English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And mine

And mine translate Turkish

10,056 parallel translation
And mine, too.
Benim de öyle.
Everyone, everything has a cycle, and mine is coming to an end.
Herkesin, her şeyin bir döngüsü var ve benimkisi sona ermek üzere.
Everything has a cycle, and mine is coming to an end.
Her şeyin bir döngüsü vardır,... ve benim döngümün sonu yaklaşıyor.
In your world and mine, none at all.
Seninle benim dünyamda hiç bir şey.
It seems that Micah's life and mine have many karmic entanglements.
Micah ve benim hayatımızda karmasal karışıklıklar vardı.
There's a land mine inside him and you're asking me to dig it up.
Sanki içinde bir kara mayını var ve kazmamı istiyorsunuz.
Yours and mine. It has similarities to this world, but it is... far more advanced now.
Bu dünyaya benzeyen yönleri var ama şu an çok daha gelişmiş durumda.
You saved Bud's life by calling, that's what happened. And mine, too.
Arayarak benim ve Bud'ın hayatını kurtardın olan bu.
You saved mine in Brighton Park, and you'll save more when we stop Black Dagger.
Brighton Park'ında benim hayatımı kurtardın Kara Hançer'i durduğumuzda daha da nicesini kurtaracaksın.
We were in the hospital, St. Michael's and a good friend of mine and his wife were having a baby. And Leann and I were in the maternity ward until 4 a.m.
St. Michael hastanesindeydik ve iyi bir arkadaşımın karısı doğum yapıyordu ve Leann ve ben, sabahın dördüne kadar yeni doğan servisindeydik.
I shall finish with Isaac. I shall eat his heart straight from his chest, and then his ghost will be mine to command.
Kalbini direkt göğsünü parçalayarak yiyeceğim... ve ruhu emrime girecek.
From here on it's mine. And that's my brother's.
- Burası benim, orası da kardeşimin.
One in my brother's place, with gambling machines, and another in mine...
Biri, kumar makineleriyle kardeşiminkinde, diğeri striptiz bar, benimkinde.
But the English Queen's ruthlessness, it'll cost many more lives than mine and my son's before she's done.
Ancak İngiltere Kraliçe'sinin acımasızlığı, benim ve oğlumun canından önce diğer canları da yaktı.
I'm just saying, as a human rights lawyer, torture is a little bit of a bugbear of mine and having a father accused of lopping people's fingers off
İnsan hakları avukatı olarak diyorum ki işkence etmek benim için sarsıcı bir konu ve insanların parmaklarını kesen bir babaya sahip olmak da...
And it's nof mine to... ignore or change as I wish.
Onu dileğime göre değiştirmek ya da yok saymak bana düşmez.
A mate of mine was going out with this bird, yeah, and she wanted him to lie under a glass coffee table... ~ I'll just take this outside, I won't be a moment.
Bir arkadaşım bir kızla çıkıyordu, evet ve kız onun bir sehpanın altına yatmasını istedi... - Bunu dışarı götüreyim, hemen dönerim.
You see, uh, the medical examiner, he's a buddy of mine, and, uh...
Adli tabip, kendisi arkadaşım olur.
And at least I can say I lived mine to the full.
En azından ben kendiminkini dolu dolu yaşadığımı söyleyebilirim.
God be in mine eyes and in my looking.
Gözlerime mukayyet ol.
God be at mine end and at my departing.
Bu işi bitirmemize yardımcı ol.
Which annoys me because the Daily Planet already has a go-to superhero, and now they're trying to steal mine.
Bu beni kızdırıyor çünkü Daily Planet'in kurtarıcı bir süper kahramanı vardı zaten şimdi de benimkini çalmaya çalışıyorlar.
Julian, unfortunately, something of mine has made its way into your wretched city, and I want him back.
Julian, maalesef bana ait olan birisi yönünü senin bu iğrenç şehrine çevirmiş ve ben de onu geri istiyorum.
Father's wrath must have a face. And that duty is mine.
Baba'nın gazabının bir yüzü olmalı ve bu görev benim.
The humans were his children, but we were his slaves, and now those children are mine.
İnsanlar onun çocuklarıydı ama biz onun köleleriydik. Şimdi de o çocuklar artık benim.
And you know mine.
Ve sen de benimkini biliyorsun.
And nearer your age than mine.
Ayrıca benden ziyade senin yaşına yakın.
That and a client of mine is an architectural historian.
Mimarlık tarihçisi olan bir müşterimden öğrenmiştim. Baksana biraz?
I have some concerns over personal decisions that an associate of mine has made, and I told him so.
Bir arkadaşımın aldığı kişisel kararlar hakkında bazı kaygılarım var ve ona da bunu söyledim.
So that my family, and families like mine, Can feel safe again in the land that they were born to and love?
Böylece ailem, ve ailem gibi olanlar, tekrar güvende hissebilir ve sevdikleri ile doğdukları yerlerde yaşayabilirler mi?
No, but I can ask for mine and then we'll know if they've been shredded.
Hayır ama ben kendiminkini isterim. Böylece yok edilip edilmediğini anlarız.
The technology of Hammer and A.I.M. is mine.
Hammer ve A.I.M. teknolojileri artık benimdir.
- You keep your secrets and I'll keep mine.
- Sen kendi sırlarını tutarsın ben de benimkileri.
Thou blind fool, Love, what dost thou to mine eyes that they behold, and see not what they see?
Aşk denen kör budala, ne yaptın gözlerime? Bakıp da görmüyorlar gördükleri her şeyi.
Turns out, they had gone to Color Me Mine, dipped their balls in paint and tea-bagged the mug a bunch of times.
Meğerse hobi dükkanına gitmiş, taşaklarını boyaya batırıp kupaya birkaç kez değdirmişler.
She was mine and you screwed her.
Susan benimdi ama sen onu mahvettin.
And now it ends with me changing mine.
Şimdi benim kendi kimliğimi değiştirmemle bitecek.
I need to honor him and redeem mine.
Ona saygı duyarak ben de ruhumu kurtarmalıyım.
Chloe and another colleague of mine have been taken by a man named Silva.
Chloe ve bir meslektaşım daha Silva adındaki bir adam tarafından rehin alındı.
His method would actually be clunkier and offer less support than mine, so let's do it my way.
Onun yöntemi daha kullanışsız ve çok daha az destek sunan bir yöntem olurdu. O yüzden benim dediğimi yapalım.
And he's just as much your dad as he is mine.
Ve benim olduğu kadar sana da babalık yaptı.
I wish that car was mine. Then I could've said it's okay and become her close friend.
Keşke benim arabamı çizseydi o zaman onunla anlaşmaya varabilirdim.
Tell her the book is mine, and I will not give it to her until I choose.
Ona kitabın benim olduğunu söyle ve ben karar verene kadar bende kalacak.
Increase told me where to find it, and at the right moment, it and she will be mine.
Increase bana nerede bulacağımı söyledi ve artık Kontes de, o da benim olacak.
I want you to take them to the mainland and deliver them to some friends of mine.
Onları anakaraya götürmeni istiyorum ve benim arkadaşlardan bazılarına da teslim et.
I go home every night to my house and it's... It's not my house. It was mine and Derek's house.
Her akşam ev gidiyorum ama orası benim evim değil.
Mine and others'.
Hem benimkinin hem başkalarınınkinin.
And in mine?
- Ya benim durumum?
Uh, yeah, mine and Stef's.
Benim ve Stef'in.
We had to take penalties and when I took mine, I fell over.
Penaltı atışları yaptık ben benimkini atarken düştüm.
Once we're off this mountain, you go your way and I'll go mine!
Bu dağa çıktığında başınız bela da olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]