
Hemen dur, yoksa ölürsün, gerçekten yapacağımı biliyorsun.
- Pára ou morres. Sabes que falo a sério.
Bağırma, yoksa ölürsün.
Não faça isto. Ou será morta.
Yaklaşma binbaşım yoksa ölürsün.
Não se mexa Major ou vou matá-lo.
- İndir silahını yoksa ölürsün.
- Dá-me essa arma.
Sana gelince. Bir ºeyler çeviriyorsan hiç kalkiºma. Yoksa ölürsün.
E quanto a ti, o que quer que estejas a planear, esquece, senao acabas morto.
Yürü yoksa ölürsün.
Vamos. Vamos, ou estás morto.
Çıkar ağzından baklayı yoksa ölürsün.
Desembucha ou estás frito.
Anlamı... şey panzehir alman için 90 günün var yoksa ölürsün demek.
- Significa... que... bem... que tens 90 dias para tomar um antídoto, ou morres.
Hey Alex, sözünü tut, yoksa ölürsün.
Alex, se não cumprires o prometido és um homem morto.
Yat yere yoksa ölürsün.
Para baixo, senão és um homem morto!
Yoksa ölürsün, köle. Gerçekten ölürsün.
Ou estás morto.
Yoksa ölürsün
Ou morres.
Konuş yoksa ölürsün!
Ou fala ou morre!
Ses çıkartma yoksa ölürsün.
Se fizer barulho morre.
- Dediğimi yap yoksa Ölürsün.
- Faz o que te digo ou és um homem morto.
- Mecbursun, yoksa ölürsün. - O halde öleyim.
Tens de ir, Jonathan, ou vais morrer.
Kımıldama yoksa ölürsün!
Não te mexas ou estás morto!
Kıpırda yoksa ölürsün.
Mexes-te e morres.
Sıkı tutun, yoksa ölürsün!
Agarra-te ou morres!
Çekil yoksa ölürsün!
Sai da mota ou morre!
Ver onu bana yoksa ölürsün!
Passe para cá, senão morrerá.
- Yemelisin, yoksa ölürsün.
- Tens de te alimentar, ou morrerás.
Hızlıca bıçağını çıkarıp onu haklamalısın, yoksa ölürsün.
Temos de sacar rápido da nossa. Ou lha espetamos ou estamos mortos.
Bırak onları yoksa ölürsün.
Deixa-os ir ou transformo-te em carne morta!
Yoksa ölürsün.
Eu era um homem morto.
Bu uçağı hemen tekrar havalandır yoksa ölürsün!
Leve-nos para cima! Que está a fazer?
Bir şeyler alman lazım yoksa ölürsün.
Tens de tomar alguma coisa, senão morres.
Dokunmasına izin verme yoksa ölürsün.
Não deixes que ela te toque ou morrerás.
Ye yoksa ölürsün.
Come... ou morre.
Ha? Maksadını söyle yoksa ölürsün.
Digam o que querem ou morram.
- Öyle kal yoksa ölürsün.
Quieto ou vais parar de respirar.
- Derhal beni geri gönder, yoksa ölürsün!
Leve-me de volta ou morra! Não.
Bir iş bul yoksa açlıktan ölürsün.
Brinca, pequeno! Quando fores grande, também vais morrer de fome.
- Silahını at yoksa ölürsün.
Senhor, só tem uma bala.
Bu kadar hızlı yeme yoksa boğulup ölürsün.
É para comer.
Şu lanet şeyi derhal aç yoksa yemin ederim, ondan önce ölürsün.
Abra isto imediatamente, senão, juro que morre antes dele!
Yoksa ölürsün.
ou morrerás!
Kaybol gözümün önünden yoksa ağabeyin gibi ölürsün.
Estás louco? Desaparece, senão morres como o teu irmão!
Ondan bir şey alma, yoksa kalbine... Siyah bir tarak girerek ölürsün.
Não aceites nada dele, ou acabas com um pente do Black Power atravessado no coração.
- Otur yoksa ölürsün ihtiyar.
Não me farão mal.
Uçur şu zımbırtıyı, yoksa iki defa ölürsün!
Pilota este avião ou irás morrer e passar por um déjà vu.
Yarın babamı öldüreceğim yolumdan çekil yoksa sende ölürsün
Amanhã, matarei o meu pai. Sai do meu caminho ou também morrerás.
Evimi temiz tuttuğundan emin ol yoksa ölürsün.
Mantém o meu apartamento limpo, ou és um homem morto.
Kıpırdama, yoksa gerçekten ölürsün.
Pára, ou não vais mesmo safar-te.
ölürsün 95
olursun 23
ölürsünüz 19
yoksa 930
yoksa sen 40
yoksa ben 17
yoksa ne olur 26
yoksa ne 75
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
olursun 23
ölürsünüz 19
yoksa 930
yoksa sen 40
yoksa ben 17
yoksa ne olur 26
yoksa ne 75
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37