English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ş ] / Şunu bir dinle

Şunu bir dinle Çeviri Portekizce

275 parallel translation
Belki de hâliyle bekliyordum. Şunu bir dinle :
Talvez tenha estado... escuta isto.
Şunu bir dinle.
Escute.
Şunu bir dinle.
Ei, escuta isto.
Çok güzel, ama hele şunu bir dinle...
Isso é muito bom, mas espera até saberes do acordo...
Şunu bir dinle. Ne düşündüğünü söyle.
Ouve isto, vais dizer-me o que pensas.
- Şunu bir dinle dostum.
- Há quanto tempo... "Cups and Cakes".
Şunu bir dinle.
Ouve isto.
- Şunu bir dinle, Pete.
- Ouve isto, Pete.
Dur, şunu bir dinle.
Ouve esta.
Şunu bir dinle.
Isto é boa música.
Pekala buna inanmadığını biliyorum ama, şunu bir dinle.
Eu sei que não acreditas nessa história, mas ouve-me.
- Esas şunu bir dinle :
- E mais :
Eee, şimdi şunu bir dinle.
Ouve...
Oh, şunu bir dinle.
Ouve isto.
Şunu bir dinle Senin üzerine gelmeye başladılar Magaldi
Escuta bem, eles sabem o que planeias, Magaldi
- Tamam. Hey, şunu bir dinle.
Ouça isto.
Brad, şunu bir dinle hayatım.
Brad, querido, tive uma ideia.
Arkadaş, şunu bir dinle.
Pá, ouve só isto!
Bir de şunu dinle.
E ouçam isto. Isto é maravilhoso.
Söylediklerim bir sey ifade etmiyorsa... hepsini unut ve sunu dinle.
Se tudo o que eu disse não significa nada para ti... então, esquece e faremos assim :
Bir adam var... Bak dinle şunu.
Tem um homem.
Şunu dinle ; "Yüzü hassas bir bitki gibi."
Ouve isto : "A cara dele é como uma planta delicada."
Uzun zaman önce bir yazın tam burada, bu bahçede otururken Sebastian dedi ki, "Anne, şunu dinle."
Um certo Veräo, hà muito tempo, sentado aqui no jardim Sebastian disse, "Mäe, escute isto."
Şunu dinle : " Bir mahkum, boğazına sarılan celladına şöyle der :
Escuta. O prisioneiro disse ao carrasco :
Şunu dinle : " Haber kaynağımız daha sonraki bilgilendirmesinde toprağın derinliklerinden gelen iğrenç, korkunç seslerin kuyu kazmada görevli arkadaşlarımızı çok korkuttuğunu ve hatta bir tanesinin ölümüne delirdiğini belirtiyor.
Ouça... "O nosso informador declara que os sons terríveis que emanam do solo..." "afectaram homens que estavam a cavar um poço..."
Şunu dinle... Şeytan Sokağı sakinlerinden biri iğrenç bir cin şeklindeki bir hayaletin sık sık ortaya çıktığını iddia ediyor.
Ouça... "Um habitante de Hobb ´ s Lane afirma que viu..."
Şu akordu dinle... bir de şunu.
Ouve este acorde... ou este.
Şunu dinle. Dünyayı yok edecek bşir kıyımın yanında bir adamın hayatı nedir ki?
Ouça isso. "É Pouco pedir a vida de um homem... contra um holocausto que poderia destruir a Terra."
Hayır, görmüyorum. Bir müzik mağazasına gittim. Şunu dinle...
Fui comprar um disco e há um calmeirão louro, com o cabelo à escovinha, que me olha de uma maneira esquisita :
Pekala Lieberman, bir de şunu dinle.
Bom, senhor Lieberman, escute isto.
Şunu dinle, kızı bir mezarlıkta bulmuş.
Topem só isto, engatou-a no cemitério.
Evet. Bir de şunu dinle.
Agora, ouve isto.
Şunu dinle. " Her oda bir hikaye. Eşi görülmedik bir lüks içinde kısa bir gezinti.
Ouçam, "Cada quarto é um acontecimento, uma excursão ao Luxo sem precedentes."
Daha dur, bir de şunu dinle.
Espera até ouvires esta treta.
Şunu bir dinle.
!
Çok ilginç bir eser, Hastings. Şunu dinle :
Eis uma obra muito interessante, ora escute :
Bir de şunu dinle.
Tente esta.
Hey, şunu dinle. Kadın bir elektronik bir ajanda bulmuş. İçinde benim adım varmış.
Ouçam esta : uma mulher encontrou uma agenda electrónica, vinha lá o meu nome e ela quer que eu a ajude a encontrar o dono.
Şunu bir dinle
Ouca.
Şunu dinle. "Kurbanın beynini bir dondurma kepçesiyle çıkardım."
Ouve... "Retirei o cérebro à vítima com uma colher de gelado."
Dinle. Daha bütün parçaları birleştiremedim, ama şunu bir düşün.
Não tenho as peças todas do puzzle.
Tamam, şunu bir dinle.
Ouve isto!
Şunu dinle. " İnci beyazı kumsallar ve masmavi, tropik bir gökyüzü.
Oiçam : " Praias de areais brancos e céus azul-turquesa.
Şunu bir dinle.
Ouve só.
İndir şunu. Dinle, koca adam. Bir motorumuz parçalandı.
Temos um motora menos e zero de combustível.
Arnavut teröristlerin, atom laboratuvarları için bir toplanma yeri var. Kız bu yüzden kaçıyor. Şunu dinle.
Ela está fugindo da área onde... os albaneses fazem as bombas.
Şunu dinle, Bir taksi liman yolunda kaç yapmış?
Um táxi, para o aeroporto.
Bir de şunu dinle anne.
Ouve esta, mãe.
Şunu bir dinle
Ouça.
O halde bir de şunu dinle.
Então sabes o que vamos fazer?
İçeri girin! Şunu dinle... Bir liste yaptım.
E parem!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]