Onu görüyor musun Çeviri Rusça
235 parallel translation
Onu görüyor musun?
Ты его видишь?
- Onu görüyor musun David?
- Видишь его, Дэвид?
Onu görüyor musun?
Ты видишь ее? Да, но...
- Mary'den haber var mı? Onu görüyor musun?
- Ты вообще общаешься с Мэри или видишь ее?
- Onu görüyor musun?
- Ты видишь её?
- Merlin, onu görüyor musun?
Мерлин, ты его видишь? Да, сэр.
Onu görüyor musun?
Видишь?
Onu görüyor musun Kabin 3?
Видите ее, третий? Вижу.
Onu görüyor musun?
Видишь его?
Onu görüyor musun?
Видишь, это моя тачка.
Nuria'yı anlatsana. Onu görüyor musun?
Расскажи-ка нам о Нурии.
Onu görüyor musun? - Emin değilim.
Не уверен.
Onu görüyor musun?
О, Боже мой! Вы его видите?
Onu görüyor musun?
Видите его?
- Onu görüyor musun?
- Вы видите его?
- Onu görüyor musun?
- Видишь его?
Onu görüyor musun? Evet!
Видите,
Onu görüyor musun?
Видишь её?
Onu görüyor musun? Bak ona!
Посмотри на него!
Onu görüyor musun?
Ты его где-нибудь видишь?
Ajan Dawes onu görüyor musun?
Агент Доус, вы видите объект?
- Bir şeyi kovalıyorum. - Onu görüyor musun?
Кофе пахнет просто восхитительно!
- Onu görüyor musun?
- Ты её видишь?
- Onu her zaman görüyor musun?
Ты всегда её видишь?
Avukat onu neden görüyor biliyor musun?
Знаешь, Лени, почему адвокат его принимает?
- Onu görüyor musun? - Evet.
- Видите его?
Onu sık sık görüyor musun?
Вы часто видитесь?
Diyorum ki : Onu yukarıda görüyor musun? Şöyle söyler :
Кто-то там наверху сказал :
Onu görüyor musun?
Ты видишь его?
Bak, Mark, onu görüyor musun?
Смотри, Марк. Ты видишь его?
Onu bilmem ama ben bir bilek güreşi yarışına girmiştim San Fransisko'da bir barda... Şunu görüyor musun?
Не знаю, что там у тебя, а я однажды участвовал в армреслинге в одном из баров Сан-Франциско.
- Görüyor musun onu?
Ты видишь её?
Yardımın gerekiyor, onu görüyor musun?
Ты видишь её?
Onu almanı istiyorum. Kaptan, başının üstünde yıldız olan şu kahverengi atı görüyor musun?
Капитан, видите того маленького гнедого со звездой на лбу?
Lins, onu görüyor musun?
Ты его видишь?
- Onu sık görüyor musun?
Тебе он нравится?
- Onu hâlâ görüyor musun?
- Вы видитесь?
Onu görüyor musun?
Вы видите, кто это?
Onu görüyor musun?
- " ы его видишь?
Onu görüyor musun?
Иди сюда!
- Onu hiç görüyor musun?
- Ты ее видела когда нибудь?
- Onu görüyor musun?
- Видишь её?
Artie bunları silip süpürebilirdi. Ne olduğunu görüyor musun? Onu hayal kırıklığına uğrattın.
Хотя бы что-нибудь, вы понимаете меня, на что я надеюсь?
Onu görüyor musun?
Ты с ним встречаешься?
Onu görüyor musun?
Вы её видите?
Onu basit tabutunun içinde senin başarısızlığın ve parlak bir kariyer umudunun sona ermesi karşısında yıkılmış olarak görüyor musun?
Вы представляете, как он лежит в простом сосновом гробу,.. ... раздавленный вашей неудачей,.. ... жалким, ничтожным окончанием вашей многообещающей карьеры?
Onu görüyor musun?
Ты с ней встречаешься?
Onu ele vermen ne kadar güzel oldu görüyor musun?
Видишь, как здорово все сработало?
Onu hala görüyor musun?
- Вы все еще встречаетесь?
Onu görüyor musun?
Вы видите это?
Onu şımarta şımarta ne hale getirdiğini görüyor musun?
Видишь, что делает сюсюканье и твое вечное ему потакание?
onu görüyor musunuz 16
onu görüyorum 60
görüyor musun 747
görüyor musunuz 176
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmek istiyorum 148
onu görüyorum 60
görüyor musun 747
görüyor musunuz 176
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmek istiyorum 148
onu görmem lazım 21
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu gördüm 460
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu gördüm 460