English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ Ç ] / Çok değil

Çok değil Çeviri Rusça

16,099 parallel translation
Onlar bakmak için çok değil biliyorum.
Знаю, особо не на что смотреть.
Ama adam, çok değil. Mercied.
Но твой человек. не особо.
herhangi bir adam yüzünden en çok istediğim şeyi kaybedemem. Kim olduğu önemli değil sen bile olsan.
И я не могу потерять все, чего когда-либо хотела, из-за... из-за какого-то парня, не важно, кто он.
Biliyorum çok alışıldık bir durum değil - -
Я знаю, что это крайне необычно...
Sadece, çok gayret ettikleri için değil, aynı zamanda kapasiteleri, sayesinde ki.. sahada çalışırken ihtiyacınız olacak buna.
Они победили не только из-за усердной работы, но и из-за изобретательности, которая будет одной из самых необходимых черт, когда вы поступите на работу.
Çok görkemli, değil mi?
Это нечто, да?
Bizim yaptıklarımız sizinkinden çok da farklı değil.
Знаете, наши действия не сильно отличаются от ваших.
Çok zevksiz, değil mi?
Несколько скучновато, правда?
Çok tutarlı, değil mi?
Кажется довольно удобным, ты так не думаешь?
Dünyanın en iyi oyuncusu değil ama konusu belli bir filme iyi bir çocuk bulmak çok zor.
Не лучший актёр в мире, но очень трудно найти хорошего ребёнка с учётом содержания фильма.
Çok fazla bilinmeyen var değil mi?
Вот вам и анонимность.
Hayır, soru değil, düzeltme daha çok.
Нет, не вопрос, скорее поправка.
Çok iyi adam, değil mi?
Очень хороший парень, правда?
O... ya çok da önemli değil.
Нет. Это не важно.
Çok da bir şey değil gerçekten.
В этом нет ничего особенного.
Bir kaptanın geliri çok fazla değil.
Жалование капитана не такое уж большое.
Çok istersem, hâlen polis çağırabilirim. Biliyorsun, değil mi?
Я между прочим все еще имею право обратиться к констеблю, понятно?
Yine de borçlarını ödemek ve yeni bir başlangıç yapmak için çok geç değil.
Но еще не поздно оплатить долги и начать всё сначала.
Bu şekilde yaklaşmak pek onun tarzı değil ama Rebecca çok akıllı biri.
Ладно, это не в его интересах. Но Ребекка чертовски умна.
Bu arada dünyanın en çok görüntülenen şehrinde bunu yapmak kolay değil.
Кстати, это непросто, тут фотографируют больше всего в мире.
Bunu söylemek canımı yakıyor ama bu çok da kötü değil, değil mi?
Мне тяжело это говорить, но... Это не самое плохое, да?
Yani çok da karışık değil.
Всё не так сложно.
Yoldan çok uzakta değil.
Недалеко от дорожки.
Çok fena, değil mi?
Очуметь, да?
Eğer bir arınma olduysa ve bunun arkasındaki kişi Morra'ysa eğer babanı ortadan kaldıracak birini tuttuysa bile bu baban çok önemli biriydi demek değil illa ki.
Если была зачистка, и за ней стоит Морра, если он нанял кого-то разнюхать про вашего отца... Это не значит, что ваш отец погорел.
Çok güzel, değil mi?
О, да. О, да. Она милая, не так ли?
Çok üzücü değil mi?
Разве не грустно?
Ha ha! Kardeşimi çok iyi taklit ediyorum, değil mi?
Меня так легко перепутать с братом, правда?
Ama çok fazla değil. Aaah!
Но не слишком сильно.
O çarpı işareti de şu tepenin üzerinde, kasabadan çok uzakta değil.
И этот крест совпадает с вершиной вот этого холма, находящегося недалеко от города.
Çok kötü bir fikir değil ama acaba kabul eder mi?
- Мысль неплохая. Но согласится ли он?
- Çok ürkütücü, değil mi?
— Жутковато, да?
Çok hafif geçiriyorum. Beni bundan uzak tutacak kadar şiddetli değil.
Это не тяжелый случай... точно меня не удержит.
Biraz, çok kötü değil.
Немного. Не очень плохо.
Çok konuşkan bir tip değil.
Он не очень общительный парень.
Çok mutlu olmuştur değil mi?
Она ведь была счастливей всех?
Zach Miller çok iyi bir adam değil mi?
И... Зак Миллер, он хороший парень.
Çok heyecanlı, değil mi Earl?
Разве это не захватывающе, Эрл?
Şu anda konuşacağımız olay çok önemli değil.
А тут у нас не такие и проблемы.
Çok dikkat etmemiz gerekecek, değil mi?
Мы просто будем очень аккуратны, да?
Çok garip bir olay değil mi?
Сумасшествие, верно?
'Çok çalıştığın için teşekkür ederim'Donna. Demek istiyorsun değil mi?
Ты хотел сказать : " Спасибо, что задержалась, Донна.
Tamamen haklısın, bunu yapıyor ama tek yaptığı bu değil çünkü senin hakkındaki gerçeği öğrendiği andan itibaren senin için yalan söylemek zorunda kaldı, hala sana ailedenmişsin gibi davranıyor ve bu ona çok şeye mal oldu.
Ты прав, она защищает себя, но не только, потому что с той секунды, как она узнала о тебе, ей приходилось лгать, но она относилась к тебе, как к члену семьи, что дорого ей обошлось.
Gibbs'le konuşmadan benden haberin olup olmadığını sorgulamaları çok da çılgınca değil.
Но они и без подсказок Гибс могли решить, что ты была в курсе моей тайны.
Evet, yok ama bunu elde etmek benim için çok zor değil.
Не можем, но я легко могу добыть доказательства.
- Hayır, bir tuzak olabilir. - Bütün bunlar zaten çok riskli ama Rachel'ın geleceği söz konusu ve onu korumak için birkaç sene yatacaksam sorun değil. Çok riskli.
Это может быть ловушка – риск слишком велик.
Bu aralar hayat çok inanılmaz sence de öyle değil mi?
О времена, о нравы, не считаете?
- Ama çok da zor değil.
Это правда.
- Çok süper değil mi Tom?
- Том, привет. Круто, да?
Ama ben İnsanlar hakkında çok emin değil.
Но на счет людей не уверен.
Çok dikkatli olmalıyız, değil mi?
Осторожность не повредит, так ведь?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]