Aged man translate Turkish
185 parallel translation
The usual small ads like this... "Middle aged man young at heart... " seeks young blonde to read to him at night. "
Böyle sıradan küçük reklamlar "Yaşı geç ama kalbi genç bir adam geceleri ona kitap okuyacak sarışın bir bayan arıyor."
Well, look, I'm a middle-aged man.
- Ernest, ben orta yaşlı bir adamım.
Like the middle-aged man of our age who finds himself looking longingly at a girl in her early 20s.
Bizim çağımızdaki orta yaşlı adamlar gibi yirmili yaşların başındaki kızlara özlemle bakarlar.
After he left, the middle-aged man also left in a hurry.
O ayrıldıktan sonra, diğer adam da telaşla hanı terk etmiş.
And remember, you've got... what almost every middle-aged man in America would like to have :
Ve unutmayın ki, neredeyse tüm Amerikalı orta yaş erkeklerin sahip olmak istediği şeye sahipsiniz :
Nurse says it was senior staff, middle-aged man.
Hemşire adamın yaşlı olduğunu söyledi. Orta yaşlıymış.
One was a middle-aged man, the other a woman.
Biri orta yaşlıydı, başka bir kadın.
"I just had a fleeting vision of you sitting in an office with a craggy middle-aged man with whom you are, or will be, emotionally involved."
"Seni, aranızda duygusal bir bağ olan veya olacak olan orta yaşlı bir adamla aynı ofiste çalışırken görüyorum."
And I was hoping that you were looking for an emotional involvement with a craggy middle-aged man.
Ben de orta yaşlı bir adamla duygusal bir ilişki yaşamak için geldiğini zannediyordum.
Middle-aged man reaffirming his middle-aged manhood and a terrified young woman with a father complex.
Kendini tazeleyen orta yaşlı bir adam ve baba kompleksine sahip yılgın bir genç kadın.
I said, " You know, Sibyl, about four months ago you predicted I would get involved with a craggy, middle-aged man and so far, all that's happened has been one many-splendored night.
Dedim ki : " Sibyl, geçen hafta orta yaşlı bir adamla duygusal olarak yakınlaşacağımı söylemiştin ve şimdiye kadar yalnızca bir kez ateşli bir gece geçirdik.
Middle-aged man leaves wife and family for young heartless woman, goes to pot.
Genç ve gaddar bir kadın için karısını ve ailesini terk eden yaşlı adam evine döner.
A rather overweight, balding, middle-aged man with a feather on his head... sitting cross-legged on the floor, very gravely and gently... telling a circle of totally absorbed girls what it was like... to be in a World War II Japanese prison camp.
Kafasında tüyle yerde bağdaş kurmuş, dalgın dalgın kendisini dinleyen bir grup kıza, İkinci Dünya Savaşı'nda Japon esir kampına düşmenin nasıl bir şey olduğunu usul usul anlatan kelleşmeye başlamış, kilolu, orta yaşlı bir adam.
You are the sensual, witty, intense, middle-aged man who wants to live life to the fullest.
Sen hayatı tam anlamıyla yaşamak isteyen, şehvetli, esprili, istekli, orta yaşlı bir erkeksin.
It is written with a Jay pen on royal cream paper by a middle-aged man with a weak constitution.
en iyi kalite kağıdın üzerine dolma kalemle fazla yaratıcı olmayan orta yaşlarda bir adam tarafından yazılmış.
This is not an attractive look for a middle-aged man.
Orta yaşlı bir erkek için şık değilsin.
Love, fortune, power, all depending upon one middle-aged man, ugly Watson, very ugly.
Aşk, zenginlik, güç, hepsine sahip orta yaşlı bir adam, tatsız Watson, çok tatsız.
Of all the bonehead blunders a middle-aged man with no income can make.
Geliri olmayan orta yaşlı bir adamın yapabileceği onca salaklık dururken.
[Scorsese] When Kubrick made Lolita, the subject of a middle-aged man infatuated with a sexually precocious minor... was still completely taboo.
Kubrick, Lolita'yı çektiğinde orta yaşlı bir adamın reşit olmayan bir kızla aşk yaşaması tam anlamıyla bir tabuydu.
He's a middle-aged man.
Orta yaşlı bir adam.
That he should come out of prison a middle-aged man?
Orta yaşIı bir adam olarak hapisten mi çıkmasını istiyorsun?
Upon our return, I, being a middle-aged man... had to lie down for a nap.
Dönüşümüzle ben orta yaşlı bir adam olarak biraz kestirmek için uzandım.
You're just a boring, middle-aged man with a blocked-up nose.
Devamlı burnu akan, sıkıcı.. orta-yaşlarda bi'adamsın.
That child is the most disobedient, smart-alecky, middle-aged man in creation!
O çocuk hayatımda gördüğüm en söz dinlemez, en kendini beğenmiş orta yaşlı adam!
The name really is : The Aged, Aged Man.
Adı gerçekten, yaşlı, yaşlı bir adam.
I saw an aged, aged man, A-sitting on a gate.
I a kapısı üzerinde bir yaşlı, yaşlı adam, bir-oturma gördü.
"Who are you, aged man?" I said,
Eğer yaşlı bir adam, kim? Dedim,
I look around, I see these young faces, and I think I made every wrong choice a middle-aged man can make.
Etrafıma bakıyorum ve bu genç yüzleri gördüğümde, orta yaşlarda bir erkeğin yapabileceği tüm hataları yaptığımı düşünüyorum.
I'm a middle-aged man.
Orta yaşlı bir adamım.
Happy birthday to the middle-aged man who is back living with his parents.
Ailesiyle birlikte yaşamaya dönüş yapan orta yaşlı adama mutlu yıllar.
A decent-looking middle-aged man...
O, sokakta rastlayabileceğiniz biri.
Not by a UFO... But by a miserable middle-aged man.
Ama bir UFO tarafından değil sefil bir orta yaşlı adam tarafından.
But the buyer was a middIe-aged man, not a woman, Iike you said.
Ama alıcı orta yaşlı bir adamdı, söylediğin gibi bir kadın değil.
Think about it, there is a man, a middle-aged man who doesn't know how to read or write, who has no wealth who is an orphan, yes he is from a very important tribe but he works for a woman, and he now says, I'm the Prophet.
Orta yaşlarda bir adam düşünün. Okuma yazması yok ve zengin de değil. Bir yetimdi o.
We have a sighting... of a middle-aged man with a girl matching Abby's description here... a 70-year-old woman with a mink stole with Abby here... and a teenaged skinhead with Abby here.
Abby'nin tarifine uyan bir kız burada orta yaşlı bir adamla burada 70 yaşında vizon atkılı bir kadınla ve burada da dazlak bir gençle görülmüş.
One man is short and middle-aged.
Biri orta yaşlı, kısa boylu.
( man ) Annie Sullivan, aged nine, virtually blind.
Annie Sullivan, 9 yaşında. Neredeyse hiç görmüyor.
Father Andre, holiest of holies, aged and wise, you are the most wrinkled man in the entire country.
Peder Andre, kutsalların kutsalı, yaşIı ve bilge bu ülkenin çözüm bulmakta en usta insanısınız.
Aged 16, in reform school for almost killing a man.
16 yaşında, ıslah evinde bir adamı neredeyse öldürmeye teşebbüs.
I'm a grown man middle aged maybe... but no... nobody in my life has ever affected me anything... like the way that you make me feel.
Yetişkin bir adamım. Orta yaşlı hatta daha üstü ama..... hayatımda hiçbir şey hiçkimse..... beni böyle etkilememişti. Yani senin etkilediğin gibi.
One- - that the deceased, Bantu Steven Biko, a black man, aged 30, died on September 12th, and the cause of death was brain injury, which led to renal failure and other complications.
Bir, merhum Bantu Steven Biko 30 yaşında, siyah bir erkek. Eylül'ün 12'sinde ölmüştür. Ve ölümünün nedeni, böbrek yetmezliğine ve diğer komplikasyonlara neden olan bir beyin hasarıdır.
The kind of man I Iike is slender, middIe-aged, tanned with a divine square-back haircut and a Iower-town accent who says, " "Ah, what the hell" "when I don" t quite have the cab fare.
Benim sevdiğim erkek ince, orta yaşIı, ve kumraldır kısa düz ense tıraşı olmalı ve arka mahalle aksanlı olmalı "Taksi param yoksa n'olmuş yani..." ... "umurumda bile değil" demeli.
- 27 june 1941 in warsaw the patient is a middle-aged man he smokes and drinks coffee and leads an irregular life his job is very harmful to his health and it demands that he often works under great pressure having led a life like this for many years
- 27 Haziran 1941, Varşova. Hasta orta yaşlı bir erkek. Sigara ve kahve içiyor, düzensiz bir hayatı var.
The missing man is Patrick Newirth, aged 52.
Kayıp kişinin adı Patrick Newirth, 52 yaşında.
You know, I looked in the mirror this morning and saw a middle-aged, grey-haired man staring at me.
Bu sabah aynaya baktım ve bana bakan orta yaşlı, beyaz saçlı bir adam gördüm.
I mean, my God, the man's a middle-aged shoe salesman.
Herif orta yaşta bir ayakkabı satıcısı.
A dead adult in his 20s is worth less than a middle-aged one, a dead woman less than a dead man, single adults less than married, black less than white, poor less than rich.
Yirmi yaşlarında ölü bir yetişkin, orta yaşlı birinden daha değersizdir. Yaşlı bir kadın ölü bir erkekten, bekarlar, evlilerden, siyahlar beyazlardan, fakirler zenginlerden daha az değerlidir.
Look, man. If God had meant for virgins to lose it to other virgins... he wouldn't have given us middle-aged hookers, man!
Tanrı, bakirlerin bakireliklerini diğer bakirlere kaybetmesini söylediyse bize orta yaşlı-fahişeleri vermeseydi, dostum.
- So why keep going back to a middle-aged bald man?
- Ama neden sonunda her zaman orta yaşlı-kele dönüştü?
Man, middle-aged hos are the finest.
Orta yaşlılar için harika olduğu söylenebilir.
Excuse me for giving a shit... but I can't help but notice this is a middle-aged white man.
Durumu b.ktanlaştımak istemem ama dikkatinizi çekerse bu orta yaşlı beyaz bir adam.