Çıldırmışsın Çeviri Portekizce
449 parallel translation
Siz çıldırmışsınız, böyle bir şeyi kanıtlayamazsınız.
Você é louco! Não pode provar nada disso!
Hey, sen çıldırmışsın galiba!
Ei, és mesmo maluco!
Siz çıldırmışsınız.
Vocês são doidos.
Elbette, Huger, sen çıldırmışsın.
Huger, és doido.
- Nick, çıldırmışsın.
- Nick, deve estar louco.
Eğer ona inanırsanız, hepiniz çıldırmışsınız!
Estão todos doidos se acreditam nele!
Sen çıldırmışsın!
Estás louco!
Oh, her ne dediysem, bir manası yoktu! Tamamen çıldırmışsın sen.
Oh, o que seja que tenha dito, não significa nada Todas vocês estão loucas.
- Phillip, çıldırmışsın sen.
- Phillip, está louco.
- Çıldırmışsın sen.
- Tu enlouqueceste!
Çıldırmışsın sen.
Deves ser louco.
Sen çıldırmışsın.
Está louco!
Sen çıldırmışsın.
Perdeste a cabeca.
Çıldırmışsın.
Estás louca.
Çıldırmışsın sen!
Enlouqueceste?
- Çıldırmışsın sen Monk.
- Estás louco, Monk. - Estou o quê?
Sen çıldırmışsın!
- Não sejas tola. Deste em doida!
Sen çıldırmışsın.
Tu estás louco.
Bir su tavuğu kadar çıldırmışsın.
Estás completamente maluco.
Sen çıldırmışsın.
Estás doido.
Sen çıldırmışsın, bu kesin.
Você é maluca. Tudo bem.
- Siz çıldırmışsınız!
- Você está louco!
- Sen çıldırmışsın.
- Estás maluca.
Bilakis ağlıyorum çünkü sen çıldırmışsın.
Estou a chorar porque és louco.
- Çıldırmışsınız siz.
- Vá lá! - Vamos a isto.
Çıldırmışsın.
Estás a ficar louco.
% 60 mı? Sen çıldırmışsın!
Sessenta por cento, estás doido!
- Silahımı ver. - Çıldırmışsın sen.
- Dá-me uma arma. - Achas que sou doido?
Tanrım, sen de çıldırmışsın.
Pelo amor de Deus, também enlouqueceste.
Sen de çıldırmışsın dedim.
Eu disse que também enlouqueceste.
Hepiniz çıldırmışsınız.
Enlouqueceram todos.
Sen çıldırmışsın Valois.
Você é louco.
Siz büyük bir gazete sahibisiniz bense emekli bir postacıyım. Ama siz çıldırmışsınız!
Porque, se dissesse, poderia ser um editor bem-sucedido e eu um simples carteiro reformado, mas o senhor teria perdido o juízo!
Sen çıldırmışsın!
Está louco.
Hayır, sen çıldırmışsın.
Não. Estás louco.
- Sen çıldırmışsın.
Eu não sei do que está a falar.
- Sen çıldırmışsın!
Nâo, olha, na verdade é que...
Siz çıldırmışsınız, dostum.
Você são loucos, cara.
Siz çıldırmışsınız!
Está maluco!
Sen çıldırmışsın.
- Estás doido.
Sen ne demek istiyorsun? Çıldırmışsın.
O que quer dizer?
- Çıldırmışsın sen, Campbell.
Está louco, Campbell.
Sen çıldırmışsın.
Nunca sabem quando devem calar-se. É louco!
Öyleyse benim çıldırmış olduğumu söylediklerinde onlara inanmışsın, öyle mi?
Então, acreditas quando eles dizem que estou louco?
Çıldırmışsın sen Gringo!
Seu gringo maluco!
- Çıldırmışsın!
- És maluco!
Fakat çıldırmışsın.
Mas estás louco.
Sen çıldırmışsın.
Onde é que vai?
Dostum bence sen çıldırmışsın.
O senhor é louco, sabia?
Sen çıldırmışsın!
Você está louco!
Hey, Charlie, sen çıldırmışsın.
- Ei, Charlie, estás maluco?