Bir adam Çeviri Rusça
48,384 parallel translation
O önemli bir adam. Senin gibi.
Он важный человек, как и ты.
Okula bir adam geldi, saçı boyalıydı ve annemi korkuttu.
В школу приходил человек с нарисованными волосами, и он испугал маму.
Karşıdaki apartmanda burayı izleyen bir adam var.
Потому, что из квартиры напротив кто-то наблюдает за тобой.
Ray Conlin iyi bir adam.
Рэй Конлин – хороший парень.
Telefonda da söyleyebilirdim. Travma sonrası stres bozukluğu... olan bir adam rehine aldı, polisleri öldürmeye çalıştı.
Я говорил вам по телефону – какой-то чувак с посттравматическим синдромом захватил заложников и пытался убить копов.
Karşıdaki apartmanda burayı izleyen bir adam var.
Из квартиры напротив, кто-то наблюдает за тобой.
Kaderine mahkum bir adamın hediyesiydi bu.
Это был подарок от обречённого человека.
Kızım bekliyor. Müvekkilinin canice öldürülmesinden ve bir FBI ajanının katilinden sorumlu olduğunu söylediğin bir adam...
– Человек, как ты сказала, ответственный за жестокое убийство твоего клиента и убийство агента ФБР.
Böyle bir adam nasıl CIA müttefiki oldu, anlatır mısın?
Тогда скажите, как именно такой человек стал осведомителем ЦРУ?
Dün buraya gelen bir adamım sadece.
Просто случайный тип.
Christopher Sunday adında zeki bir adamı arıyorum.
Ищу человека по имени Кристофер Сандэй.
Ama özel, çok özel bir adam, burada bizimle olacaktı, ama o şu an Melbourne'da.
Но есть человек, особенный человек, который должен быть здесь, с нами, но он в Мельбурне.
Dinleyin, gemide çok tehlikeli bir adam var.
Послушайте, на борту опасный человек.
Mets konserinde orkestra koltukları, tozlukların üstünde seksi bir adam.
Места оркестра на игре бейсбола, на них - поцелуйчики с горячим парнем.
Dominikli ile anlaşma yapınca buradan hemen gideceğim. Seni koruması için bir adam bırakacağım. Aisha ihtiyaçlarını karşılayabilir.
Я уеду как только получу место встречи с доминиканцами, но оставлю человека присматривать за тобой, а Аиша предоставит тебе всё, что надо.
İnançsız bir adam tehlikelidir.
А человек без веры опасен.
Kaygılı bir adam.
Он переживает.
-... şapkalı bir adam.
- человек в шляпе.
Ama refahınız ve sıhhatinizle değil, servetinizle ilgilenen bir adam tarafından şiddet dolu, çirkin bir ortamda büyümek, hiç yoktan iyi değildir.
Но воспитываться в жестоком и зловещем месте, человеком, который больше заинтересован в кое-чьем денежном состоянии, чем комфорте и благополучии не лучше, чем ничего.
Julius adlı bir adam başladı.
Всё начал человек по имени Джулиус.
Bir adam bu kadar kolay değiştirilebilirse, Onun vaatlerinin de olmayacağını nasıl bilebilirim?
Если так легко можно убрать человека, что мешает забыть и об обещаниях?
Komşularının ne düşüneceğini dert edinen bir adam böyle bir servet yapabilir miydi?
Думаете, это построено человеком, способным упустить такой шанс только из-за мнения соседей?
Nasıl bir adam olur çıkardın?
Разве ты сможешь сделать это?
Karılık vazifene gelince de böyle bir adamın tatmin olması için Nassau gibi bir yerde sen yatağa girmesen de girecek birileri bulunabilir.
Что касается ваших обязательств перед ним... Такой человек сможет удовлетворить свои потребности в Нассау практически без вашего участия.
Valinin koltuğuna bir adam oturtacak, Jack haricinde bir adamı.
- Она хочет сделать губернатором другого человека, не Джека.
Onun seçeceği, benim evleneceğim bir adamı.
Она выберет его сама, и я должна стать его женой.
Herhangi bir adam değil... O adam.
Не просто парень, Тот парень.
O adam psikolojik travmayı henüz atlatamamış bir Amerikan askeri. Ve bütün bunlar işleri daha da kötüleştiriyor.
Тот человек — американский военный, с тяжелейшим посттравматическим синдромом, вышедший их психиатрический клиники, и вот это всё делает ему только хуже.
Kanıtı güvene alır, oradaki adamı tutuklatır, bir çok şey yapabilir.
Соберет улики, арестует этого типа и всю банду.
Bu adamın çok önemli bir tanık olabileceği ikinizin de aklına gelmedi mi?
- Вам не приходило в голову, что это важный свидетель?
3. yataktaki adam bir saattir estetik cerrahi muayenesi bekliyor.
3 койка. Парень ждет пластического хирурга - уже почти час.
Aynı zamanda bu adam Kevin Garvey, tatildeki Amerikalı, bir ay önce Kurripa yakınlarında dolaşırken görüldü.
Тем временем, этого человека, Кевина Гарви, приехавшего из Америки, в последний раз видел с месяц назад на дороге возле Куррипы.
Ayrı bir boşluktalar adamım.
Они в другом пространстве.
Sen bir de diğer adamı gör.
Бывает и хуже.
Şapkası canlanan bir manken vardı gökkuşağının üstünde uçan kaz vardı korkunç adam kuklası vardı... Bir mağazada çalışıyor gibilerdi.
В том видео был манекен в кепке, которая заставляла его оживать, ещё был гусь на радуге, и жуткая марионетка, работавшая в магазине.
Ulaşılması zor bir şey istiyorsun adamım bence patronla sen konuşmalısın.
Чтобы получить доступ такого уровня, придётся поговорить с боссом.
Bir kadın ve adamın olduğu bir ev vardı.
Это был дом, в нём были мужчина и женщина.
... ve bana..... adam bana yedi yıI önce bir süpermarkette olduğunu ve ondan başka herkesin yok olduğunu söyledi.
Мужчина рассказал, что семь лет назад он был в супермаркете, и исчезли все, кроме него.
Senin ilgilenmeni istiyorum teğmen. O gemide 42 korsan var ve ancak bir avuç adamı bu iş için ayırabilirim.
- Я хочу, чтобы это сделали вы, лейтенант - в трюме сорок два пирата, а я могу выделить для их охраны лишь горстку людей.
Duyduğumuza göre bu adam zengin ailelerle karlı bir iş yürütüyormuş. Londra'nın çok ünlü ailelerinin ortadan kaybolması gereken baş belası üyelerini yanına alıyormuş.
Говорят, этот человек также оказывал услуги богатым семьям, в том числе первым семьям Лондона - избавлял от беспокойных родственников.
Öngörebileceğimiz tek şey bir sürü adamın öleceği gerçeğidir.
Ясно одно : многие погибнут, и многое будет потеряно.
Bildiğim kadarıyla, bunları satan bir tek adam var.
Насколько мне известно, есть только один человек, который их продаёт.
Starkwood battığında kendi için... çalışmaya başladı. Adam bir hayalet gibi.
Он начал бизнес сам, когда Старквуд прикрыли.
Adam bir hayalet.
Он призрак.
Eline bir silah alıp ateş ettin diye kendini adam mı sanıyorsun?
Думаешь, ты мужчина, потому что можешь стрелять?
Yok bir şey, adamım.
Ниче.
Fakat bunun sorumlusu olan adamı ele geçirmek... Bir başlangıç olurdu.
Но схватить того, кто в ответе за произошедшее – неплохо для начала.
O adamın benim bir arkadaşım olduğunu bil...
- Он был моим другом...
Şu kapının arkasındaki adamı ikna edemezsem ne büyük bir ayva yiyeceğimizi yeni fark ettim de.
- Я вдруг осознал, что нас ждет, если мне не удастся убедить человека за этой дверью встать на нашу сторону.
Nassau tarihinde bir sürü adam rol aldı. Hiçbirisini şiddet sarmalını kıramadı.
Многие мужчины оставили след в истории Нассау, но никому не удалось разорвать круг жестокости и неудач.
Çünkü bir gün seninle aramı düzeltme ihtimaline gölge düşürecek adamın teki bana engel olsun istemedim.
Потому что не хотела дать этому мужчине возможность однажды помешать мне помириться с тобой.
bir adam var 42
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir adam öldü 19
bir adam öldürdüm 17
adam 944
adamı 23
adams 109
adama 80
adamım 2484
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir adam öldü 19
bir adam öldürdüm 17
adam 944
adamı 23
adams 109
adama 80
adamım 2484
adamim 23
adamın 29
adamlar 55
adam ol 18
adamım benim 32
adam deli 37
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adamın 29
adamlar 55
adam ol 18
adamım benim 32
adam deli 37
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40