Merak Çeviri Rusça
29,291 parallel translation
Ne düşündüğünüzü merak ediyorum... Şu an ne hissediyorsunuz?
Мне интересно, что вы... что вы чуствуете сейчас?
Baksana. Bir etkinlik için bir grup topluyorum ve çalar mısın diye merak etmiştim.
Слушайте, я тут набираю ансамбль для выступления и хотела узнать : не желаете ли поучаствовать?
Neden burada olduğumuzu merak ettiğinizi biliyorum.
Я знаю, что вам интересно, почему мы здесь.
Sonuçları o da merak ediyor.
Она тоже хочет услышать результаты.
Merak ediyorum Ben.
Мне любопытно, Бен.
Neden Quaker olduğumu merak etmiyor musun?
— Вам любопытно, почему я являюсь квакером?
Jacob, neden kendini öldürdü merak ediyorum. Şizofreni için nesnel bir test yok.
— Нет никаких объективных тестов на шизофрению.
Bize yardım edebilir misiniz, merak ediyoruz Dedektif Felber.
— Нам было бы интересно, могли бы Вы нам помочь, детектив Фельбер.
- Merak ediyorduk da belki Angela'nın yazdığı kâğıtlardan biraz daha vardır.
— Мы хотели узнать... остались ли у Вас какие-либо записи Анжелы.
Merak etme. Karşında Sigourney Weaver var.
— Не беспокойся, ты смотришь на Сигурни Уивер.
O kâğıtları buraya sakladı mı diye merak ediyorum.
— Я просто думаю, не спрятала ли она эти документы здесь.
Bize neden Rustin Wade'de çalıştığını söylemediğini merak etmiştik.
Да, мы хотели поинтересоваться, почему вы нам не сказали, что работаете в "Rustin Wade"?
Bu toplanmalarda kimlerle tanıştığınızı merak ediyoruz.
- Нас интересует, с кем вы могли встречаться на этих мероприятиях.
Yani, merak etmiyor musun?
А тебе не интересно?
Merak mı?
Мне-то?
Elbette merak ediyorum.
Конечно, мне интересно.
Ne izlediğini merak ettim.
Интересно, что он сейчас смотрит?
Merak etme. Seni çok çıplak gördüm.
Не переживай, я много раз видела тебя голым.
Merak etme. Tamir edeceğim.
Не волнуйся, я починю.
Fakat her gün iğrenç sırrını dünyayla paylaşacağım günün bugün olup olmadığını merak edeceksin.
Но каждый день ты будешь бояться, что я поделюсь твоим омерзительным секретом.
Merak etme, annem kokteyl saatine kadar sana bulaşmaz.
Не переживай, мама оставит тебя в покое до коктейлей.
Bunun ne zaman olacağını merak ediyordum.
Я знал, что ты догадаешься.
Merak etme.
Не переживай.
Genç adamın söyleyeceklerini merak ettim.
Вы получите слово, мистер Спектер. Мне бы хотелось услышать молодого человека.
Seninle gelmem konusunda ne düşündüğünü merak ettim.
Что думаешь, если я поеду с тобой?
Bana Masumlar Projesi'nde yardım edebilir misin merak ediyordum.
Не хотела бы ты помочь мне с проектом "Невиновность".
Senin tarafın için bir ortak ofis kurabilir miyim diye merak ediyorsun.
Вы хотите знать, могу ли я сделать опен спейс офис на вашей стороне.
Avukatların terk ettikten sonra buraya gelip bana yalvarman ne kadar sürer diye merak ediyordum?
Я всё думал, как скоро после ухода ваших адвокатов ты появишься здесь с просьбой нанять вашу фирму.
Benim için çok değerli olan bir konuda bana yardımcı olup olamayacağını merak ediyordum.
Не хотела бы ты помочь мне с одним очень важным проектом?
Birisi suratına aşağılık deyince, tekrarının nasıl olacağını merak ediyorsun.
Когда меня в лицо называют куском дерьма, я хочу узнать продолжение.
Yani gerçekten Cahill'in planının işe yarayacağını düşünüyor musun merak ettim. - Rachel- -
Мне просто нужно знать, веришь ли ты, что всё это дело с Кейхилом сработает.
Bir cinayet davasında sanığın suçsuz olduğunu kanıtlayacak bir tanığı olup da neden idam sırasında beklediğini merak ediyorum.
Я не могу понять, как ваш клиент оказался приговорен к смерти со свидетелем алиби.
Merak etmeyin harika bir sebebim var.
У меня очень веская причина.
Suratındaki ifadeden kim olduğumu merak ettiğini anlayabiliyorum.
Судя по твоему лицу, тебе интересно, кто же я такая.
Merakını gidereyim.
Сэкономлю тебе время.
Ama ölüp ölmemem onun umurunda mı merak ediyorum.
Но мне интересно, есть ли ей дело до моей жизни.
Seni düşündüm de her şey yolunda mı diye merak ettim.
Я тут думал о вас и обо всём, что произошло.
Merak ettiği şey, beni kandırmak için hangi yöntemi kullanıyor?
Я лишь хочу знать способ, которым меня разводят.
- Şu uçağın nereye gittiğini merak ediyorum.
Интересно, куда летит этот самолёт. Точно не сюда.
Hayir. Sadece merak ettim.
- Нет, но любопытно.
Evet, merak ettirdin.
- Да. Ты заставил меня поволноваться.
- Merak mı? - Evet.
- Поволноваться, надо же.
Robbie, buna ne derdi diye merak ettim sadece.
Просто интересно, что бы он сказал на это.
Robbie bu sabah işe geldi mi diye merak ettim sadece.
Мне просто интересно, Робби сегодня показывался на работе?
Bu yüzden elin boş döneceğin hâlde neden buraya gelerek günün yarısını harcadığını merak ediyorum.
Поэтому мне так интересно, почему вы потратили полдня на полет сюда за стаей диких гусей.
Ajan Simmons, biz onun kim olduğu merak etmiyoruz.
Агент Симмонс, нас не беспокоит, кем он был.
Bir manzara seyredebilecek miyim diye merak ediyorum.
Было бы неплохо, если бы... был другой вид.
Ortaya çıkardığım detayların arasında bu araba ve Asya sanatına olan büyük merakı vardı.
Среди всего прочего, я обнаружил, у него страсть к этой машине и азиатскому искусству.
Eminim dışarıda ne aradığımızı merak ediyorsunuzdur.
Сейчас вам, наверное, интересно, что же мы делаем на улице.
Merak etmeyin. Güvendesiniz.
Не волнуйтесь.
Merak etme.
- Да не волнуйся.
merak ettim 184
merak etme 3690
merak ediyorum 460
merak etme sen 40
merak ediyordum 51
meraklı 21
merak etmeyin 872
merak ettim de 48
merak etme canım 16
merak etmiyor musun 21
merak etme 3690
merak ediyorum 460
merak etme sen 40
merak ediyordum 51
meraklı 21
merak etmeyin 872
merak ettim de 48
merak etme canım 16
merak etmiyor musun 21