English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ D ] / Dinle bak

Dinle bak Çeviri Portekizce

1,249 parallel translation
Dinle bak, sana bunu verdiğimi kimseye söyleme.
Ouve... Não digas a ninguém que te dei isto.
- Dinle bak, bir çocuk tanırdım.
- Eu conhecia um rapaz que era um pouco gordo.
Dinle bak.
E ouça isto...
Dinle bak...
Ouve...
- Dinle bak...
- Escuta...
Dinle bak ne düşünüyordum.
Ouve, tenho andado a pensar nisso.
Dinle bak.
Veja só.
Dinle bak!
Espera! Olha!
Dinle bak. Calvin dün akşam arabayla gezdi diye askıya alındı.
O Calvin ficou no banco, por guiar ontem.
Hey, dinle bak.
Escute aqui.
Dinle bak.
Ouve.
Dinle bak.
Olha.
Bak dinle.
Ouve isto.
Bak dinle. Sana söylemem gerek, bu iş bitti.
Ouve. lsto acabou tudo.
- Evet. Bak, dinle.
Sim, e... escuta.
Bak Jody, ne diyeceğim. İyi dinle.
Mas preste atenção numa coisa.
Bak. Şunu dinle. Sana harcayabileceğim dört yüz veya beş yüz dolarım var.
Olha, eu só tenho 400 ou 500 dólares para gastar nisto.
Bak, dinle kadınla birkaç dakika sonra buluşmamız gerekiyor.
Ficámos de nos encontrar com a tal mulher daqui a pouco.
Evet, bak dinle.
Ouve só isto...
Tamam, bak, dinle.
Está bem, ouve.
Buraya bakın, buraya bakın çocuklar. Dinle, sana söylüyorum,
Olhem para cá, rapazes!
Dinle, bak ne yapalım.
Ouça, vou fazer o seguinte.
Bak, bak, dinle, görünüş aldatıcı olabilir.
Olha, ouve... as aparências iludem.
Bak, dinle.
Olha, escuta.
Evet, Ken, dinle, Beş kişiyle birlikte halen günlük-bakım krizi hikayesiyle uğraşıyoruz, okuyucularımız günlük-bakımda bir kriz olduğunun farkındalar.
Pois, Ken, ouve, pensei que como temos 5 pessoas já a trabalhar na história da crise das urgências, os nossos leitores sabem muito bem que há uma crise nas urgências.
Dinle sen kendi ailene iyi bak ve ben de benimkine bakarım.
Na água! Agora!
Dinle bayan, etrafa bakıp ne gördüğünü söylemeni istiyorum.
Ouve, minha menina. Quero que olhes para aqui e me digas o que vês.
Dinle bak.
Escuta.
Bakın, kapışmaya başlamadan önce... Onu bir dinle tamam mı?
Olha, antes de lhe virares as costas faz-me um favor... escuta-a, ok?
Eddie, bak, ben- - dinle...
Eddie, olha, eu...
Bu olaya bakış açına bağlı sanırım. Dinle. Neden sen..
Ouve, porque não ficas aqui uns tempos?
Dinle, bak... - Seni haklamam için bir sebep söyle.
Dá-me uma razão para não enterrar...!
Bak, dinle!
Olha, ouça!
Dinle. Çocuğa bir bak.
Ouve, olha para a miúda.
Dinle. Bak...
Ouve, tu és a mais doce a mais bela imagem que tive até hoje, mas não é a minha.
Bak bir cümlenin altını çizdim. Olağanüstü bir cümle. Şunu dinle.
Eu marquei uma frase... isso é extraordinário...
Bak, bir de şunu dinle.
Escute só isso :
Bak, beni dinle.
- Preste atenção.
Bak dinle ne yapalım biliyor musun?
Posso arrumar isto em 5 minutos.
- Dinle... - Bak ne yaptın?
Olha o que fizeste...
Dinle! Buraya bak!
Ouça!
Bak, bir saniye beni dinle.
Olhem, ouçam.
- Bak şimdi, dinle.
- Carla!
Claire, beni dinle. Bak.
Claire, ouve...
Bak dinle Elliot ilk kez öpüştü!
E, isto é o que vou fazer.
Erv, bak dinle beni.
Erv, ouça-me.
Bak, dinle beni.
Muito bem, ouve-me.
Bak, dinle oğlum...
Ouve, meu.
- Bak, dinle ve geri dön.
Ver, escutar, regressar.
Pekala, bak iyi dinle beni.
Tudo bem, ouve.
- Dinle, eşyalarıma bak. - Neden?
- Ouve, verifica a minha mochila.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]