And jack translate Turkish
5,423 parallel translation
She and Jack are safer without me, since we're the targets.
Asıl hedef biz olduğumuz için o ve Jack bensiz daha güvendeler.
He was only there to gain access. Yeah, and Jack's walking into a trap.
Evet, Jack bir tuzağa doğru yürüyor.
Thi-This is a picture of Warren Beatty and Jack Nicholson.
Bu fotoğrafta da Warren Beatty ve Jack Nicholson var.
Did someone hire you and Jack Bronson to steal it?
Çalmanız için birileri seni ve Jack Bronson'ı mı tuttu?
But Jack was scared, and Jack does not get scared.
Ama Jack korkmuştu. Ve Jack korkmaz!
If you think Jack would be okay with that. You know, he'd do anything for Amanda, and so would I, so I think that's a great idea. Yeah.
Tabii eğer Jack'in buna onay vereceğini düşünüyorsan.
Jack, we have proof. They gotta pay for this, and this... This doesn't prove anything to anyone but me.
Bunu ödemeleri gerekli bu benden başka hiç kimseye hiçbir şey kanıtlamıyor.
I don't believe that, Jack, and I know you don't either.
Ben buna inanmıyorum Jack ve senin de buna inanmadığını biliyorum.
And to celebrate the life of Jack Gerald Marshall.
Ve de Jack Marshall'ın yaşamını anmak için.
I make a complaint about your failings with Jack and you come after me?
Başarısızlıklarını eleştirdim diye peşime düşüyorsun öyle mi?
All work and no play makes Jack a dull boy and Jill a dull girl.
Sadece çalışır ve hiç eğlenmezseniz hayatınız monotonlaşır, bitip gidersiniz.
My friend Jack and I used to fish this lake in the summer.
Eskiden arkadaşım Jack ve ben yazları bu gölde balık tutardık.
You start by casually repealing a couple of "old laws," the next thing you know, your jack-booted storm troopers are kicking in my door and arresting my wife for no reason if I were married.
İlk başta birkaç "eski yasa" ile başlar sonra bir bakmışsın, çizmeli storm-trooper * lar kapımı kırıyorlar ve karımı nedensiz yere tutukluyorlar, tabi eğer evli olsaydım.
Mr. Jack Porter, everyone, the voice of the populace, the voice of reason, and the man who helped me close the gap to four points.
Bay Jack Porter, millet halkın sesi, sebebin sesi ve arayı dört puana kadar kapatmama yardım eden adam.
Jack will be there to personalize your responses, and I'll be at the ready in case anyone goes off book.
Cevaplarını kişiselleştirmek için Jack orada olacak bir şey ters giderse diye ben de hazır olacağım.
Thank you for helping Jack tonight and for making my father's case a campaign promise.
Bu gece Jack'e yardım ettiğin için ve babamın davasını kampanya sözü yaptığın için teşekkürler.
Without me, all you're doing is smoking pot in the forest in a flannel shirt and a hipster beard, like a fat Bon Iver, the fucking Jack Johnson of Wisconsin.
sisko bir Bon Iver, Jack Johnson of Wisconsin gibi.
Jack the Ripper and the Zodiac Killer appear to have even stopped completely.
Karındeşen Jack ve Zodyak katili de her şey tamamen durulunca ortaya çıkarlardı.
Jack Dumont's been missing for almost 30 hours, and if the unsub keeps to her schedule, he may still be alive.
Jack Dumont 30 saattir kayıp, zanlı önceki davranışlarına uyarsa hâlâ yaşıyor olabilir.
And I'm used to it,'cause Jack can babble all night long in his sleep.
Ben buna alışkınım çünkü Jack tüm gece boyunca uykusunda mırıldanır.
Jack and I got here today.
Jack ve ben buraya bugün geldik.
Zero, while the rest of us have made first grade, lieutenant, and like Jack Dowdell, commissioner.
Hiç, geri kalanımız, birinci dereceye teğmenliğe, ve Jack Dowdell gibi emniyet müdürlüğüne yükselirken.
How are Dennis, Jack and the small Sandy?
Dennis, Jack ve küçük Sandy nasıl?
Jack, rip em good and proper!
Jack, onları iyi ve düzgün bir şekilde parçala!
Jack Lemmon and Judy Holliday are playing at the Everstone.
Jack Lemmon ile Judy Holliday Everstone'da oynuyor.
He was only trying to jack their car, but they fought him and pulled off his ski mask, and that's why he had to kill them.
O yalnızca arabalarını çalmaya çalışıyordu,... ama onu yakaladılar, ve kar maskesini çıkardılar,... bu nedenle o da onları öldürmek zorunda kaldı.
And yet you told Jack Nelson that song was yours.
Buna rağmen Jack Nelson'a şarkının sana ait olduğunu söyledin.
And I just didn't know how to explain that to Jack... without gettin'dark.
Bunu, Jack'e üzüldüğümü belli etmeden nasıl açıklayacağımı bilemedim.
So I spoke to Jack and, uh, told him the truth.
Jack'le konuştum, ona doğruyu anlattım.
Hell, I'm afraid to even let go of it long enough to get my jack and shore it up.
Şu an bunu böyle bırakıp alet çantamı almaya gitmeye bile korkuyorum.
Two double Jack and Gingers. Oh, yeah, Jack.
İki duble Jack Gingers.
Faye Dunaway and, of course, Mr. Jack.
- Faye Dunaway ve tabii ki de, Bay Jack.
You're in charge of two things... Jack and squat.
Hiçbir şeyi kontrol ettiğin yok.
Listen, Mother's Day is this weekend, and I know your dad hasn't planned jack squat.
Dinle, Anneler günü bu hafta sonu ve babanın hiç bir planı olmadığını biliyorum.
I would think that you would want to spend every precious moment with him, and yet, here you are, looking for Jack.
Her kıymetli anı onunla geçirmek istersin sanırdım ama sen gelmiş burada Jack'i soruyorsun.
Jack Porter, family friend and staunch supporter, remains unaccounted for while his brother Declan fights for his life.
Jack Porter, aile dostumuz ve sadık destekçimizden hâlâ bir haber yok. Kardeşi Declan ise hastanede hayat mücadelesi veriyor.
And I love you so much, Jack.
Seni çok seviyorum, Jack.
Jack Porter, and a dear friend to my daughter, Charlotte, whom my wife is at home comforting at this moment.
Eşim de şu an evde onu sakin tutmak için onun yanında.
and a can of pepper spray that says "Close enough, Jack."
Biber gazı şişesinde de, "Daha yaklaşma Jack" yazıyor.
A tattoo. With a Union Jack and the flag of Wales.
İngiliz ve Galler bayrağı.
Jacks are fours, and bushy eyebrows are wild.
Jack'ler dört, ve gür kaşlar çılgınca.
Jack Slipper and his DS, Nevill. Tommy Thorburn. And Lou Van Dyck.
Jack Slipper ve yardımcısı Nevill, Tommy Thorburn ve sen, Lou Van Dyck.
Oh, and, Jack, could you do me a favor?
Birşey daha var Jack, Bana bir iyilik yapabilir misin?
That's one thing, but... You're evasive, Jack, And I don't like that.
Birşeyler var, ama cevap vermekten kaçınıyorsun, Jack ve bundan hoşlanmadım.
Turn around and look at that, Jack.
Arkanı dön ve şuna bak, Jack.
My name is Agent Jack Walker and I work for the British Secret Service.
'Benim adım Ajan Jack Walker ve İngiliz Gizli Servisi'nde çalışıyorum.'
And whatever they said freaked Jack out, so he went out there, but the guy never showed.
Dediği şey Jack'i heyecanlandırdı. Oraya gitti ama adam ortada yoktu.
And Jack chose the Navy.
Jack de donanmayı seçti tabii.
If Jack's like most sailors, it's booze, broads, and a tattoo... in that order.
Eğer Jack denizcilerin çoğunluğu gibiyse işi gücü içki, hatun ve bir dövmedir. Sırası aynen böyle.
Well, I also know that Conrad planted that bomb at Grayson Global and led Jack there to die.
Grayson Global'daki bombayı oraya Conrad'ın koyduğunu ve Jack'i oraya ölmesi için gönderdiğini biliyorum.
Well, Jack, your powdered milk and dairy products... have had a long, successful relationship with breakfast cereal.
Jack, süttozunuzun ve günlük ürünlerinizin, kahvaltılık mısır gevreği ile... uzun süreli ve başarılı bir ilişkisi var.
jack 11585
jackson 1414
jackie 1700
jacket 81
jacks 77
jackass 305
jacksonville 27
jackets 16
jackal 27
jacked 22
jackson 1414
jackie 1700
jacket 81
jacks 77
jackass 305
jacksonville 27
jackets 16
jackal 27
jacked 22
jacky 56
jackpot 252
jacko 27
jacking 16
jackie chan 16
jack the ripper 25
jack bauer 31
jack frost 17
jackie boy 35
jack bruno 24
jackpot 252
jacko 27
jacking 16
jackie chan 16
jack the ripper 25
jack bauer 31
jack frost 17
jackie boy 35
jack bruno 24
jack narrating 19
jackson brodie 17
and just like that 171
and jim 21
and jane 16
and just in time 18
and joseph 27
and just so you know 170
and just think 21
and just 169
jackson brodie 17
and just like that 171
and jim 21
and jane 16
and just in time 18
and joseph 27
and just so you know 170
and just think 21
and just 169