English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And when you're done

And when you're done translate Turkish

442 parallel translation
You may be сold and wet when you're done
Üşüyebilir, ıslanabilirsiniz Ama bu iş bittiğinde
And when stuff you ate last week comes up when you vomit, well, then you're done for.
Kustuğunda bir önceki hafta yediklerin de gelmeye başlarsa işte o zaman işin bitmiş demektir.
And when you're done, what happens?
Bitirince ne olur peki?
Sundance... when we're done and he's dead, you're welcome to stay.
Sundance... işimiz bittiğinde ve o öldüğünde... kalırsan memnun olurum.
When you're done with your work and have free time, you may paint as much as you wish, I won't mind.
İşten arta kalan zamanlarında da dilediğin gibi resim yapabilirsin, benim için sorun değil.
When you're three... I'll give you a drum... and if you want to stop growing... I'll show you how it's done.
Üç yaşına geldiğinde,... sana bir trampet vereceğim,... ve eğer büyümek istemezsen,... sana nasıl yapıldığını göstereceğim.
We get the weapons from the evidence room... and then when we're done, we put'em back. What? Do you think we're ding-dongs?
Sence kapıyı mı çaldık?
And, Carla, when you're done, just burn the place.
- Sağ ol. - Ve Carla, işin bitince evi yak.
Tell you what. When we're done here... I'll go fetch Jane and we'll meet you back at the hotel.
Bak, burada işimiz bitince... gidip Jane'i alayım ve beraber otele gelelim.
So when Dom's dug up and our duty's done... you and me, we're gonna slide into Chata Ortega's... and destroy a few brain cells and hunt up some horn-dog women...
Yani Dom çıkarıldığında ve görevini bitirdiğinde sen ve ben Chata Ortega'ya kaçıcaz ve birkaç beyin hücresi öldürüp birkaç azmış karıyı- -
And when you're done with that, burn the house.
Ve o iş bitince, evi de yakın.
AND LET ME KNOW WHEN YOU'RE DONE WITH HIM, BECAUSE I COULD USE HIM.
Onunla işin bittiğinde bana bildir, çünkü onu kullanabilirim.
I'm gonna be waiting and when I'm done with you you're gonna be singing falsetto!
Benimde sıram gelecek, seninle işim bittiğinde falsetto söylüyor olacaksın.
And when you're done, take me.
İşin bittiğinde de gel beni al.
Devo, when you're done there, I want you to go around back and clean out the garbage cans.
Devo, burada işin bitince arka tarafa gidip çöp kutularını temizle.
Come over and have some Kool-Aid with Peter when you're done.
İşin bittiğinde sen ve Peter gelin ve birer içecek alın.
When they're done the insurance company comes and fucks you some more!
İşleri bitince de... sigorta gelip seni bir kere daha beceriyor!
Why don't you come back when we're all done... and then you could take us all at once, you know?
Neden hepimiz şey yaptığımızda gelmiyorsun... o zaman hepimizi bir seferde alabilirdin, biliyorsun?
This piece goes here when we're done, and we'll drive someplace where you won't get sick anymore.
Paylaşacağımız tek şey huzur olur. Ve artık zarar görmeyeceğimiz başka bir yer deneriz.
You wanna grab a bite to eat when you're done with that and I get off work?
O işlerin bittiğinde ve işin bittiğinde birşeyler yemek falan ister misin?
Because when all is said and done, you're dead...,... and I'm alive.
Çünkü herşeyi söyledin ve bitti, sen ölüsün, ve ben yaşıyorum.
I think you're gonna find, when all this shit is over and done,
Bütün bu pislik bittikten sonra kendine geleceksin.
And when you get done, you're gonna paint it.
İşiniz bitince de kaleyi boyayacaksınız.
Take my Mom, and when you're done with her, west lobby, tube dress, stiletto heels.
Annemle konuş, işin bittiğinde..
I'm in there with some pressure, and when I'm done... you're not the same as before.
Biraz basınç yaparım ve işim bittiğinde eskisi gibi değilsindir.
And you can see her when they're done.
İşleri bitince onu görebilirsiniz.
When you're done all you must do is mosey on by the office and get the cash.
İşin bittiğinde... tek yapman gereken ofise uğrayıp paranı almak.
d Lots to be done and it's all of it fun d d When you're messing about on the river d
Yapılacak çok şey var Ve hepsi de eğlenceli Nehirde bir gezintiye Çıkmışsan
And when you're done, Bebe, do yourself.
Bebe, işini bitirdiğinde, kendini de bitir.
- When you're done, George, and bring it directly to me.
İş bittiğinde, George, direk bana getir.
- Defense? Breech? - And when you're done with that gather as much wood as you can, without leaving the area.
- Ve bununla işiniz bittiği zaman... bölgeyi terketmeden toplayabildiğiniz kadar odun toplayın.
And flash the lights when you're done.
Ve işiniz bittiğinde ışıkları açın.
And I promise you, I will take you to see Marie when we're done.
Ve sana söz veriyorum işimiz bitince seni Marie'ye götüreceğim.
I figure you got one shot at the golden ring and when you're done : You're done.
Tek bir şansın olduğuna inanırım şansını kullanır ve gidersin.
- Oh, and when you're done... just put it back in the trunk organizer between the flares and the spare washer fluid.
- Ve işin bitince geri reflektörle yıkama makinesinin arasına koy.
The floor, the sink, scrub the toilet. And when you're done, when it's spotless, go meet your family.
Yeri, lavaboyu, klozeti fırçala, bitirdiğin zaman, tek bir leke kalmadığı zaman, gidip aileni görebilirsin.
Besides, we're almost done, and I was thinking you're gonna need a name for this addition when we finish so a suggestion, if I may.
Ayrıca, neredeyse bitirdik, ve düşünüyordum da bitirdiğimizde bunun için bir isme ihtiyacın olacak bir öneri sunabilirim.
And when you're done with him perhaps we'll take a stroll along the Boulevard St. Germain.
Ve muhtemelen sende bizimle... St. Germain Bulvarı boyunca bir gezintiye çıkarsın.
Now, when you're done with the paper you get upstairs and scrub my tub!
Şimdi, gazeteyle işin bittiğinde, üst kata çık ve küvetimi ovala!
With your permission, I'd like to fill in a complaint report for his assault on you, and when we're done here, I'll send these two over to arrest him, assuming he can be found.
Şimdi izninizle size yapılan saldırı için şikayet raporu dolduracağım ve burada işimiz bittiğinde iki arkadaşımı, bulunabilmesi umuduyla, onu tutuklamaya göndereceğim.
I wasn't... / I just need to eliminate your footprints so I'll write you a receipt and we'll return them to you when we're done.
Ben değildim... İzlerini kanıt listesinden çıkarmamız gerekecek de. Size bir fiş vereceğim.
And when you're done using them, They make agreattoy for jessie.
- İşin bittiğinde Jessie için de harika bir oyuncak oluyor.
Just make sure you fill it up with gas when you're done, and watch out...
Yerine koyarken benzinini doldur yoksa... Neyse boş ver.
And when we're done, you'll never know the place
Bu iş bitince kimse seni tanımaz
And when you're done with us, he'll be done with you.
Ve sen bizi hallettiğinde, o da senin hesabını görecek.
Look, I realize that you're fans of Ronnie's, and you want to get him out and get an autograph and maybe a photo, but when you're done, I'll take him.
Onu dışarı çıkarın ve bir de fotoğraf istiyorum, işiniz bittiğinde onu alırım.
And when you're done, there's a lovely place on the hill where you can get a...
İşini bitirince de, yamacın tepesinde harika bir yer var. Şey alabileceğin...
When you're done here, you can go and sweep the tunnels.
- Bilmiyorum. İşiniz bitince tünelleri süpürün.
When you're done, you put the dress here... on the bagger, you put a plastic bag over it... and you put it on that rack for me, okay?
İşin bitince, elbiseyi buraya koy... naylon poşete koyup... askıya as, tamam mı?
And when you're done you can check your phone
Ve bundan sonra telefonunuzdan bakarsınız.
I want you to go to your room and think about what you've done. And when you're ready to apologize to Natalie, then we'll talk.
Şimdi odana gidip bu akşam yaptıklarını düşünmeni istiyorum ve Natali'den özür dilemek için hazır olduğunda tekrar konuşacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]