Zamanla Çeviri Rusça
2,155 parallel translation
"Ama yakında zamanla aile olacağınız... "... farklı kuşaktan güzel öğrencileriniz olacak. "
Скоро вы встретите новое поколение детей, которое станет вашей семьей. "
Başta daha küçüktü ama zamanla yayıldılar.
Сначала небольшими пятнами на коже, но со временем, это распространилось.
- Zamanla gelişiyorsun bu tür şeylerde.
Нужно тренировать нос на такие вещи.
Kız da annesinin ayna önünde ölüşünü izlemiş ayna da zamanla onun hapishanesi olmuş.
И она видела, как ее мать умерла прямо перед зеркалом, которое стало ее тюрьмой.
Zamanla iletişimi kaybettik.
Знаете, мы давно потеряли связь.
Dil gittikçe gelişen bir şeydir Watson. Zamanla daha etkili bir hâl alır.
Язык развивается, Ватсон, становясь более емкой версией самого себя.
Daha çok zamanla gelişmiş.
Они всё больше... совершенствуются.
Onun zamanla işi olmaz.
Не нужно им время.
Aşının etkisi zamanla yok olabilir.
Действие вакцины, должно быть, прошло.
Belki zamanla sevmeyi öğrenebilirim.
Может быть, я научусь его любить.
Zamanla yarıştığımızı söylemiştin.
Ты говорил, мы успеваем.
Şimdi sırtımda bana her gün zamanla yarışmamayı hatırlatan bir iz taşıyorum.
Шрам на спине каждый день напоминает мне о цене такой минуты.
İlk başlarda acayip can sıkabiliyor ama zamanla alışırsın.
чтобы усмирить её. но скоро привыкнешь.
Doğal seleksiyon en zayıfı elerdi zaten ama zamanla.
Естественный отбор отделил бы сильных от слабых, но только со временем.
Bir erkeğin egosu külfetli olabilir ama zamanla ikinizin kaynaşacağına inanıyorum.
Мужское эго может мешать, но я верю, у вас двоих со временем будут тёплые отношения.
Zamanla öğrendim.
Научился.
Gördüğün gibi, birkaç istisna dışında bu tehlikeli girişimler karşılığını zamanla verdi.
И как видишь, с некоторыми исключениями, все попытки окупились сполна.
Zamanla "Artık öldüm" noktasına gelecektir.
А в итоге докатится до "вот теперь я умер".
Bu kabuslar zamanla geçecek.
Эти кошмары... Они прекратятся. Обещаю.
Schumann 1833'de kendini öldürmeyi denedi ama nişanlısı Clara Wieck metronom aracılığıyla onu hayatta tuttu ki maalesef bu zamanla Schumann'ı delirtti.
Шуман пытался покончить с собой в 1833, но Клара Вик, невеста, оживила его с помощью метронома. Что, к несчастью, свело его с ума.
Bay Sykes Depo'yu yok etmeye çalıştığından beri bir şeyin zamanla oynadığını biliyordum. Ve o bir şey senmişsin.
С тех пор, как мистер Сайкс пытался разрушить Хранилище, я знала, что кто-то манипулировал временем, и оказалось, что этот кто-то - ты.
- Zamanla daha iyi olacak.
- Знаешь, что? Все наладится.
Az önce gördüğümüz süreci baz alacak ve devamlı biçimde gösterecek olursak zamanla beyne olacaklar...
Так если мы продолжим процесс, который был начат, мозг со временем будет...
Fatima zamanla Caltech'den bilgisayar mühendisliğini bitirdi. Pakistan'da milyonlar kazanan özel telekominikasyon firmasını kurdu.
Фатима со временем получила степень инженера по вычислительной технике в Калифорнийской техническом университете, основала собственную телекоммуникационную фирму в Пакистане, сделала миллионы.
Ama zamanla üstesinden gelirsin. Bir yerin yaralandığında, kim sana o yaranın iyileşmeyeceğini söyleyebilir?
и всё будет нормально. которые нельзя вылечить.
Zamanla kolaylaşacaktır.
- Со временем станет проще.
Zamanla iyileşiyor.
Ей все лучше и лучше.
Zamanla, isteyerek bir şeyler yaparız iyi ya da kötü affedilmeyi gerektiren şeyler.
Иногда мы совершаем поступки, как из плохих так и из добрых побуждений, за которые нам приходиться просить прощения.
60 saniye sonra o kürsüye çıkıp önünüzdeki açıklamayı okuyacak ve çoğunluk liderliği görevinden istifa edeceksiniz. Her şey zamanla unutulur.
Через 60 секунд вы выйдете на трибуну, прочтете заявление, лежащее перед вами, и уйдете в отставку.
Duman ciğerlerine işlemiş ama zamanla düzelecektir.
Дым попал в её лёгкие, но со временем она выздоровеет.
Ve zamanla buna alışıyorlar.
У них хорошо получается.
Zamanla yakınlaşır, tatlım.
Со временем ты всё поймешь.
Zamanla gençleşmiyorsunuz.
Вы не становитесь моложе.
1 mikro hata yaparsak, zamanla 1 cm lik çatlak oluşur.
Ошибка на один микрон даст трещину в один сантиметр.
Sızıntılar zamanla olur.
Так, деформация может происходить постепенно.
Savaştığım zamanla ilgili yok denecek kadar az anım var.
У меня были лишь обрывки воспоминаний со времени военных действий.
Kasetin üstündeki zamanla cinayet zamanını eşleştirdikten sonra Torres olduğuna inandığım görüntüyü ayırabildim.
Ну, после согласования временного кода на пленке, с моментом убийства, мне удалось, кажется, выделить его.
Zamanla devlet kurumlarında tamamiyle oturdu.
Со временем, она проникла в государственные учреждения.
Ancak zamanla tekrar sel sularıyla parçalandı.
Но их то и дело, сметали на своём пути паводковые воды.
Zamanla düzelir.
Будет лучше.
Zamanla sökülüp düşecek şekilde yapılmış.
Именно такой, чтобы расплестись и распасться с течением времени.
Büyümesi gerekiyor. Zamanla, değil mi?
Должна прийти, со временем, верно?
Zamanla bu yenilikler solar ve bazen ilişkiye zaman vermek gerekir. Bazı şeyleri anlamak için- -
Но новизна исчезает, а иногда... вы должны дать отношениям время, понимаешь, чтоб...
Zamanla Mordred bunu anlayacaktır.
Со временем Мордред это поймёт.
Olağanüstü bir insana âşık oluyorsunuz ama zamanla gözünüze sıradan gelmeye başlıyorlar.
Ты влюбляешься в этого... необыкновенного человека, но с течением времени он начинает казаться обычным.
Ho, ho, ho olacaktı ama zamanla öğrenirsin.
Вообще-то "Хоу, Хоу, Хоу". Но принцип ты понял.
Çelik zamanla paslanır.
Сталь ржавеет со временем.
Zamanla koku yok olur.
И запах быстро исчезнет.
Vücut zamanla dışarı atıyor.
Они выводятся из организма.
İlişkimiz zamanla farklı bir hâl aldı cinsel birliktelikten çok, Lee beni oğlu gibi gördü.
Наши отношения с тех пор переросли от сексуальных к... Ли всегда считал меня скорее своим сыном.
Çocuklar, bu zengin insanların alt tabakaları anlamak için zamanla oynadıkları bir oyun.
Он как "Жестокие игры". "Это всё она"? "Нельзя купить любовь"?
zamanlama 22
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37