And for what translate Turkish
18,465 parallel translation
What is so important that is worth deceiving and betraying me for?
Benim için ihanetin ve aldatmanın neden bu kadar önemli olduğunu mu?
And what services do you provide for her?
Ona ne tür bir hizmet veriyorsunuz?
Look, for what it's worth... I'd be happy having you around here and I'd rather not see you cripple yourself.
Bak, ne olursa olsun, senin burada olmandan mutluluk duyarım ve kendini sakat bırakmanı görmeyi de istemem.
If for any reason we get separated, go to the Johnsons'house... and tell them what's going on, but don't come back in this house.
Bir şey olur da ayrı düşersek, Johnsonların evine git ve her şeyi anlat. Sakın eve dönme.
The world needs to know what happened and to know what he stands for.
Dünyanın onun ne tarafta olduğunu bilmeye hakkı var.
What he's doing, what he's manipulating, he becomes a different kind of adversary for Superman and Batman.
Ne yaptığını, neyi manipüle ettiğini... Batman ve Superman'in değişik hasımı olacak.
What if we hide everyone long enough for my mom to check on us and then leave?
Annem bizi kontrol edip gidene kadar herkesi bir yerde saklamaya ne dersin?
Okay, look, I have been trying to distract you, yes, but because I have been thinking about what was good for me and not what might be good for you.
Dikkatini dağıtmaya çalışıyordum çünkü sürekli kendi iyiliğimi düşünürken senin iyiliğini düşünmüyorum.
I told the chief M.E. what's been going on, and, uh, we decided it might be best for me to take medical leave till I can get my head straight.
Neler döndüğünü müdüre söyledim ve, aa, kafamı toplayana izin almamın benim için en iyisi olduğuna karar verdik.
I just wanted to make you proud and do what was best for everyone in Wayward Pines.
Sadece seni gururlandırmak ve Wayward Pines'taki herkes için en iyi olanı yapmak istemiştim.
And thank you for what you did when I was hurt.
Yaralandığım zaman bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim.
Let's dust it for prints and see what we get.
Onu parmak izi alabilmek için temizleyelim, bakalım ne bulacağız?
You know what I am, and you accept me for what I am.
Ne olduğumu biliyorsun ve beni böyle kabul ediyorsun.
I promise I will explain to you once and for all why I did what I did.
Söz veriyorum aradığında neyi neden yaptığımı anlatacağım.
What if "C" stands for Chazz and "R" for Rosemary?
Ya "C" Chazz, "R" de Rosemary'i simgeliyorsa?
The one where I stop chasing after Alex and I ask what's in it for me.
Alex'in peşinden koşmayı bırakıp benim için ne hissettiğini bilmek istiyorum.
What matters for me is Dan loves me and I love him.
Benim için önemli olan Dan'in beni sevmesi ve benim de onu seviyor olmam.
Sheldon, I know the future holds great things for you, and we all can't wait to see what they are.
Sheldon gelecekte senin adına mükemmel şeyler olacağından eminim ve hepimiz bunu öğrenmek için can atıyoruz.
And let's just say she's been angling for what I've got dangling.
Şöyle diyelim, bende sallanan bir şeyi istiyor.
It's too late for an apology, and... that's not what I'm offering.
Özür dilemek için çok geç, ayrıca teklif ettiğim o değil.
What you should know is that Roy Gilbert wants what's best for Roy Gilbert, and that's all he wants.
Tek bilmen gereken, Roy Gilbert'ın sadece kendi çıkarını kolladığıdır başka kimsenin değil.
- What I'm saying is that she's cute and she's nice and she likes you and you're 52, so how many more times is that gonna happen for you?
Benim dediğim ; o güzel, nazik, senden hoşlanıyor ve 52 yaşına geldin. Bu daha kaç kere başına gelecek?
Right now, there's a courtroom full of people in there, and there's an innocent guy waiting for you, so what do you want to do?
Şu an bir salon dolusu insan ve suçsuz bir adam seni bekliyor. Şimdi ne yapmak istersin?
And the raspberries, what are they for?
Peki ahududular ne için?
.. turn to a bloody animal and now you're going to have old Jack hung for what happened to Alice.
Şimdi Alice'in başına gelenler yüzünden bu ihtiyar Jack'i astıracaksınız.
I mean, for all I know, he's guessing what I'm doing up there and the poor guy is sitting down there just totally shocked, or he has no idea that any of this is going on
Belki de yukarıda ne yaptığımı tahmin ediyor ve zavallı adam şok olmuş biçimde oturuyor. Veya bunların hiçbirinden haberi yok.
And I know you can't accept this right now, but I do feel horrible for what I did.
Bunu şimdilik kabul edemediğini biliyorum ama yaptıklarım yüzünden gerçekten çok kötü hissediyorum.
And then when we searched for those magic numbers in that context, we saw that what had to be connected to this industrial control system that was being targeted were something called frequency converters from two specific manufacturers, one of which was in Iran.
Sonra bu numaraları biraz daha araştırdık,... ve hedef alınan bu endüstriyel kontrol ünitelerinin,... bir tanesi İran'da olan iki şirket tarafından üretilen,... frekans dönüştürücü cihazlara ait olduğunu gördük.
And the designers of Olympic Games would describe to him what kind of progress they made and look for him for the authorization to move on ahead to the next attack.
Ve "Olympic Games" in tasarlayıcıları ona nasıl bir ilerleme kaydettiklerini anlatıyor,... ve saldırının bir sonraki adımı için vereceği izni bekliyorlardı.
Eternal damnation is what I'm risking for my rock and roll.
Yaptıklarımla sonsuza dek lanetlenme riskini aldım.
So, with apologies to Miss Liza Minnelli, we'll table the parade for now and see what we come up with next year.
Bayan Liza Minnelli'nin affına sığınarak yürüyüşü şimdilik iptal edip önümüzdeki sene tekrar masaya yatıracağız.
I saw what the house across the way went for and doubled it.
Yolun karşısındaki evin ederine bakıp iki katını verdim.
I'll forget what day of the week it is. But I'm always gonna be there for you and your boys.
Hangi günde olduğumuzu unutacağım ama her zaman senin ve oğlanların yanında olacağım.
So Millicent said we have to wait for the Ethics Committee to decide what we can do, and she said she doesn't think they'll respond until tomorrow.
Millicent ne yapacağımıza karar vermek için Etik komitesini beklememiz gerektiğini söyledi. Yarına kadar haber çıkmayacağını düşünüyor.
But I'm working on it, Harrison, and I'm getting used to you being around, and I even kind of like it, and if there is an Olympic category for what you did to me last night,
Ayak uydurmaya çalışıyorum Harrison. Sürekli etrafta olmana alışmaya başladım. Hatta hoşuma bile gidiyor.
And what's left for me when you're done?
Onu yaptığınızda bana geriye ne kalacak?
This is an opportunity for me to show what I stand for, and for all of us here to achieve what we want for the future of Portland.
Bu neden aday olduğumu göstermek için iyi bir fırsat ve herkes Portland'ın geleceği için hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyor.
And what if he doesn't have enough batteries for his game?
Ya oyun oynamak için yeterli bataryası yoksa ne yapacak?
♫ stranded between love and duty ♫ stranded what is there for me ♫ stranded between love and duty
Beni orada ne mahsur d aşk ve görev arasında mahsur d
♫ stranded what is there for me ♫ stranded between love and duty
Beni orada ne mahsur d aşk ve görev arasında mahsur d
What will it take for you to just forget about this and get rid of the helmet?
Olanları unutup kasktan kurtulmak için... ne yapmam lazım?
For Kai's sake, you wanted me to say what I needed to say, and I figured out what that is.
Kai'nin hatrına söylemem gerekenleri söylememi istedin ve ne demek istediğini anladım.
Yeah... the important goal here is to get him better, and having him home right now, it might seem right short-term, but it's just... it's... it's not what's best for him.
Şu an önemli olan onun iyileşmesi ve evde olması. Kısa vadede iyi görünebilir ama onun için iyi olan bu değil. - Bunu bilemezsin.
- That's nice that that's how you frame it in your head, but how it looks from here is that you are an incredibly presumptuous and arrogant man who thinks he knows what's best for me and my son.
- Kafanda kurduğun taslak güzelmiş. Ama buradan, oğlum ve benim için en iyisinin ne olduğunu bildiğini sanan haddini bilmez biri gibi duruyorsun.
Well, details are what the intake process is for, and we've yet to begin that.
Başlangıç süreci bu detaylar için zaten ve biz buna çoktan başladık.
For all of her powers of intuition, I know my Helen a lot better than she knows herself, and no matter what she says, I can hear it in her voice, so I'm gonna call'em.
Sezgisinin gücüne karşın ben Helen'ımı onlardan çok daha iyi tanıyorum ve o ne derse desin, içinden ne geçtiğini biliyorum o yüzden onları arayacağım.
It probably was inappropriate for two coworkers to do what we did and she knows it, and so now, she's trying to save her own ass.
Muhtemelen yaptığımız şeyin iki iş arkadaşı için uygunsuz olduğunu biliyor ve şimdi de kendi kıçını kurtarmaya çalışıyor işte.
Told her she was my boss, we would do only what she wanted, and... and that's when it clicked for her.
Onun patronum olduğunu ve sadece onun istediklerini yapacağımızı söyledim ve bu onun hoşuna gitti. Kontrolü eline aldı.
Now, as for my prowess with a gun... you tell Bobo to drag his corrupt corpse down to my trailer and tell me what I wanna know, or he will gain some first-hand knowledge of the efficacy of my shot.
Silahla olan hünerime gelecek olursak... Bobo'ya çürümüş cesedini karavanımdan indirmesini ve bana bilmek istediğim şeyi söylemesini yoksa ilk elden vurulmanın nasıl bir şey olduğunu öğreneceğini söyle.
Take me in exchange for the hostages, and I'll help you get what you need.
- Evet. Rehinelere karşılık beni al ve ihtiyacın olanı almana yardım edeyim.
Well, I did read up on you, and I know that you're not one to back down from a challenge, so I suppose what I'm askin'- - really, begging- - you for is... some kind of hope.
Senin hakkında araştırma yaptım ve senin zorlu bir işte sözünden dönecek biri olmadığını biliyorum o yüzden sana sormam, gerçekten sana yalvarmam gerek bunun için umut olur musun diye.
and for whatever reason 27
and for what it's worth 63
and forever 16
and for us 23
and forgive us our trespasses 37
and for now 27
and for all i know 16
and for once 56
and for some reason 87
and for good reason 43
and for what it's worth 63
and forever 16
and for us 23
and forgive us our trespasses 37
and for now 27
and for all i know 16
and for once 56
and for some reason 87
and for good reason 43