Çıldırıyorum Çeviri Portekizce
317 parallel translation
Canım benim. Seni görmek için çıldırıyorum.
Morro, de verdade, de vontades de ver-te.
Çıldırıyorum, bundan eminim.
Estou maluco.
Senin için çıldırıyorum.
Estou louco por ti.
Çıldırıyorum.
Fico maluco.
- Kes şunu. Senin için çıldırıyorum.
Estou zangada consigo.
Onun için çıldırıyorum Johnny.
Eu estou doido por ela, Johnny.
Çıldırıyorum...
Doido...
Ernie beni eve götür. Çıldırıyorum.
Ernie, leva-me a casa.
Onun için çıldırıyorum.
Sou louco por ela!
Senin için çıldırıyorum, tatlım, ama kenara çekil.
Sou louco por você, amor, mas saia pra lá.
Olmayacak da, senin için çıldırıyorum, bu yüzden asla başkasına bakamam.
Sou tão louca por si, nunca olharia para mais ninguém.
İstediğin her şeyi yaparım, senin için çıldırıyorum.
Farei qualquer coisa que queiras. Sou tão doida por ti.
Ve o zamandan beri birisi için çıldırıyorum hep.
E desde então houve outros que me fizeram perder a cabeça.
Yoksa ben mi çıldırıyorum?
Ou estarei eu a ficar louco?
Senin için çıldırıyorum. Şu andaki gibi hassas olduğun zamanlar dışında.
Sou doido por ti, menos quando ficas irritada como agora.
Senin için çıldırıyorum.
Sou louca por ti!
Matsubayashi kızı Hana-ogi ile tanışmak için çıldırıyorum.
Queria muito conhecer esta tal de Hana-ogi.
Senin için çıldırıyorum, Eddie, ve sen de bunu biliyorsun.
Sou louca por ti, Eddie, e tu sabes disso.
Gelmemeliydim biliyorum ama onun için çıldırıyorum Bayan French.
Sei que não devia ter vindo mas sou louca por ele, está a ver, Miss French.
Burdaysa tabiat için çıldırıyorum.
Agora que estou aqui, sou louca pela natureza.
Çıldırıyorum.
Eu só estou louco.
Ama José için çıldırıyorum.
Mas sou louca pelo José.
Ona aşığım! Çıldırıyorum onun için.
Sou completamente louco por ela.
Senin için çıldırıyorum.
Sou louco por ti.
Çıldırıyorum.
Sou doido por ti.
Sadece çıldırıyorum, hepsi bu, ve sakın bana engel olmaya kalkma.
Estou ficando louco, é tudo, não me tente deter.
Aşktan aklımı kaybettim, arzudan çıldırıyorum.
O amor consome a minha mente malandra. Deliro com desejo.
Senin için çıldırıyorum.
Sou louca por você.
Ben burada çıldırıyorum.
Estávamos a dar em doidos aqui!
Senin için çıldırıyorum.
Sou louco por ti. Acho que és porreiro.
Üç serserinin bu kışı benden daha sıcak geçireceğini düşündükçe çıldırıyorum.
O que me incomoda é que esses idiotas estarão mais abrigados que eu.
Beni her görüşünde çıldırıyorum, çünkü biliyorum kendine soruyor
Sempre que ela me vê, fico doido, porque sei que ela se está a interrogar
Clouseau gerçek mi, yoksa yine mi çıldırıyorum?
E mesmo o Clouseau, ou estou a ficar outra vez maluco?
Çıldırıyorum!
Estou ficando louco!
Hayır! Dalkavuklardan nefret ederim. Her gün yaptıklarını gördükçe öfkeden çıldırıyorum.
Não gosto de bajuladores e irrita-me ver o que ele faz!
Senin için çıldırıyorum Aura.
Eu faço-me de parvo por ti, Aura.
- Onun gibi çıldırıyorum.
- Estou a enlouquecer como ele.
Senin için çıldırıyorum..
Eu estou louca por ti.
Çıldırıyorum.
Estou a ficar doida.
Beni çok incitmişti çünkü senin için çıldırıyorum.
Só doeu tanto porque sou doido por ti.
Ben de senin için çıldırıyorum.
Eu também sou doida por ti.
Sakin kalmaya çalışıyorum, biliyorsun, ama çıldırıyorum.
Estou a tentar ficar calma, mas não consigo.
- Senin için çıldırıyorum!
- Estou louco por ti!
Yol gösterilmesi gerekiyorsa gösterilecek. Yoksa neden bana günah çıkartan desinler. Buradan El Paso'ya kadar otuz yıldır bu işi yapıyorum.
Precisa de orientação, e é isso mesmo que terá... ou não seja eu o vigário... daqui até El Paso, desde há trinta anos.
Böyle davrandığım için kendimden utanıyorum Charlie ama elimde değildi, çıldırıyordum.
Estou envergonhada, Charlie, como agi deste modo... mas eu... não pude ajudar nisto. Estava enlouquecida.
Alayımın dışında görevli olarak 10 yıldır Generalin Yargıç ve savcılar-Hukuk bölümünde çalışıyorum ve buraya dava için gönderildim, efendim.
Estive ausente do regimento, senhor, como auditor do QG do departamento por 10 anos.
Ben beş yıldır bakanlarla çıkıyorum. Anlarsınız, bence harikalar.
Bem, tenho saído com ministros há cinco anos e, está a ver, acho que são maravilhosos.
On yıldır gece çıkıyorum.
Dez anos à noite.
Senin için çıldırıyorum.
Estou louca por ti.
20 yıldır ilk kez Atlantic City dışına çıkıyorum.
É a primeira vez que saio de Atlantic City em 20 anos.
Hala yıldırım gibi yukarıya çıkıyorum.
Continuo a subir como um morcego doido.