Düşünsene Çeviri Rusça
1,803 parallel translation
Düşünsene!
Подумай!
Düşünsene lanet olası.
Подумай немного.
Artık emrimde bir Başbüyücü olduğuna göre yapabileceklerimi düşünsene.
Вспомни обо всем что я могу сделать теперь когда у меня есть Волшебник Первого Ранга для выполнения моих целей.
Eğer onları tekrar bir araya getirirsek ne kadar muhteşem bir hikaye olurdu, düşünsene.
Представь, насколько эта история может стать лучше если мы их и правда воссоединим.
Tom'ın ne diyeceğini bir düşünsene.
Представь, что сказал бы Том.
Hale'ın belediye başkanı olduğunu düşünsene.
Сам подумай, если Хейл станет мэром,
Bir de iyi yanından bak, Nate, eğer bu işi kazasız belasız atlatabilirsek, gelecek sponsorluk anlaşmalarını düşünsene.
С другой стороны, Нейт... если мы все же найдем дорогу, подумай о заключение контрактов.
Ted, anlattığım hikâyeleri düşünsene.
Тед, подумай обо всех историях, что я рассказал.
Bir düşünsene.
Лаура, обдумай всё. "
Yani düşünsene bir.
Я хотел сказать, подумайте над этим.
Çözülmemiş davaların hepsinin Varg Veum'suz olduğunu düşünsene.
Подумать только, сколько нерешённых дел у вас было без Варга Веума.
Kalçama, sırf canı istediği için tokat atan her erkekten bir dolar alsaydım..... bir düşünsene.
Если бы каждый, кто шлепал меня по заднице лишь потому, что она ему нравилась, давал мне по доллару... Хотя, если подумать, так и было.
Bir düşünsene.
Подумай об этом.
Bir de Jones'u düşünsene.
Знаешь, подумай о Джонсе.
Yani, bir düşünsene.
Подумай об этом.
Hayatının son saniyelerini kaydettiğini düşünsene.
Представь себе, что ты фотографируешь последние минуты своей жизни.
Lütfen garip karşılama. Bebekle Ritchie'nin farklı babaları olduğunu bir düşünsene.
И разве не будет странно, если я напложу детей от разных отцов?
Yani bir düşünsene ondan önce bizim bir ailemiz vardı.
Я пытаюсь сказать, если... если ты подумаешь об этом, у нас обоих были семьи до неё.
- Tanrım, bir yıl oldu zavallı ailenin yaşadıklarını düşünsene.
Уже год прошел. Представь, что пережила эта семья.
Ne kadar lezzetli olurdu bir düşünsene.
Только представь, какая вкуснятина.
Şöyle bir yerde görevde bulunduğumuzu düşünsene?
Представь, какого здесь базироваться?
Böyle taşaklı bir kupayı sadece anons yaparak aldığını düşünsene..
Ты можешь представить, что получил этот приз за большую жопу только за сообщение?
Düşünsene.
Ты только подумай.
Bir düşünsene.
Только подумай.
Hortense'in, Baron'un ödemesini kabul etmeyerek onunla dalga geçtiğini anladığını bir düşünsene.
Представь, что будет, узнай он, что глупая Гортензия отказывается взять бароновы денежки?
Düşünsene, yarın bu zamanlar ilk Sevgililer Günümüz için İsviçre, Cenova'da olacağız.
Только подумай, завтра в это же время мы будем в Швейцарии, в Женеве на наш первый День святого Валентина.
Kafanda böyle bir düşünceyle okula gittiğini düşünsene.
Представь, каково это, идти в школу с такими мыслями.
Şöyle bir düşünsene.
Задумайся.
Çocukları düşünsene.
Подумайте о детях.
Arayıcı bu parşömeni okuyamazsa, ne kadar mutsuz olacağını düşünsene.
Хорошо, представьте ее неудовольствие если Искатель никогда не получит шанса прочитать этот список.
Yağlı yağlı, dikdörtgen bir vücut düşünsene.
С восхитительным прямоугольным тельцем.
Bir düşünsene.
Задумайтесь...
Gerçekten mi? Bunun Preston için ne kadar zor olduğunu, sadece bizim birbirimizi sevmemizi isterken, nasıl da kavgalarımızın ortasına düştüğünü bir düşünsene.
Подумайте, как это тяжело для Престона, находиться меж двух огней, когда он всего лишь хочет, чтобы мы все друг друга любили.
Şu bebeklerden bir tanesiyle yapabileceklerini düşünsene.
Представь, что можно сделать с одной из этих малюток, а?
Evet, bu gerçekten komik bir espri. Bir düşünsene.
В общем, весьма забавная шутка, понимаешь, только подумай об этом.
Gibbs'in korsan olduğunu düşünsene.
Представляешь Гиббса пиратом?
Avukatının telefonlarına cevap vermemenin ne kadar aptalca olduğunu düşünsene?
Осознаёшь как глупо игнорировать телефонные звонки своего адвоката?
O gece, o barda, o adamın yanına oturmamın olasılığının... kaçta kaç olduğunu bir düşünsene.
То есть, подумай о вероятности, что в ту ночь я зайду именно в тот бар и сяду рядом именно с тем человеком.
Yani bunu söylediğime inanamıyorum ama aileni düşünsene.
Я сам не верю, что говорю это, но ради твоей семьи?
Düşünsene.
Какой сюрприз.
Bir düşünsene, ya Mr.Cannon..
Подумай об этом. Что, если мистер Кэннон,
Ayrıca, düşünsene.
И, кроме того, подумай-ка.
Düşünsene... Sıradan, tatlı, yaşlı kadınların Cragdor Dağı'nın tepesinde işleri ne?
Ну что обыкновенная старушка будет делать на горе Крагдор?
- Hayır, bir düşünsene.
Ага, точно... Нет, ты только подумай.
- Düşünsene, anne.
— Подумай сама, мам.
* Düşünsene ne uzun acı çektiğimi * * En azından imalı söyler olacak yarına *
* Просто подумай о горе всей моей жизни. * * Во всяком случае, будет еще море ситуаций. *
Bebekleri düşünsene.
Детишки.
Evet, düşünsene.
И, кстати, подумай.
O zaman kaç milli savunma tahvili satardın, düşünsene. Muhtemelen bir madalya daha verirlerdi.
Может, ещё медаль вручат.
Sanki öğrenmezsen ölecekmişsin gibi. Bundan vazgeçmen gerektiğini düşünsene.
- Вот от этого ты должен отказаться.
Düşünsene bir.
Подумай над этим.
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşünmeliyim 39
düşününce 41
düşünüyorum ki 20
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşünmeliyim 39
düşününce 41
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47