English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And just remember

And just remember translate Turkish

1,387 parallel translation
And just remember, if you still need material, just cannibalize everything you have ready for Friday's issue and use it for tonight.
- Ve unutma. Daha malzemeye ihtiyacın olursa Cuma günkü sayı için hazırda olanları alıp, buna koy.
And just remember, if things don't go well, we will stop loving you.
Böyle şeylerde beceriklisindir. Ve unutma, işler iyi gitmezse artık seni sevmeyiz.
Because I couldn't remember it out at the ATM, and I thought... You know I could just er.. If I had ID?
Bu yüzden, düşündüm ki kimliğimle içeri girersem.
And when you're done with the rubber gloves, just remember to turn them inside out.
Ve temizlik eldiveniyle işin bittiğinde sakın tersyüz etmeyi unutma.
- I'm just not gonna sit here like you... and photographically remember every single death.
Ben, senin gibi burada oturup, her öleni hatırlamayacağım.
And then I just remember one of them telling the others to just go down and fix the cameras.
Sonra birinin diğerine... kameraları eski haline getirmesini söylediğini hatırlıyorum.
Hey, why don't you just grab the guitar and play it... ook, I don't remember the fuckin'son g.
- Neden gitarı getirip çalmıyorsun.
You just gotta remember to be cool and... collected,
Sadece sakin ve hazırlıklı olman gerektiğini hatırla. Evet.
Sofia, remember that the laughter starts deep within and then just comes ro-ho-ho-ho-olling out.
Sofia, unutma, kahkaha derinlerden gelir sonra da birden boşalır.
I remember I used to go to the Marion when I was a little girl and just peek through the window.
Çocukken gidip gidip Marion'un penceresinden içeri baktığımı hatırlıyorum.
Just remember that loser is headed nowhere fast, and you know it.
Pekala. Ama şunu unutma, o ezik bir gün seni ortada bırakacak.
Just remember, when this is all over it's just you and me.
Unutma ki, düğünden sonra... baş başa kalacağız.
I remember he just ripped off her clothes and just started fucking her, like, right then and there on the couch.
Ama, ııı... hatırlıyorum annemin elbiselerini yırtarak çıkardı ve birden sevişmeye başladılar, hemen kanepenin üzerinde.
But I just, uh, I wanna remember who these people are and what they meant to me.
Ama ben sadece, bu insanların kim olduklarını ve o zamanlar benim için ne ifade ettiklerini hatırlamak istiyorum.
I just remember feeling unusually happy and having a really good time - and then like somebody picked up the room and started spinning it.
Ve çok iyi vakit geçiriyordum, sonra sanki biri odayı eline aldı ve döndürmeye başladı.
I remember just before I got married, your grandpa and I walked our dog, had a little conversation about the birds and the bees.
Evlenmeden önce büyükbaban ve ben, köpekle yürüyüşe çıkardık... kuşlar ve arılar hakkında konuşurduk.
I do want you to know that I appreciate what a tough time this is and, you know, if the loneliness ever gets too much and you start feeling sad just remember I got big shoulders to cry on.
Bilmeni isterim ki ne zor günler geçirdiğini anlayabiliyorum. Yani ola ki yalnızlık başına vurursa ve efkar basarsa ağlamak için geniş omuzlarım olduğunu hatırla yeter.
I just... I remember all those things and that's because that day I fell in love with something.
Tüm bunları hatırlıyorum çünkü o gün aşık bir şeylere aşık olmuştum.
Just don't keep them up past 10 : 00 and remember to read them a bedtime story before tucking them in for the night.
Onları saat 10'dan geçe bırakmayın. Yatırıp üstlerini örterken masal okumayı da unutmayın.
Lyle is just the music director, and yet, he knows every word, and you can't remember your own?
Lyle müzik yönetmeniyken tüm kelimeleri bildiği halde sen kendininkileri anımsamıyor musun?
Before you screw this up, just remember that I can go to the cops and tell them about the pot farm you have going on in our basement.
Bu işi mahvetmeden önce, polise gidip bodrumda esrar tarlan... olduğunu söyleyebileceğimi unutma.
I do apologize if I've offended anyone, but... while you all are chitchatting and eating these gummy hors d'oeuvres, just remember... you're in the company of a murderer.
Aranızda kırdığım biri varsa özür diliyorum. Ama burada konuşurken ve bu lezzetli mezelerden yerken aranızda bir katil olduğunu unutmayın.
Keep control and remember it's just a drill.
Kontrol sağlayın, tatbikat olduğunu unutmayın.
Just remember that pinning guys in the corner and shoving your tongue down their throats - can sometimes come off as desperate. - But I am desperate.
Unutma, erkekleri köşeye sıkıştırıp dilini boğazlarına sokmak ümitsizmişsin gibi bir hava verebilir.
Well, isn't it possible that you saw him there and that you just don't remember?
Belki de onu orada gördün ve hatırlamıyorsun.
When you do, just remember that I'm Burt Reynolds and you're Ned Beatty.
İzlediğinde benim Burt Reynolds senin Ned Beatty olduğunu hatırla.
Anyway, just remember, before you were famous, good-looking, fit and tough and everything, how hard it was to get laid.
Ama bir düşün meşhur olmadan önce, bu kadar yakışıklı, formda ve sıkı değilken işi pişirmek ne kadar zordur bilirsin. Yani sen hepsini başardın.
It's just like - - like, you know that feeling you get on a sunday where you just have the whole day to yourself, and it's been great, and then you remember you have to go to school the next day,
Sanki... Hani pazar günleri bütün günü,.. ... dilediğin gibi geçirirsin, ama akşam olunca ertesi gün okula gideceğini hatırlarsın, ve gecenin geri kalanı mahvolur.
It's somehow contrary to our mindset to think about these things, we just don't like to do it, we've gotten used to the filling station that has been there for as long as we can remember, and normal people say "Well it's gonna be there into the future."
Bu tip şeyleri düşünmek yapımıza terstir, hoşumuza gitmez, kendimizi bildiğimizden beri dolum istasyonlarını kullanmaya alışmışızdır ve herkes "Onlar gelecekte de orada olacaklar." der.
I remember some things, and there's other things i just can'T... I can't remember.
Bazı şeyleri hatırlıyorum ve hatırlayamadığım bazı şeyler de var.
Someday when danielle looks back, I want her to remember just how perfect her cake looked and how hard her mother worked to make her happy.
Danielle geri dönüp baktığında pastasının ne kadar güzel olduğunu ve annesinin onu mutlu etmek için ne kadar uğraştığını hatırlamalı.
I just hope when the monks leave their bodies my teachers won't remember anything and hold it against me.
Umarım rahipler bedenlerini terk ettiğinde öğretmenlerim bir şey hatırlamazlar ve bana karşı kullanmazlar.
So, Robbie, do you remember when you were trying to get up the courage to ask Miley's mom out and she just turned you down flat?
Robbie, hatırlıyor musun, hani Miley'nin annesine çıkma teklif edecek cesareti toplamıştın da, seni reddetmişti?
I remember them kicking me out, and child welfare, they found me out there on the corner just standing up crying and stuff.
Beni dışarı attıklarını hatırlıyorum. Ardından, bi köşede dikilmiş, ağlayıp didinirken çocuk esirgeme buldu beni.
I just... I remember getting home, going into the room, closing the door, and starting to sob.
Sadece eve gelişimi ve odaya kapanıp ağlamaya başladığımı hatırlıyorum.
And I remember... just holding him and hugging him and probably saying some nice things to him, and he was responding as well, you know.
Hatırlıyorum da ona sarıldım kucakladım ve muhtemelen güzel şeyler söyledim. O da karşılık veriyordu.
I just need you to try and remember.
Sadece düşünüp hatırlamaya çalışmanı istiyorum.
I remember the year'cause Amanda and I had just seen Old Gringo and I wanted something heavy to bash my head in.
Oh, "shantay."
Maybe she did and you just don't remember it.
Belki söyledi ama sen hatırlamıyorsun.
Just remember to walk him, feed him, and love him, okay?
Sadece onu yürütmeyi, beslemeyi ve sevmeyi unutmayın, tamam mı?
Remember when you hit that pedestrian with your car at the crosswalk and then just drove away?
"Bir yayaya çarpıp.." ".. yolunuza doğruca devam ettiğinizi hatırlayın. "
Don't you remember what life was like when you were that age, and love was just so uncomplicated?
Sen, onun yaşındayken, hayatının nasıl olduğunu ve aşkın ne kadar basit olduğunu hatırlamıyor musun?
Just try and remember I the good things that you're leaving us with.
Sadece bize bıraktığın iyi şeyleri hatırlamaya çalış.
Let's just have some perspective, and remember what I did - is a tiny, slightly small...
Biraz bu yönden bakalım, benim yaptığım bunların yanında küçücük, minicik bir...
Remember that tornado that took out my jeep? - It just popped up on Main Street and took out half the block. - Yeah.
Tornadonun jipimi aldığını hatırlıyor musun?
I can't remember the last time I just hung out and talked.
En son ne zaman dışarı çıkıp sohbet ettiğimi hatırlamıyorum.
Before I show this to you, let's just remember that we're family and we all want the same thing : to get back to something good.
Bunu size göstermeden önce, bir aile olduğumuzu ve hepimizin aynı şeyi istediğini hatırlayalım : iyi günlerimize geri dönmek.
Remember how strong you are. And just think of me, and I'll be with you.
Ne kadar güçlü olduğunu hatırla ve sadece beni düşün her zaman seninle olacağım
But just say'Soswae', and you'll find the name is easy to remember.
Ama bir kez'Soswae'deyince bu adı kolayca hatırladığını farkedeceksin.
Why won't you just remember it and get it over with?
Neden hatırlayıp bir şeyler yapmıyorsun?
now just remember, he's the king, do extly what he says, and you'll be fine.
Unutma, o bir ustadır. Tam olarak dediklerini yaparsan iyi olursun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]