English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Already did

Already did translate Turkish

3,148 parallel translation
He already did.
Zaten gitti.
Oops! Looks like you already did.
Ah, görünüşe göre bunu zaten yapmışsın.
I already did.
Ben yedim zaten.
Already did.
Yaptım zaten.
I already did.
Zaten aldım.
Already did that one.
O espiriyi zaten yaptım.
We already did, and it didn't matter.
- Zaten konuştuk ve fark etmedi.
They already did.
Yaptılar bile.
I thought we already did that seven years ago.
Bunu zaten 7 yıldır yaptığını sanıyordum.
I already did this.
Bunu zaten yaptım.
I already did that once.
Bunu bir kez yaptım zaten.
He already did.
Çoktan yaptı bile.
I already did, thanks to you.
Zaten kaybettim, senin yüzünden.
Thought you assumed we already did.
Bildiğimizi düşündüğünü söylemiştin.
- I already did, in boston.
Boston'da diledim bile.
I already did.
Bunu zaten baktım.
So whatever that dinosaur's about to do, it already did it.
Yani dinozor şu anda ne yapacaksa, aslında çoktan yaptı.
He already did.
Zaten yaptı.
- I already did.
- Ben aradım bile.
Goetz would see him or already did.
Onunla görüşecekmiş, ya da belki çoktan görüşmüş.
- I already did it.
- Ben değiştirdim.
Actually, I already did. I just...
Aslında ayrıldım bile.
Already did.
Gönderdim bile.
You already did.
Gönderdin demek.
I think you mean let him go, and we already did that.
Adamın peşini bıraktık ve dosya kapandı, öyle mi?
I already did, like, seven of those tests at home, so I'm not really surprised.
Bu testlerden evde yedi kez falan yapmıştım zaten. Şaşırmadım yani.
- I already did.
- Vedalaştım zaten.
We already did.
- Zaten her şeyi yaptık.
All I did was swoop in and pick up a ball that they had already dropped, which if I hadn't picked up, it would've bounced to another firm altogether, guaranteed.
Ne yapalım, düşürmeselerdi. Eğer ben o müşteriyi yerden almasaydım, başka bir firma kapacaktı. Emin olabilirsin.
Did you already asked?
Çoktan sordun mu?
I know that you would prefer to see me all sorts of dead, but God has already cursed me for what I did to Padre.
Beni gebermiş görmek isterdin biliyorum. Padre'ye yaptığım şey için Allah zaten belamı verdi.
Did you already pack the cereal?
Mısır gevreğini de mi paketledin mi?
- Maybe he did dump it all already.
- Belki, hepsini imha etti.
Did you kill him already?
Şimdiden öldürdün mü?
- What the hell, did you get malaria already? - What?
- Şimdiden sıtma mı oldun?
I did that already.
- Ben yaptım zaten.
Did you already accept the job?
İşi zaten kabul ettin?
He did, Tom, this is his room, I've already told you so.
O yaptırdı Tom, oda onun, bunu sana söylemiştim.
Oops, already did...
Bitmiş bile... sayılır.
Oh, we did already.
- Haydi başlayalım. - Biz başladık zaten.
Did you know he's already rewarded six of his nephews as cardinals?
Sekiz yeğenini halihazırda Kardinal yaptığını biliyor muydun?
- Did you set a date already?
- Çoktan bir tarih belirlediniz m?
Did you already pay?
- Ödedin mi?
But the thing that was wrong was they'd already lost everything when they did that.
Fakat yanlış olan şey, bunu.. .. yaptıklarında zaten her şeyi.. .. kaybetmiş olmalarıydı.
If he did, they would have been here already, wouldn't they? He never told anyone about you.
- Senden kimseye bahsetmemiş.
Did you see them already?
Onları çoktan gördün mü?
If Laura already met Nate here, where did they go?
Laura'yla Nate çoktan buluşmuşlarsa, nereye gittiler peki?
How much did I give you already?
Şimdiye kadar sana ne kadar verdim?
We did everything we could but she was already gone.
- Elimizden geleni yaptık ama çoktan ölmüştü.
Did I already know those things about your dad?
Babanla ilgili şeyleri o zamandan biliyor muydum?
Mr. Jamison, he did all that already.
Bay Jamison, onların hepsini çoktan yaptı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]